Esas No: 2022/8205
Karar No: 2022/11225
Karar Tarihi: 26.09.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/8205 Esas 2022/11225 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2022/8205 E. , 2022/11225 K.Özet:
İş Mahkemesi'nde görülen ve hizmet tespiti istemine ilişkin davada, davacının davalı yanında 01.08.2000-17.02.2012 tarihleri arasında ev düzeni ile alakalı tüm ev işlerinden sorumlu olarak, haftanın 3 günü pazartesi, çarşamba ve cuma günleri sabah 09:00 akşam 16:30-17:00 saatleri arasında çalıştığı tespit edilmiştir. Mahkemece, yasal dayanağı 506 sayılı Yasa'nın 79. maddesi ile 5510 sayılı Yasa'nın 86. maddesi olan davanın kabulü ile istem aynen hüküm altına alınmıştır. Ancak, davalı ve feri müdahil Kurum vekilleri tarafından temyiz edilen karar bozulmuştur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438. maddesinde belirtilen hallerden hiçbirisine uymayan temyiz konusu hüküm nedeniyle temyiz incelemesi duruşmalı olarak yapılmamıştır. Kanun maddelerinin amacı, sigortalı konumunda çalışma sürelerini saptama taleplerinin özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi gerektiğine dikkat çekerek, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesidir.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyarak ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı ve feri müdahil Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu. Temyiz konusu hükme ilişkin dava, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hâllerden hiçbirine uymadığından, temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasa’nın 79. maddesi ile 5510 sayılı Yasa’nın 86. maddesi olup anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.
Eldeki dosyada, davacının 01.08.2000-17.02.2012 tarihleri arasında davalı yanında, ev düzeni ile alakalı olmak üzere tüm ev işlerinden sorumlu olarak, kesintisiz çalıştığının tespitini talep ettiği davada, mahkemece, davanın kabulü ile istem aynen hüküm altına alınmıştır.
Mahkemece, bozma sonrası yargılamada, davacının 24.02.2022 günlü isticvabında; davacının dava dilekçesindeki talebinden farklı olarak, 2000 yılının Ağustos ayından 2012 Şubat ayına kadar haftanın 3 günü pazartesi, ... ve cuma günleri sabah 09:00 akşam 16:30-17:00 saatları arasında çalıştığını beyan etmesi, komşu apartman görevlisi olduğu anlaşılan ... ile ...’ın beyanlarında davacının davalının evinde ev hizmetlerinde haftanın 3-4 günü olacak şekilde çalıştığını belirterek davacı yanın isticvabını destekler mahiyetteki beyanları karşısında, tüm dosya kapsamına göre, çalışma olgusunun kabulü sabit olmakla, çalışma süresine ilişkin olarak davacı yanın isticvabı ve bunu destekler mahiyetteki tanık anlatımları nazarında, davacının talebine konu dönemde haftanın 3 günü olacak şekilde, davalı yanında ev hizmetlerinde çalışmalarının kabulü gerekirken yazılı şekilde çalışma olgusunun talebe konu dönemde devamlı surette kabulü yerinde görülmemiştir.
Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki ilkeler gözetilmeksizin eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı ve fer’i müdahil Kurum vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26/09/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.