Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/9914 Esas 2022/11287 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/9914
Karar No: 2022/11287
Karar Tarihi: 27.09.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/9914 Esas 2022/11287 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İş kazası sonucu sürekli iş göremezlik oranının belirlenmesi amacıyla açılan davada, SGK tarafından verilen %14,3'lük maluliyet oranının yeniden tespit edilmesi istenmiştir. İlk derece mahkemesi, dahili davalının maluliyetinin tespit edilmediğine hükmetmiştir. İstinaf başvuruları reddedilen davada, yapılan Adli Tıp raporları sonucunda dahili davalının 28.03.2015-15.08.2018 tarihleri arasında %14,3 oranında malul olduğu, bu tarihten sonra ise maluliyet oranının %0 olduğu belirlenmiştir. Mahkeme, bu sonuçlar karşısında dava hükümlerinin bozulması gerektiği kanaatindedir. Kanunlar: 5510 sayılı Kanunun “Sağlık Raporlarının Usul ve Esasları'na dair 95. maddesi, 506 sayılı Kanunun 109. maddesi, 6754 sayılı Yasayla değişik 2659 sayılı Adlî Tıp Kurumu Kanunu'nun 26. maddesi.
10. Hukuk Dairesi         2022/9914 E.  ,  2022/11287 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :... 4. İş Mahkemesi

    Dava, iş kazası nedeniyle sürekli iş göremezlik oranının tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı, taraf vekillerince istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince, istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince verilen kararın, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı işveren vekili dava dilekçesinde özetle, davacı yanında çalışan ...'nun 28.03.2015 tarihinde iş kazası geçirdiğini, Kurum tarafından maluliyetinin %14,3 olarak belirlendiğini, ancak bu maluliyet oranının fazla olduğunu ileri sürerek, maluliyet oranının yeniden tespitine karar verilmesini istemiştir.
    II-CEVAP
    Davalı SGK vekili cevap dilekçesinde özetle, Kurumca yapılan işlemlerin usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.
    Dahili davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle, meydana gelen iş kazası sonucu yaralanan ...'daki %14,3 şeklindeki maluliyet oranının az olduğunu, daha fazla olması gerektiğini belirterek, davanın reddini istemiştir.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulüne, dahili davalı ...'nun 28/03/2015 tarihinde geçirmiş olduğu kaza nedeniyle sürekli maluliyet tayinine yer olmadığının tespitine, karar verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya kapsamına, hükmün dayandığı deliller ve kanuni gerektirici sebeplere, delillerin taktirinde isabetsizlik görülmemesine göre, taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ
    Davacı işveren vekili, ATK 2. Üst Kurulunca 28.03.2015-15.08.2018 tarihleri arasında tespit edilen maluliyet oranının soyut ve bilimsellikten uzak olduğunu belirterek, kararın temyiz incelemesi sonucu bozulmasını istemiştir.
    Davalı SGK vekili, Kurumca yapılan işlemlerin usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek, hükmün temyizen bozulmasını istemiştir.
