Esas No: 2022/9425
Karar No: 2022/11503
Karar Tarihi: 29.09.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/9425 Esas 2022/11503 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2022/9425 E. , 2022/11503 K.Özet:
Hukuk Dairesi, asıl ve birleşen davaları incelerken, davanın asıl dava yönünden kabul edildiğini ancak birleşen davalar için karar verilemeyeceğini belirlemiştir. Bu karar, davacı ve davalıların avukatları tarafından temyiz edilmiştir. Dosya incelendiğinde, tebligatın davalıya usüle uygun olmayan bir şekilde yapıldığı ve davalının cezaevinde olup olmadığına dair kayıt bulunmadığı ortaya çıkmıştır. Bu nedenle, davalının hükümlü veya tutuklu olup olmadığı belirlenerek tebligatın gerekli şekilde yapılması, eğer hükümlü ise vasi tayininin sağlanması gerekmektedir. Türk Medeni Kanununun 407. ve devamı maddelerine göre bir yıl veya daha fazla hürriyeti bağlayıcı bir cezaya mahkûm olan her ergine vasi tayini gerektiği hatırlatılmıştır. Bu nedenlerle, dosya mahalline GERİ ÇEVRİLMİŞTİR. Kanun maddeleri: Türk Medeni Kanunu'nun 407. ve devamı maddeleri.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Asıl ve birleşen davalar, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın birleşen davalar için karar verilmesine yer olmadığına, asıl dava yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı ve davalılardan ... ile ... avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Eldeki dava dosyası incelendiğinde, davacı kurumun temyizine dair tebliğin, davalı ...’a usüle aykırı bir şekilde tebliğ edildiği ve anılan tebligata dair tebliğ mazbatasında şahsın cezaevinde bulunduğunun kayıt altına alındığı görülmektedir. Dosya içindeki belgelerden davalı ...’ın cezaevinde bulunduğuna, ne zamana kadar cezaevinde bulunacağına ve hakkında herhangi bir vesayet kararı olup olmadığına dair de herhangi bir kayıt bulunmamaktadır. Buna göre adı geçen davalının tebliğ tarihi itibariyle hükümlü veya tutuklu olup olmadığı belirlenerek, hükümlü veya tutuklu değil ise tebliğin adı geçen davalıya Tebligat Kanunu uyarınca usulünce yapılması, hükümlü ise hükümlülük süresi, şartla veya bihakkın tahliye tarihleri belirlenip, Türk Medeni Kanunun 407. ve devamı maddeleri gereği bir yıl ve daha fazla hürriyeti bağlayıcı bir cezaya mahkûm olan her ergine vasi tayini gerektiğinden, hükümlülük süresi bir yıl veya daha fazla ise, anılan davalıya vasi tayin edilip edilmediği, edilmişse gerekçeli kararın vasisine yöntemince tebliğ edilmesi; vasi tayin edilmemiş ise, usulünce vasi tayininin sağlanarak aleyhe gıyabi hükmün vasiye tebliğinin sağlanması ve vesayet ilamının dosyaya eklenmesi akabinde temyiz süresi geçtikten ve gerektiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3.maddesi gereği, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 432. maddesindeki prosedür işletildikten sonra gönderilmek üzere, dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 29.09.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.