Esas No: 2022/9738
Karar No: 2022/11407
Karar Tarihi: 28.09.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/9738 Esas 2022/11407 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2022/9738 E. , 2022/11407 K.Özet:
Davacı, eski işvereniyle çalıştığı dönemde sigorta primlerinin yatırılmadığı gerekçesiyle hizmet tespiti istemiş, yerel mahkeme 2007-2010 arası çalıştığı tespit edilerek kısmen kabul etmiş. Ancak, deliller yeterli değildir ve kapıcı olarak çalışan davacının kısmi zamanlı çalışma durumu ile yerine getirdiği işlerin detaylı olarak tespiti gerekmektedir. Bu nedenle, davalıların itirazları kabul edilmiş ve tahkikat resen yapılması gerektiğine hükmedilmiştir.
506 sayılı Kanunun 79. maddesi ile 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddesi, sigortalılık hakkının vazgeçilemez olduğunu belirtmiştir. Sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki önem göz önünde bulundurularak, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davaların özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerekmektedir. Davanın yasal dayanağı da bu kanun maddeleridir.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Van 1. İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen karara karşı davalılardan Kurum vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine, Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum, davalı ... , ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı işveren ...'ın yöneticisi olduğu ve aynı zamanda ikamet ettiği apartmanda 01/03/2006 tarihinden iş akdinin feshedildiği 07/12/2010 tarihine kadar kapıcı olarak çalıştığını, çalıştığı tarihler arasında sigorta primleri yatırılmayan davacı müvekkilin sigortasının yatırılmadığı dönemlere ait hizmetinin tespitine; karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II-CEVAP
Davalı SGK vekili davacının davasını ispatlaması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ... apartmanda bir yönetim olmadığını, 2008 yılında taşındığını, davacı ile aralarında iş sözleşmesi olmadığını, 10 daireli aile apartmanı olduklarını, sürekli işçi çalıştırmadıklarını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ... : Davacının kendilerine husumet yöneltemeyeceğini, 18.05.2009 da konutu satın aldığını, bir sorumluluğunun olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesince, davanın kısmen kabulü ile, davacının davalıların mülkiyetinde bulunan ... Apt. adlı işyerinde, 01/09/2007 ila 07/12/2010 tarihleri arasında 5510 sayılı yasanın 4/1-a maddesi kapsamında aylık asgari ücret ile fiilen ve sürekli olarak çalıştığının tespitine, dair karar verilmiştir.
Davalı Kurum vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararı yerinde bulunarak davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi gereğince, esastan reddine karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı Kurum vekili, istinaf gerekçelerini tekrarla kararın temyizen bozulmasını istemiştir.
Davalı ..., taşınmazı 30.04.2009 tarihinde edindiği, sorumlu olmadığını belirterek; kararın bozulmasını talep etmiştir.
Davalı ... da aynı şekilde, taşınmazı sonradan edindiğini belirterek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı kanunun 79. maddesi ile 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddesidir. 506 sayılı Kanunun 6. maddesinde ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davaların, kamu düzenine ilişkin olması nedeni ile özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak kanıt toplanması gerektiği özellikle göz önünde bulundurulmalıdır.
İnceleme konusu dosyada; Davacı, 01/03.2006 -07/12/ 2010 tarihleri arasında çalışmalarının tespitini talep etmiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne, 01.09.2007 ile 07.12.2010 tarihleri arasında çalışmasının tespitine dair karar verilmiştir.
Davacının hizmet cetvelinde, talep dönemi itibari ile herhangi bir hizmet bildiriminin olmadığı görülmektedir. Mahkemece dosya kapsamında toplanan deliller,kapıcılık faaliyetinin yürütüldüğünün binanın ruhsat durumu,tanık anlatımları ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir.
Eldeki dava gibi konut kapıcılığına dair hizmet tespiti davalarında, çalışmanın süresi ve kapsamının belirlenmesi için, dinlenilen tanıkların çalışmalara ne şekilde vakıf oldukları belirlenmeli , çalışmanın kapsamı, kısmi süreli olup olmadığı sorulup , değerlendirilerek karar verilmelidir.
Bu kapsamda, Mahkemece, davalı apartmana komşu olan binalardaki kapıcılar ve kat maliklerinden; bakkal, kasap vb. komşu işyerlerinden re’sen tanıklar tespit edilerek dinlenilmelidir . Mahkemece alınacak beyanlarda; 14 daireli apartmanda davacının hangi işleri yaptığı, servis yapıp yapmadığı , kalorifer yakıp yakmadığı sorulmalıdır. Öte yandan, özel yaşamı ile iş yaşamı birbirine karışmış şekilde çalışan kapıcının, çalışmasının günde kaç saat olduğu re’sen dinlenecek olan tanıklara açıklattırılarak, tespit edilmeli ;buna göre davacının kısmi zamanlı çalışma durumunun günlük çalışma saatine göre (4857 sayılı İş Kanununun 63. maddesi gereğince 7.5 saat çalışmanın 1 günlük çalışma hesabı ile) haftalık ve aylık çalışma süresinin kaç gün olduğu açıkça belirlenmeli, işyerinin kapsam, kapasite ve niteliğine göre eylemli çalışmanın var olup olmadığı, sürekli veya kesintili olup olmadığı, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilerek, karar verilmelidir.
O hâlde, davalı Kurum, ... ve dahili davalı ... vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak; İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 6. Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 28.09.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.