Esas No: 2012/639
Karar No: 2012/15574
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/639 Esas 2012/15574 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bakırköy 15. İş Mahkemesi
TARİHİ : 26/10/2011
NUMARASI : 2011/168-2011/499
Davacı vekili, 28.12.2007 tarihinden itibaren ... San. A.Ş.’nde çalıştığını fakat buna rağmen bordrosunun ........A.Ş. tarafından düzenlendiğini müvekkilinin 10.12.2010 tarihinde iş yerine gittiğinde feshe ilişkin hiç bir neden belirtilmeksizin işyerine alınmadığını 13.12.2010 tarihinde işyerine gelerek haklarını alması gerektiğinin söylendiğinini belirterek feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini talep etmiştir.
Davalı vekili davacı işçinin işine özen gösterme ve sadakat borcu ile örtüşmeyecek ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırılık teşkil eden ayıbı kusurlu eylemi ve temmerüdünün söz konusu olduğunu ekli 13.12.2010 gün ve 27450 sayılı ihtarnemede ve eklerinde görüleceği üzerine davacının devamsızlığının söz konusu olduğundan iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece davacının devamsızlık yaptığı ispatlanamadığından iş sözleşmesini feshinin haklı ve geçerli nedenlere dayanmadığı gerekçesi ile davanın kabulü ile SGK kayıtlarına göre işvereni olan ......... A.Ş. işyerine iadesine, davacının davalı ........ A.Ş. işçisi olarak çalıştığı iddiasının ispatlanamadığından davalı .......... San. A.Ş. yönünden husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.
Karar davacı ve davalı ........A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine göre davacının davalı ......... A.Ş. işçisi olarak çalıştığı sırada iş sözleşmesi 13.12.2010 günlü fesih bildirimi ile davacının 03.12.2010-08.12.2010-10.12.2010 ve tarihleri arası devamsızlığı nedeni ile 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/ II maddesi gereğince 10.12.2010 tarihi itibarı feshedildiği bildirilmiştir.
Davacı dava dilekçesinde davalı .... A..Ş. işçisi olduğu halde bordrosunda diğer davalı ........ A.Ş. işçisi olarak gösterildiğini iddia etmiştir.
Mahkemece davacının davalı .......A.Ş. işçisi olduğu ispatlanamadığı gerekçesi ile davalı ........ A.Ş. yönünden husumet yokluğu nedeni ile davanın reddine karar verilmiş ise de davacının her iki davalı şirketin banka hesaplarına para yatırma yetkisi olduğuna ilişkin davalı şirket yazıları, davacının davalı .... A.Ş. için fesihten hemen önce harcamalarını beyan ettiği, her iki davalı şirketin İstanbul’da aynı adreste faaliyet gösterdiği, her iki davalı şirketin yönetim kurulu başkanı sıfatı ile ayn aynı kişi tarafından aynı avukata vekalet verildiği anlaşılmaktadır.
Dosyadaki mevcut delillere göre davacının gerçek işvereninin tespitine yönelik mahkemece yapılan araştırma hüküm kurmaya yeterli bulunmamıştır. Buna göre mahkemece yapılacak iş davalı şirketlerin ticaret sicil kayıtları getirtilerek davalı şirketler arasında asıl işveren–alt işverenlik ilişkisi, işyeri devri, birlikte istihdam gibi bir ilişki bulunup bulunmadığı açıklığa kavuşturularak oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 03.07.2012 gününde oyçokluğu ile karar verildi.