Esas No: 2022/10430
Karar No: 2022/11396
Karar Tarihi: 28.09.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/10430 Esas 2022/11396 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2022/10430 E. , 2022/11396 K.Özet:
İş Mahkemesi'nde görülen bir dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir. Mahkeme, asıl dava ile birleşen bir davayı kabul ederek tazminatın ödenmesine hükmetmiştir. Ancak, davalıya karşı açılan birleşen dava zaman aşımına uğramış olduğundan, karar bozulmuştur. Kanun maddelerine göre, zaman aşımı işverenler açısından Borçlar Kanunu'nun 125. maddesine göre belirlenirken, zararlandırıcı sigorta olayına neden olan 3. şahıslar yönünden Borçlar Kanunu'nun 60. maddesinde öngörülen haksız fiil zaman aşımına tabidir. 506 sayılı Yasada zaman aşımı özel olarak düzenlenmediğinde, Borçlar Kanununun 128. maddesi gereği zaman aşımı, alacağın muaccel olduğu zamanda başlar. Kurum açısından alacak hakkı, bağladığı gelirin yetkili organ tarafından onaylandığı tarihte ödenebilir hale gelir ve muacceliyetin de onay tarihi olacağı açıktır. Üçüncü kişiler aleyhine açılan davalar ise Borçlar Kanunu madde 60 gereğince 1 ve 10 yıllık zamanaşımı süresine tabidir.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkeme, bozmaya uyularak, yazılı biçimde, asıl dava ile birleşen ... 19. İş Mahkemesi'nin 2020/131 E. sayılı davanın kabulüne; 23.314,03-TL'nin 23/10/2008 onay tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz ile birlikte asıl dava davalısı ... ile birleşen dava davalısı ...'den müteselsilen ve müştereken alınarak davacıya verilmesine, ...'a husumet yöneltilerek ileri sürülen, birleşen ... 17. İş Mahkemesi'nin 2014/317 E. sayılı davanın reddine dair karar vermiştir.
Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
506 sayılı Yasaya dayalı olarak açılan rücuan tazminat davalarında; zaman aşımının, işverenler açısından Borçlar Kanunu'nun 125. maddesine göre belirlenmesinde, zararlandırıcı sigorta olayına neden olan 3. şahıslar yönünden ise, Borçlar Kanunu'nun 60. maddesinde öngörülen haksız fiil zaman aşımına tabii olduğunda tereddüt yoktur. Bu arada zaman aşımının başlangıcı konusuna gelince; 506 sayılı Yasada zaman aşımının (özel olarak) düzenlenmediği düşünüldüğünde; genel hükümler çerçevesinde çözüm arama gereği vardır. Gerçekten de Borçlar Kanununun 128. maddesinde; “Zaman aşımı, alacağın muaccel olduğu zamanda başlar” denilmektedir. Kurum açısından alacak hakkı, bağladığı gelirin yetkili organ tarafından onaylandığı tarihte ödenebilir hale geleceğinden, muacceliyetin de onay tarihi olacağı açıktır. O halde, 26. maddeye ilişkin davalarda zaman aşımı, masraflar için sarf; gelirler için ise ilk peşin sermaye değerinin başlangıçtaki gelir bağlama onay tarihinden başlatılmalıdır. Üçüncü kişiler aleyhine açılan davalar ise Borçlar Kanunu madde 60 gereğince 1 ve 10 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Zamanaşımının başlangıcı zarar görenin faile ve fiile ıttıla tarihinden itibaren bir, her hal ve koşulda olay tarihinden itibaren 10 yıldır. Zarara ıttıla ise gelirler yönünden gelirlerin onay tarihi, masraflar yönünden ise her bir masrafın sarf ve ödeme tarihidir.
Somut olayda, davalı ...'a karşı 22.12.2014 tarihinde açılan birleşen dava ile 23.12.2008 onay tarihli gelirden oluşan Kurum zararının tahsilinin talep edildiği, 25.12.2015 tarihinde davacının %100 kusura karşılık talebini 23.314,03 TL'ye ıslah ettiği anlaşılmakla; Mahkemece, ...’tan talep edilen alacağın zamanaşımına uğramış olduğundan bahisle, hakkındaki davanın reddolunması hatalıdır.
Yukarıda işaret edilen yasal dayanaklar kapsamında, ...’a karşı zamanaşımı definin yeniden incelenerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken; yazılı şekilde karar verilmesi bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 28/09/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.