Davacı vekili, müvekkilinin Eğirdir Belediye Başkanlığı nezninde 20.11.2008 tarihinden 31.12.2008 tarihine kadar, diğer davalı şirket nezninde 01.01.2009 tarihinden 02.06.2009 tarihine kadar işçi olarak çalıştığını, davalılardan ... Ltd. Şti."nin esasen %95 hissesinin, Eğirdir Belediyesine ait olan ve çalışanların tamamının Eğirdir Belediye bünyesinde çalışan bir şirket olduğunu, Eğirdir Belediye Başkanlığının asıl işveren, davalı şirketin ise alt işveren olduğunu, zaten müvekkilinin de işe başladığı 20.11.2008 tarihinden iş sözleşmesine son verildiği 02.06.2009 tarihine kadar Eğirdir Belediyesi Zabıta Amirliği bünyesinde zabıta görevlisi olarak çalıştığını, davalı şirket müdürü tarafından imzalı 02.06.2009 tarihli yazı ile müvekkilinin iş sözleşmesinin tek taraflı olarak 02.06.2009 tarihi itibarı ile fesih edildiğini belirterek, müvekkilinin işe iadesine ve kanuni haklarına karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekilleri davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece, davalı belediye ile davalı şirket arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğu gerekçesiyle, feshin geçersizliğine, davacının davalılardan ...Ltd. Şti. işyerinde işe iadesine, haklardan davalıların müşterek ve müteselsilen sorumluluğuna karar verilmiştir.
Hüküm her iki davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 2/6 son cümlesi uyarınca asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerden alt işverenle birlikte sorumludur. 4857 sayılı Kanun ile asıl işverenin, bu Kanundan, iş sözleşmesinden ve alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerden sorumlu tutulması şeklindeki düzenleme, asıl işverenin sorumluluğunun genişletilmesi olarak değerlendirilmelidir. Bu durumda, ihbar, kıdem, kötüniyet ve işe iade sonucu işe başlatmama tazminatları ile ücret, fazla çalışma, hafta tatili, bayram ve genel tatili, yıllık izin, ikramiye, pirim, yemek yardımı, yol yardımı gibi tüm işçilik haklarından birlikte sorumluluk esastır.
Feshin geçersizliği ve işe iade davasının alt ve asıl işveren ilişkisinde, her iki işverene birlikte açılması halinde, davacı işçi alt işveren işçisi olup, iş sözleşmesi alt işveren tarafından feshedildiğinden, feshin geçersizliği ve işe iade yükümlülüğü alt işverenindir. Asıl işverenin iş ilişkisinde sözleşmenin taraf sıfatı bulunmadığından, asıl işverenin işe iade yönünde bir yükümlülüğünden söz edilemez. Asıl işverenin işe iade kararı sonrası işçinin işe başlamak için başvurması ve alt işverenin işe almamasından kaynaklanan işe başlatmama tazminatı ile dört aya kadar boşta geçen süre ücretinden yukarda belirtilen hüküm sebebi ile alt işverenle birlikte sorumluluğu vardır.
Dosya içeriğinden, davalılar arasındaki hukuki ilişki net olarak anlaşılamamaktadır. Öncelikle Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarında yer alan işverenlerin unvanları araştırılarak, çalışma süreleri belirlenmelidir. Diğer taraftan davalılar arasında varsa hizmet alım sözleşmesi, dayanağı şartnameler getirtilmelidir. Davalılardan ... Ltd. Şti.’nin, diğer davalı belediyenin bir iştiraki olup olmadığının anlaşılması açısından ticaret sicili kayıtları da dosya arasına alınmalıdır. Davacının iddia ettiği çalışma süresinin hangi işveren ya da işverenler nezdinde geçtiği, öncesinde başka alt işverenler yanında çalışmasının bulunup bulunmadığı da açıklığa kavuşturulmalıdır. Mahkemece belirtilen eksiklikler giderilerek diğer delillerle birlikte değerlendirilmelidir. Yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 10.07.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.