    Dahili davalı ... vekili, verilen kararın hatalı ve eksik incelemeye dayalı olduğunu belirterek, bozulmasını istemiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME
    Sürekli iş göremezlik ve malullük halinin belirlenmesinde izlenecek yol; 5510 sayılı Kanunun “Sağlık Raporlarının Usul ve Esasları'na dair 95. maddesinde (506 sayılı Kanunun 109. maddesinde) hükme bağlanmıştır. Buna göre, Kurum sağlık tesisleri tarafından raporlara dayanılarak verilen kararlara karşı ilgililerin S.S. Yüksek Sağlık Kurulu'na itiraz hakları mevcuttur. Söz konusu kurulun raporlarının Kurumu bağlayacağı, diğer ilgililer yönünden bağlayıcı olmayıp, Adli Tıp Başkanlığı veya Tıp Fakültelerinin ilgili ana bilim dalı konseylerinden Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü çerçevesinde inceleme ve araştırma yapılmasını isteyebilecekleri 28.06.1976 tarih ve 6/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararının gereğidir. Öte yandan; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 17.02.2010 gün ve 2010/21-60 Esas, 2010/90 Karar sayılı ilamı ile 06.10.2010 gün ve 2010/10-390 Esas, 2010/448 Karar sayılı ilamların da belirtildiği üzere Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’nın ilgili ihtisas kurulu ile üniversitelerin tıp fakülteleri ilgili bilim dalı Başkanlıklarınca ya da S.S. Yüksek Sağlık Kurulu'nca düzenlenen raporlar arasında çelişkinin mevcut olması halinde, çelişkinin 6754 sayılı Yasayla değişik 2659 sayılı Adlî Tıp Kurumu Kanunu'nun 26. maddesi gereği Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2.Üst Kurulu tarafından giderilerek, sigortalının sürekli iş göremezlik oranı ve başlangıç tarihi kesin olarak karara bağlanması da zorunludur.
    Dosyanın incelenmesinde, ... 4. İş Mahkemesinin 2016/349 Esas sayılı dosyasına kayden Kurumca açılan rücuan tazminat istemli dava dosyasında maluliyet oranına yapılan itirazla maluliyetin tespitine ilişkin dava açmak üzere işverene verilen süre üzerine eldeki davanın açıldığı, anılan dosyada ... Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezinin 20.11.2015 tarihli kararı ile sürekli işgöremezlik derecesinin %14,3 olduğu, yardıma muhtaç olmadığı ve kontrolünün gerekmediğinin belirtildiği, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun 09.03.2017 tarihli kararı ile Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre iş kazası nedeniyle maluliyetinin % 14,3 olduğu, yardıma muhtaç olmadığı ve kontrol muayenesinin gerekmediğinin belirtildiği, itiraz üzerine alınan Adli Tıp 3. İhtisas Kurulunun 24.09.2018 tarihli raporunda, 11.10.2008 tarihli Yönetmelik kapsamında adli tıp muayene tarihi itibari ile maluliyete neden olacak düzeyde araz bulunmadığının belirlendiği, çelişkinin giderilmesi için alınan Adli Tıp İkinci Üst Kurulunun 25.06.2019 tarihli raporunda, 11.10.2008 tarihli Yönetmelik kapsamında adli tıp muayene tarihi itibari ile maluliyete neden olacak düzeyde araz bulunmadığının bildirildiği, eldeki davada alınan Adli Tıp İkinci Üst Kurulunun 17.06.2021 tarihli ve 827 sayılı raporunda ise, dahili davalı işçinin sağ el bilekteki skaofoit kemik kırığı ile olay arasında illiyet bağının kurulamadığı, 28/03/2015 tarihinde geçirmiş olduğu iş kazasına bağlı meydana gelen yaralanmasının, Kurul muayene tarihi olan 15/08/2018 itibariyle maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğundan sürekli maluliyet oranının % 0 (yüzdesıfır) olduğu, olay tarihi olan 28/03/2015 ile Kurul muayene tarihi olan 15/08/2018 arasında Sosyal Güvenlik Kurumu ve Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu kararlarında bildirilen %14.3’lük maluliyet oranının uygun olduğunun mütalaa edildiği anlaşılmaktadır.
    Somut olayda, Adli Tıp İkinci Üst Kurulunun 17.06.2021 tarihli raporu ile dahili davalı ...’nun 28.03.2015-15.08.2018 tarihleri arasında % 14,3 oranında malul olduğu, bu tarihten sonra ise maluliyet oranının % 0 olduğunun belirlenmesi karşısında, mahkemece yazılı şekilde davanın kabulüne dair karar tesisi isabetsizdir.
    Açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, yanılgılı değerlendirme sonucu hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin istinaf başvurularının esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1. maddesi gereği kaldırılarak, temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 27.09.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara