23. Ceza Dairesi 2015/338 E. , 2015/1771 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıkların katılandan 100 adet küçükbaş hayvan satın aldıkları ve karşılığında 17.000 TL bedelli zorunlu unsurlardan olan keşide yeri bulunmayan ve özel belge niteliğinde olan sahte çeki verdikleri, böylece katılanın zararına hileli davranışlarla kendilerine menfaat sağladıkları ve bankayı araç olarak kullanmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçlarını işledikleri iddia edilen somut olayda;
1-Sanıklar hakkında özel belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;
Sanıkların katılandan satın aldıkları hayvan bedeli karşılığında zorunlu unsurlardan keşide yeri yazılı olmayan ve sahteliği bilirkişi raporu ile tespit edilen özel belge niteliğindeki çeki verdikleri, sanıkların savunması ve tüm dosya kapsamına göre anlaşıldığından, sanıklar hakkında özel belgede sahtecilik suçunun oluştuğuna yönelik kabulde isabetsizlik görülmemiştir.
Adli sicil kaydına göre tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanık ... hakkında TCK"nın 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıkların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2-Sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;
Sanıkların katılandan satın aldıkları 100 adet küçükbaş hayvan bedeli karşılığında çek ile ödeme yaptıkları, bankaya ibraz edildiğinde sahte olduğu iddiasıyla el konulduğu, bilirkişi incelemesinde sahteliğinin tespit edildiği, küçükbaş hayvanların iade edilmediği, sanıkların savunması, katılan ile tanık beyanları ve tüm dosya kapsamına göre haksız menfaat temin ettikleri anlaşılmakla, sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde isabetsizlik görülmemiştir.
Adli sicil kaydına göre tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanık ... hakkında TCK"nın 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, , aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıkların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
5237 sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (j) ve (k) bentlerinde belirtilen nitelikli hallerde suçtan elde edilen haksız menfaati belli ise; TCK"nın 52. madde hükmü de gözetilmek sureti ile haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde temel adli para cezası aynı Kanun"un 61. maddesi uyarınca gün olarak belirlenerek artırım ve indirimler gün üzerinden yapıldıktan sonra, ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı 52/2. madde hükmü gereğince 20-100 TL arasında takdir edilecek miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının 1.700 gün karşılığı 34.000.TL olarak belirlenmesi gerekirken doğrudan elde edilen haksız menfaatin iki katı esas alınmak suretiyle uygulama yapılmak suretiyle fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin ""17000 TL nin iki katı, olan 34000 TL"", ""28333 TL"" ibarelerinin çıkartılması yerine sırası ile ""1.700 gün"",""1.416 gün karşılığı 28.320.TL” terimlerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 21.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.