Esas No: 2022/8555
Karar No: 2022/11321
Karar Tarihi: 27.09.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/8555 Esas 2022/11321 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2022/8555 E. , 2022/11321 K.Özet:
İş Mahkemesi'nde görülen dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir. Yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verildiği belirtilmektedir. Ancak davalı taraf temyiz talebinde bulunmuştur. Mahkemece verilen ek kararda ise davalının istinaf talebinden vazgeçtiği belirtilerek tebliğ işlemi gerçekleştirilmiştir. Ancak Tebligat Kanunu'nun 12. ve 13. maddelerine göre tebliğ işlemi sırasında dikkat edilmesi gereken hususlar bulunmaktadır. Bu nedenle ek kararın usule uygun bir şekilde tebliğ edilmediği ve dosyanın mahalline geri çevrilmesine karar verildiği belirtilmektedir. Kanun maddeleri detaylı ve açıklayıcı bir şekilde ele alınmaktadır.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
No : 2018/513-2020/96
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Mahkemece, 16.03.2022 tarihli ek kararla "davalının istinaf talebinden vazgeçmiş sayılmasına" karar verildiği, ek kararın davalıya tebliğine dair mazbatada matbu ifadelerle ""işyeri yetkilisi toplantıda olduğundan" şerhi ile tebligatın işçisi Müzeyyen Kurt'a tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
1-Tebligat Kanununun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebliğin selahiyetli mümessillerine, bunlar birden ziyade ise yalnız birine yapılır. Aynı kanunun 13. maddesine göre de; tebliğ yapılacak bu kişiler her hangi sebeple mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacakları bir halde oldukları takdirde tebliği orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. 25.01.2012 tarihli ve 28184 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Tebligat Kanunun Uygulanmasına Dair Yönetmelik Hükümlerine göre, kendisine tebliğ yapılacak memur veya müstahdemin, tüzel kişinin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde görev itibariyle tebligatın muhatabı olan tüzel kişinin temsilcisinden sonra gelen bir kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu tür işlerle görevlendirilmiş bir kişi olması gerektiği, bu kişilerin de bulunmaması halinde bu hususların tebliğ evrakına yazılarak tebligat, o yerdeki diğer bir memur veya müstahdeme yapılır.
Hukuk Genel Kurulu'nun 14.12.2011 tarih ve 2011/21-882 Esas, 2011/767 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, Tebligat Kanunu'nun 13'üncü maddesinde, kendisine tebligat yapılacak şahısların derecelendirildikleri görülmektedir. Bir kere, hükmi şahıslar namına kendilerine tebligat yapılabilecek salahiyetli mümessiller mutad iş saatlerinde işyerlerinde bulundukları ve o sırada evrakı bizzat alacak durumda oldukları takdirde memur ve müstahdemlere tebligat yapılamaz. Saniyen, memur veya müstahdemlere tebligat yapılabilecek hallerde de, önce kendisine tebligat yapılacak şahsın, şirketin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde vazife itibariyle muhatap hükmi şahsın mümessilinden sonra gelen veya evrak müdürü gibi esasen bu işlerle tavzif edilmiş bir kimse olması, böyle bir kimsenin bulunmaması halindedir ki (bu durum tebliğ mazbatasına dercedilmek suretiyle) o yerdeki diğer bir memur veya müstahdeme tebligat yapılabilir. Daha önce kendisine tebligat yapılması gereken kimselerin bulunmadıklarını veya tebligatı bizzat alamayacak durumda olduklarının ispatı bakımından mazbatada yer alacak kayıt bilhassa önemlidir (E. Moroğlu, Makalelerim I, ... 2001, s. 4-5).
Yukarıda belirtilen hükümler uyarınca ek kararın, davalı şirkete açıklandığı gibi 7201 sayılı Yasanın 12.ve 13. maddelerine göre yöntemince tebliğinin yapılması gerekmekte olup ek karar, yetkili temsilci olup olmadığı belirtilmeksizin Müzeyyen Kurt imzasına tebliğ edilmiş olup, ilgilinin dosya kapsamına göre yetkili temsilci olup olmadığı anlaşılamadığından, 7201 sayılı Yasa kapsamında yöntemince tebliğ yapılmalı, şayet davalı şirkete yasal temsilci atanmış ise dayanak belgesi getirtilerek yasal temsilciye usulüne uygun tebliğ edilmesi, yetkili temsilcinin işyerinde bulunmaması halinde görev itibariyle tebligatın muhatabı olan tüzel kişinin temsilcisinden sonra gelen bir kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu tür işlerle görevlendirilmiş bir kişiye tebliğin sağlanması, bu kişilerin de bulunmaması halinde bu hususların tebliğ evrakına yazılarak tebligat, o yerdeki diğer bir memur veya müstahdeme yapılacağı hususu gözetilerek ek kararın davalı şirkete tebliğini takiben temyiz süresi geçtikten ve 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi yollamasıyla gerektiğinde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 432. maddesindeki prosedür işletildikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 27.09.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.