Davacı vekili; müvekkillinin davalı iş yerinde 15.05.1996-15.12.2010 tarihleri arasında doktor olarak, belirsiz süreli iş sözleşmesiyle çalıştığını, iş sözleşmesinin işverence geçerli sebebe dayanılmaksızın feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve müvekkilinin işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
Davalı işveren vekili; davacının 15.12.2010 tarihinde iş sözleşmesinin sonlanması hususunda yazılı talepte bulunduğunu, bunun üzerine 31/01/2011 tarihli mutabakat tutanağı düzenlendiğini, iş sözleşmesinin karışlıklı anlaşmaya varılarak sonlandırıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece davalı işverenin geçerli bir sebebin varlığını ispat edemediği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Anayasanın 141. maddesi uyarınca, yargı kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerekir. Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinde de hüküm altına alınmıştır. Anılan anayasal ve kanuni düzenlemeler gereğince yargıcın, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kararda göstermesi zorunludur. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca kanuni unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda dosyada bulunan deliller karar gerekçesinde tartışılmadan yazılı şekilde karar verilmesi karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesine aykırı olduğundan kararın bu gerekçe ile bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 03.07.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.