Esas No: 2022/9172
Karar No: 2022/11032
Karar Tarihi: 22.09.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/9172 Esas 2022/11032 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2022/9172 E. , 2022/11032 K.Özet:
Mahkeme, bir dava sonucunda yapılan yardımların sorumlulara rücu edilmesi için üçüncü kişinin suç sayılır hareketinin yol açması gerektiğini belirtti. Bu suçun cürüm veya kabahat kapsamında değerlendirilebileceği belirtildi. Dosyanın incelenmesi sonucu, davalı şirketin hak sahiplerine ödeme yaptığı ve bu ödemenin kayıtlarının bulunduğu ortaya çıktı. Mahkeme, bu durumu göz önünde bulundurarak, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirtti. Ancak hatalı bir şekilde davanın kabulüne karar verildiği tespit edildi. Bu nedenle, davalının temyiz itirazları kabul edildi ve hüküm bozuldu. Kararda, 1479 sayılı Kanunun 63. maddesi detaylı bir şekilde açıklandı. Bu madde, yardımların sorumlulara rücu edilmesi için üçüncü kişinin suç sayılır hareketinin yol açması gerektiğini belirtmektedir.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma kararından sonra ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı ... A.Ş.’i vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1479 sayılı Kanunun 63. maddesine göre; “Üçüncü bir kimsenin suç sayılır hareketi ile bu Kanunda sayılan yardımların yapılmasını gerektiren bir halin doğmasında, Kurum, sigortalı veya hak sahiplerine gerekli bütün yardımları yapar. Ancak, Kurum, yapılan bu yardımların ilk peşin değeri için üçüncü kişilere, istihdam edenlere (...) ve diğer sorumlulara rücu eder...” düzenlemesiyle, üçüncü kişinin sorumluluğu yoluna gidilebilmesi için, “suç sayılır hareketi” ile yardımların yapılmasına neden olma koşulu öngörülmüştür. “Rücu edilebilmesi için üçüncü kişinin suç sayılır hareketinin, 1479 sayılı Kanunda yazılı yardımların yapılmasını gerektirecek nitelikte olması gerekmektedir... Kurumun yapmış olduğu yardımları sorumlulara rücu edebilmesini sağlayan üçüncü kişinin suç sayılır hareketi, Türk Ceza Kanunu kapsamında değerlendirilmelidir. Dolayısıyla bu kavramın içine hem cürüm hem de kabahat suçları girmektedir...”(Levent Akın, Bağ-Kur Sigorta Yardımları, Alfa Basım Yayım Dağıtım, ... 1996, s.197) “Bu yön, zararla üçüncü kişinin eylemi arasında uygun neden-sonuç bağlantısının varlığını zorunlu kılmaktadır. Eğer böyle bir bağlantı yoksa, üçüncü kişinin yardımlardan sorumlu tutulması düşünülemez. Madde hükmünün öngördüğü “suç”la çerçevelenmiş sınırlı bir sorumluluk bulunduğu ortadadır” (M. Çenberci, T. Uyar, Bağ-Kur Kanunu Şerhi, Olgaç Matbaası, ... 1979, s.263). Eldeki dava dosyası incelendiğinde mahkemece uyulan bozma ilamına rağmen bozma kararına uygun bir karar verilmediği anlaşılmaktadır. Bozma ilamında belirtilen eksiklikler üzerine dosyaya sunulan evraklar incelendiğinde, davalı ... şirketince hak sahiplerine ödeme yapıldığı ve ödeme yapılan vekilin de hak sahiplerinin vekili olduğuna dair kayıtların bulunduğu görülmektedir. Mahkemece, bundan önceki bozma ilamlarının içeriği de irdelendiğinde, anılan kayıtların mevcudiyeti, hak sahiplerine ödenen tutar ve poliçe limiti de göz önünde bulundurularak, davalı ... şirketi hakkında davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı ... A.Ş’i vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine, 22.09.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.