Esas No: 2012/457
Karar No: 2012/15563
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/457 Esas 2012/15563 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 9. İş Mahkemesi
TARİHİ : 20/12/2011
NUMARASI : 2011/682-2011/1115
Davacı vekili, 04.08.2008-23.05.2011 tarihleri arasında davalı işyerinde iş geliştirme sorumlusu olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından geçerli bir neden olmadan sona erdirildiğini beyan ederek davacının işe iadesine, davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili davacının iş sözleşmesinin şirketin global yapısında meydana gelen yeniden yapılanma nedeni ile alınan işletmesel kararla metal işleme yağları işine devam edilmemesinin kararlaştırılması ve bu nedenle istihdam fazlalığı doğması sebebi ile geçerli nedenle feshedildiğini, davanın yasal süre içinde açılmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme tarafından, 4857 sayılı İş Kanunu"nun 20. maddesine göre işe iade davasının iş aktinin feshinin bildirimi tarihinden itibaren bir ay içinde açılabileceği, iş aktinin feshinin 01.02.2011 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, davacının fesih bildiriminden itibaren davasının bir aylık süre içinde açılmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından karar temyiz edilmiştir.
4857 sayılı Kanun"un 20. maddesi uyarınca iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini ileri süren işçinin, fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içerisinde feshin geçersizliği ve işe iade istemi ile dava açması gerekir. Bu süre hak düşürücü süre olup, resen dikkate alınması gerekir.
İşveren fesih bildiriminde bulunmuş, ancak bunu tebliğ etmemiş olmasına rağmen, örneğin, işçi, işvereni şikâyet ederek, fesih bildiriminin yapıldığı tarihi kesin olarak belirleyecek bir işlem yapmışsa, artık bu tarihin esas alınması uygun olacaktır. Bu anlamda işverenin fesih bildiriminin tebliğden imtina edildiği tutanakların tutulduğu tarih, tutanak düzenleyicilerinin doğrulaması halinde tebliğ tarihi sayılacaktır. Eylemli fesih halinde dava açma süresi, eylemli feshin yapıldığı tarihten itibaren işler. Fesih bildirimine karşı idari itiraz yolu öngören personel yönetmeliği ya da sözleşme hükümleri, dava açma süresini kesmeyeceği gibi, işçinin bu süre içinde hastalığı nedeni ile rapor alması da bu süreyi durdurmayacaktır.
İş sözleşmesinin önel verilerek feshi halinde, dava açma süresi önelin sona ereceği tarihte değil, yasanın açık hükmü uyarınca işverenin fesih bildirimini tebliğ ettiği tarihten başlar.
Bir aylık süre Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 161 ve 162. maddeleri dikkate alınarak belirlenir. Buna göre bir aylık süre başladığı güne takip eden ayda tekabül eden günün mesai bitiminde sona erer. Süre ay sonuna doğru başlayıp da bittiği ayın aynı günü yoksa müddet bu ayın sonunda biter. Tatil günleri süreye dahildir. Ancak sürenin son günü tatile tesadüf ederse tatilin ertesi günü son bulur.
Somut olayda, 01.02.2011 tarihli bildirim ile metal işleme yağları görevinin 01.02.20011 tairihi itibari ile kaldırılacağı, şirketteki açık pozisyonlara açık istihdam sistemi ile ulaşabilirsiniz, tecrübenize uygun iş bulmanızla ilgili ve yöneticisi ile mutabık kalmansı halinde yeni pozisyona transferinin yapılacağı, aksi takdirde iş sözleşmesinin 16.04.2011 tarihinde 12 haftalık ihbar öneli sonunda kendiliğinden feshedileceği bildirilmiştir. İşveren tarafından davacıya tebliğ edilen ihbarnamede belirtilen önel sonu olan 16.04.2011 tarihinde iş sözleşmesi feshedilmeksizin davacının işyerinde 23.05.2011 tarhine kadar çalışmaya devam ettiği, 25.05.2011 tarihinde işin sona ermesi nedniyle 18 kod numarasıyla işyerinden çıkışı yapılmıştır.
Davacıya tebliğ edilen fesih bildiriminde belirtilen ihbar önelinde davacının işyerinden çıkışı yapılmayarak 23.05.2011 tarihine kadar işyerinde kesintisiz olarak çalışan davacının iş sözleşmesinin işyerinden çıkışının yapıldığı 23.05.2011 tarihine kadar devam ettiği, bu tarihe göre bir aylık hakdüşürücü süre içinde davanın açıldığının kabulü yerine yazılı şekilde davacı yönünden fesih bildirimi iradesi taşınmayan bildirim sonu itibari ile iş sözleşmesinin feshedildiği gerekçesi ile davanın süresinde açılmadığından bahisle reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.
Davanın esasına girilerek tarafların göstereceği deliller toplanarak oluşacak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 03.07.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.