Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/4400 Esas 2012/16025 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/4400
Karar No: 2012/16025

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/4400 Esas 2012/16025 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2012/4400 E.  ,  2012/16025 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Kartal 4. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 02/11/2011
    NUMARASI : 2010/321-2011/976

    Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 31.06.1999 yılında otoçeker departmanında yurt içi şöförü olarak çalışmayla başladığını 06.11.1999 da ... petrolleri  akaryakıt tanker bölümüne geçtiğini 2005 yılı  sonuna kadar bu görevde kaldığını yaklaşık olarak daha sonraki 4 yıl iş sözleşmesinin feshedildiği 01.01.2010 tarihine kadar yurt içi şoförü olarak çalışmaya devam ettiğini, fesihten sonra davalı tarafından  müvekkiline 9600 TL tazminat ödendiğini, bütün yasal haklarının tediye edilmediğini, davacının bu miktarı kanuni haklarını saklı tutarak tahsil ettiğini, yurt içi şöförü olarak çalıştığı dönemde 08.00" de mesaisinin başladığını değişen sevkiyat saatleri ve güzergahları sebebiyle mesai bitiminin oldukça geç  olduğunu, cumartesi pazar dahil günlük ortalama 18-19 saat çalıştığını, fazla çalışma ücreti hafta sonu ile resmi ve dini bayramlarda yaptığı çalışmaların karşılığının ödenmediğini ileri sürerek fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere ve 06.06.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile 11.624,45 TL kıdem tazminatı, 496,53 TL ikramiye alacağı, 47.816,23 TL  fazla çalışma ücreti, 15.565,91 TL  hafta tatil ücreti, 2.958.08 TL genel tatil ücreti alacakları toplamı 78.461,20 TL"nin akdin fesih tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, alacakların zaman aşımına uğradığını, ödemelerin mahsup edilmesi gerektiğini, davacının akaryakıt tanker şoförü olarak 01/02/2001 tarihinde işe başladığını 01/12/2006 tarihinden itibaren yurt içi tır şoförlüğü 01/03/2008 tarihinden itibarende oto taşıma şoförlüğü yaptığını, iş akdinin emeklilik nedeniyle sona erdirildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, kurum ve işyeri kayıtlarına göre davacının 01/06/1999-31/07/2000 ile 01/12/2001-29/12/2009 tarihleri arasında aylık net 1620,40 TL ücret karşılığı çalıştığı, feshin emeklilik nedeniyle yapıldığı nedeniyle kıdem tazminatına hak kazandığı, Nisan 2009 bordrosunda ikramiye adı altında tahakkuk yapıldığı, bu ödemenin tanık beyanları ile bir önceki yıla ait ikramiye ödemesi olduğu, davacının genel tatillerde çalıştığı  anlaşıldığından bu taleplerin kabul edildiği, çalışma karşılığı sefer başı ve km başı pirim ödemesi olduğundan ve şoförlerin kendi çalışma saatlerini kendileri belirlediğinden fazla çalışma alacağı talebinin reddine karar vermek gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı  yasal süresi içinde taraflar temyiz etmiştir.
    1.Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2.Davacı işçinin hafta tatili ücretine hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık  konusudur. 
    4857 sayılı İş Kanunu"nun  46. maddesinde işçinin, tatil gününden önce aynı yasanın 63. maddesine göre belirlenmiş olan iş günlerinde çalışmış olması koşuluyla yedi günlük zaman dilimi içinde 24 saat dinlenme hakkının bulunduğu açıklanmıştır. İşçinin hafta tatili gününde çalışma karşılığı olmaksızın bir günlük  ücrete hak kazanacağı da 46. maddenin 2. fıkrasında ifade edilmiştir.
    Hafta tatili izni kesintisiz en az 24 saattir. Bunun altında bir süre haftalık izin verilmesi durumunda, usulüne uygun şekilde hafta tatili izni kullandığından söz edilemez.
    Ayrıca, hafta tatili bölünerek kullandırılamaz. Buna göre hafta tatilinin 24 saatten az olarak kullandırılması halinde hafta tatili hiç kullandırılmamış sayılır.
    2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun"un 3. maddesine göre hafta tatili Pazar günüdür kural bu şekilde olmakla birlikte, işçiye Pazar günü dışında hafta tatili izni kullandırılması mümkündür.  
    Hafta tatili gününde çalıştığını iddia eden işçi norm kuralı uyarınca bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda yer alan hafta tatili ücreti ödemesinin yapıldığı varsayılır. Bordroda ilgili bölümünün boş olması ya da bordronun imza taşımaması halinde işçi,  hafta tatilinde çalışma yaptığını her türlü delille ispat edebilir.
    Hafta tatillerinde çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, yazılı delil niteliğindedir. Ancak,  sözü edilen çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakalar da bu noktada göz önüne alınabilir.
    İmzalı ücret bordrolarında hafta tatili ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından  daha fazla çalışıldığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin  hafta tatili alacağının bordroda görünenden daha fazla olduğu yönünde bir ihtirazi kaydının bulunması halinde,  hafta tatili çalışmalarının ispatı her türlü delille yapılabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olanın dışında  hafta tatillerinde çalışmaların yazılı delille kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, hafta tatili ücretlerinin tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda  ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda  da  ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde hafta tatili çalışması yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
    Hafta tatili çalışmalarının yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
    Hafta tatili çalışmalarının uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Dairemizce son yıllarda indirim yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır. Ancak, hafta tatili çalışmasının taktiri delil niteliğindeki tanık anlatımları yerine, yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir.                                                                   
    Somut olayda, yurtiçi şoförü olarak çalışan davacının hafta tatili sürelerinde çalıştığının tanık beyanlarına göre sabit olduğu,imzalı ücret bordrolarında bazı aylarda hafta tatili ücreti ödendiğinin görüldüğü, Mahkemece hafta tatili ücretinin neden reddedildiğine dair gerekçe belirtilmediği anlaşılmış olup, davacı tanıklarının beyanları ile imzalı ücret bordrolarında hafta tatili ücreti tahakkuku yapılan süreler ile zamanaşımı defi ve işverence yapılan ödemeler dikkate alınarak çıkacak sonuca göre hafta tatili ücreti hakkında karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 06.07.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.

     

    Hemen Ara