Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/466 Esas 2012/15534 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/466
Karar No: 2012/15534

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/466 Esas 2012/15534 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2012/466 E.  ,  2012/15534 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul 9. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 21/12/2011
    NUMARASI : 2011/511-2011/1133

    Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin işverence geçerli sebebe dayanılmaksızın feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve müvekkilinin işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
    Davalı vekili, iş yerinde gerçekleştirilen organizasyon yapısındaki değişiklik  sonucunda Ruhsat İşleri Müdürülüğünün, Kalite Uygunluk Müdürlüğüne bağlanmasına karar verildiğini ve davacının görev yaptığı birimin Lüleburgaz"da bulunan fabrikaya  taşınması kararı alındığını, davacıya Lüleburgaz"da çalışması hususunda görev yeri değişikliği teklifi yapıldığını, davacının bu teklifi kabul etmemesi sebebi ile iş sözleşmesinin  geçerli  sebeple feshedildiğini  savunarak  davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. 
    Mahkemece; fesih tarihinden sonra  şirketin  İstanbul"da bulunan iş yerine davacının niteliklerinde yeni işçi alındığı, davacı ile yeni istihdam edilen personelin görev tanımlarının birbirine benzer olduğu, davalının transferi kabul etmeyen çalışanlar için fesih dışında başka bir yol araştırmadığı, işverenin feshin  son çare olma ilkesine uymadığı gerekçesiyle davanın işe iadesine karar verilmiştir.
    Karar  davalı  vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. ve devamı maddeleridir. 
    4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran iş yerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, iş yerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
    İşletmenin, iş yerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan sebepler; sürüm ve satış imkanlarının azalması, talep ve sipariş azalması, enerji sıkıntısı, ülkede yaşanan ekonomik kriz, piyasada genel durgunluk, dış pazar kaybı, ham madde sıkıntısı gibi işin sürdürülmesini imkansız hale getiren iş yeri dışından kaynaklanan sebeplerle yeni çalışma yöntemlerinin uygulanması, iş yerinin daraltılması, yeni teknolojinin uygulanması, iş yerinin bazı bölümlerinin kapatılması ve bazı iş türlerinin kaldırılması gibi iş yeri içi sebeplerdir.
    İşletmenin, iş yerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan sebeplerle sözleşmeyi feshetmek isteyen işverenin fesihten önce fazla çalışmaları kaldırmak, işçinin rızası ile çalışma süresini kısaltmak ve bunun için mümkün olduğu ölçüde esnek çalışma şekillerini geliştirmek, işi zamana yaymak, işçileri başka işlerde çalıştırmak, işçiyi yeniden eğiterek sorunu aşmak gibi varsa fesihten kaçınma imkanlarını kullanması, kısaca feshe son çare olarak bakması gerekir.
    4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.    
    Somut olayda; davalı iş veren tarafından davacının iş sözleşmesinin, organizasyon yapısında değişiklik yapılması  üzerine ve ruhsatlandırma bölümünün Lüleburgaz"a taşınması ve davacının Lüleburgaz"da çalışmayı kabul etmemesi sebebi ile sonlandırıldığı görülmektedir
    Hükme esas alınan  bilirkişi raporunda;  davalı şirket ile  aynı  gruba ait diğer bir bağlı  olan .............. Şti."ne, fesih sonrasında 2 Ruhsatlandırma Uzmanı alındığı, yeni işe alınanlar arasında  davacı ile  ayın veya benzer görevlerde çalışanlarında bulunduğu, davalı tarafça  feshe son çare olarak başvurulduğunun ispatlanamadığı  belirtilmiştir.
    Davacının fesih öncesinde Ruhsatlandırma İşleri Müdürü olarak görev yaptığı  görülmektedir. Mahkemece, Ruhsatlandırma İşleri Müdürü ile, Ruhsatlandırma Uzmanın yaptığı  görevin hangi yönlerden benzerlik  taşıdığı ve davacının Ruhsatlandırma  Uzmanın  yapacağı işleri yapabilir nitelikte olup olmadığı  yönünde bir araştırma yapılmamıştır  .   Davacının ve  Ruhsatlandırma Uzmanı  olarak işe alınan diğer personelin, varsa görev tanımları incelenerek ve fiilen iş yerinde yaptıkları görev belirlenerek, davacının  ruhsatlandırma uzmanı  olarak çalıştırılabilme niteliklerine sahip olup olmadığı belirlenmeli  ve sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi  isabetsiz olup bu husus bozmayı gerektirmiştir
    SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 03.07.2012 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

     

    Hemen Ara