Esas No: 2012/18438
Karar No: 2012/15682
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/18438 Esas 2012/15682 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Akçakoca Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 11/11/2011
NUMARASI : 2010/506-2011/362
Davacı vekili, düzenli bir şekilde verimli olarak hiçbir ceza almadan uzun yıllar performans düşüklüğü göstermeden davalıya ait işyerinde çalışan davacının iş sözleşmesinin işverence feshedildiğini, işverenin müvekkilinin iş sözleşmesinin feshi için gösterdiği fesih sebeplerinden hiçbirinin 4857 sayılı İş Kanunu"nun aradığı geçerli fesih sebeplerinden olmadığını belirterek müvekkilinin işe iadesine ve kanuni haklarına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirketçe 4857 sayılı Kanun"un 22. maddesi uyarınca Akçakoca" da bulunan fabrikanın üretiminin sonlandırılacağı tarihte iş sözleşmesinin feshedileceğinin 24.03.2010 tarihinde davacı işçiye bildirildiğini, işveren tarafından davacının iş sözleşmesinin 4857 sayılı Kanun"un 22. maddesine uygun olarak feshedildiğini, davacıya işçilik hak ve tazminatlarının tam olarak ödendiğini, bu sebeple davacının işe iade talebinin reddi gerektiğini, çalışma koşullarında değişiklik yapılmasının işverenin yönetim hakkı ile doğrudan ilgili olduğunu, Akçakoca’daki fabrikanın tümüyle Dilovası’na taşındığını, diğer çalışanların iş sözleşmelerinin aynı gerekçeli sebeple feshedildiğini, bu durumun da müvekkili şirketin iş sözleşmesinin feshinde ve fesih gerekçesinde samimi olduğunun göstergesi olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davacı işçiye işverenin Akçakoca" da faaliyet gösteren fabrikasını ekonomik Dilovası Kocaeli’ye taşıyacağının yazılı olarak bildirildiği, ancak davacının sessiz kaldığı, işverenin taşınma konusunda karar aldığı, bu süreçte iyiniyet ve dürüstlük kurallarına riayet ederek davacıya yeni fabrikada çalışıp çalışmak istemediğinin sorulduğu, iş sözleşmesinin işyeri ve işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanarak alınan işletmesel karara istinaden zorunlu olarak feshedildiği, feshin geçerli sebebe dayandığı gerekçesiyle işe iade isteği reddedilmiştir.
Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı Kanun’un 18 ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
İşletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan sebepler; sürüm ve satış olanaklarının azalması, talep ve sipariş azalması, enerji sıkıntısı, ülkede yaşanan ekonomik kriz, piyasada genel durgunluk, dış pazar kaybı, ham madde sıkıntısı gibi işin sürdürülmesini olanaksız hale getiren işyeri dışından kaynaklanan sebeplerle yeni çalışma yöntemlerinin uygulanması, işyerinin daraltılması, yeni teknolojinin uygulanması, işyerinin bazı bölümlerinin kapatılması ve bazı iş türlerinin kaldırılması gibi işyeri içi sebeplerdir.
İşletmenin, işyerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan sebeplerle sözleşmeyi feshetmek isteyen işverenin fesihten önce fazla çalışmaları kaldırmak, işçinin rızası ile çalışma süresini kısaltmak ve bunun için mümkün olduğu ölçüde esnek çalışma şekillerini geliştirmek, işi zamana yaymak, işçileri başka işlerde çalıştırmak, işçiyi yeniden eğiterek sorunu aşmak gibi varsa fesihten kaçınma olanaklarını kullanması, kısaca feshe son çare olarak bakması gerekir.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Dosya içeriğine göre, davacının iş sözleşmesi işverence, ekonomik kriz sebebiyle iş hacminde yaşanan daralmadan kaynaklanan mali sorunları aşabilmek amacıyla taşıma, ulaştırma ve depolama maliyetlerinden tasarruf sağlama, hammadde ve mamul akışını hızlandırma ve etkin kılma düşüncesiyle limanlara, pazara, tedarikçilere, müşterilere ve şirket merkezine daha yakın olma etkenleri de dikkate alınarak, çalışmakta olduğu Akçakoca fabrikasındaki faaliyete Gebze Dilovası Kocaeli adresindeki yeni fabrikada devam etme kararının yanında, ayrıca yeni fabrikanın üretimini tek hat düzeninde, az kaynakla, yüksek ürün ve hizmet kalitesini teknolojik destekli yeniliklerle, işgücü tasarrufu sağlayan sistemlerle gerçekleştirecek olması, tüm piyasa ve ihracat siparişlere cevap verebilecek kapasitede ve dolayısıyla personel ihtiyacının eskiye oranla daha az olmasının kaçınılmaz hale gelmesi, ekonomik krize bağlı sipariş azlığının etkilerini halen hissettirmesi, Akçakoca fabrikasında üretim düşmemesi ve yeni fabrikanın organizasyon düzeninde tüm pozisyonların dolu olması sebeplerinin de varlığıyla ve kendisine tebliğ edilen çalışma koşullarında oluşacak esaslı değişiklik tebliğine altı işgünü içinde cevap vermemiş olması da dikkate alınarak feshedilmiştir.
Öncelikle işçiye iş koşullarındaki esaslı değişikliğin tebliğ edildiği hususu kanıtlanamamıştır. Yine olduğu savunulan fabrikanın taşınmasına ilişkin işletmesel karar da dosya arasında bulunmamaktadır. Fesih gerekçesine göre, yargılama sırasında gerçekleştirilen inceleme eksik olup uyuşmazlığı aydınlatmaya yeterli mahiyette değildir. Mahkemece, ilgili işletmesel karar, davacıya yapıldığı iddia edilen işyeri değişikliğine dair bildirim, yine savunmada belirtilen 4857 sayılı Kanun"un 29. maddesinde yer alan toplu işçi çıkışına ilişkin resmi mercilere yapılmış bildirimler ve SGK kayıtları getirtilmeli, işyerinin faaliyeti hususunda uzman bilirkişi kurulu marifetiyle işyerinde keşif yapılmalı, gerçekten bir fabrika taşınmasının ve toplu işçi çıkışının söz konusu olup olmadığı, Akçakoca fabrikasının ne zaman tam olarak kapandığı, Gebze’ye yeni fabrika mı kurulduğu, yoksa mevcut fabrikanın aynen mi taşındığı, burada teknolojik yenilenmeye gidilip gidilmediği, fesih öncesinde ve sonrasında her iki fabrikaya yeni işçi alınıp alınmadığı araştırılmalı, alınan işçilerin nitelikleri ve davacının eğitim durumu ile karşılaştırması yapılmalı, kuşkuya yer vermeyecek şekilde bu belirlemeler ortaya konulduktan sonra bir karar verilmelidir. Yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 05.07.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.