Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/1811 Esas 2012/16623 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/1811
Karar No: 2012/16623

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/1811 Esas 2012/16623 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2012/1811 E.  ,  2012/16623 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Üsküdar 1. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 05/12/2011
    NUMARASI : 2010/927-2011/488

    Davacı vekili, davacının başarı belgesi almasına rağmen davalı şirketin hedeflerinin gerçekleşmemesi sonucunda iş sözleşmesinin feshedildiğini, feshin haklı ve geçerli sebebe dayanmadığını belirterek müvekkilinin işe iadesine ve kanuni haklarına karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, davacının müvekkili şirkette üretim imalat sorumlusu olarak çalışmaya başladığını, davacının iş sözleşmesinin şirketin satış hedeflerinin gerçekleşmemesi sebebiyle geçerli sebeple feshedildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, davacının iş sözleşmesinin davalı işverenlikçe ekonomik kriz gerekçe gösterilerek  feshedildiği, ancak davalı işverence ekonomik kriz olgusunun  yeterince detaylı şekilde belirtilmediği, kriz var kabul edilse bile iş sözleşmesi feshedilecek işçi seçiminde performans, iş kalitesi, hata durumu, işe devamlılık gibi unsurların gözetilmesi kurallarına davalı işverence riayet edilmediği, tutarlı davranılmadığı, feshin son çare olması ilkesine uyulmadığı, ispat yükü kendisinde olan davalı işverenin davacı işçinin iş sözleşmesini geçerli veya haklı bir sebeple feshettiğini kanıtlayamadığı gerekçesiyle işe iadeye karar verilmiştir.
    Hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleridir.
    4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
    İşletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan sebepler; sürüm ve satış olanaklarının azalması, talep ve sipariş azalması, enerji sıkıntısı, ülkede yaşanan ekonomik kriz, piyasada genel durgunluk, dış pazar kaybı, ham madde sıkıntısı gibi işin sürdürülmesini olanaksız hale getiren işyeri dışından kaynaklanan sebeplerle yeni çalışma yöntemlerinin uygulanması, işyerinin daraltılması, yeni teknolojinin uygulanması, işyerinin bazı bölümlerinin kapatılması ve bazı iş türlerinin kaldırılması gibi işyeri içi sebeplerdir.
    İşletmenin, işyerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan sebeplerle sözleşmeyi feshetmek isteyen işverenin fesihten önce fazla çalışmaları kaldırmak, işçinin rızası ile çalışma süresini kısaltmak ve bunun için mümkün olduğu ölçüde esnek çalışma şekillerini geliştirmek, işi zamana yaymak, işçileri başka işlerde çalıştırmak, işçiyi yeniden eğiterek sorunu aşmak gibi varsa fesihten kaçınma olanaklarını kullanması, kısaca feshe son çare olarak bakması gerekir.
    4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
    Dosya içeriğine göre, likit hatlar imalat sorumlusu olarak çalışan davacının iş sözleşmesi, şirketin satış hedeflerinin gerçekleşmemesi ve satışlarda yaşanan düşüşler ve şirketin içinde bulunduğu zorluklar sebebiyle feshedilmiştir. Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu, fesih gerekçesi dikkate alındığında uyuşmazlığı aydınlatmaya yeterli mahiyette değildir. Mahkemece, işverenin faaliyet alanı konusunda uzman bilirkişi kurulu oluşturularak ve gerekirse yerinde keşif gerçekleştirilerek, fesih nedeni yapılan satış ve siparişlerdeki azalmanın geçici olup olmadığı, bu durumun işgücünde azalmayı zorunlu kılıp kılmadığı, siparişlerdeki daralmanın seviyesi, bu anlamda kaç işçinin çıkarıldığı, işe yeni alınan eleman olup olmadığı tüm yönleriyle kuşkuya yer vermeyecek şekilde araştırılmalı, sonucuna göre bir karar verilmelidir. Yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olanan kararın açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12.07.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Hemen Ara