Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/1747 Esas 2012/15441 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/1747
Karar No: 2012/15441

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/1747 Esas 2012/15441 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı işçi, iş sözleşmesinin geçersiz nedenle feshedildiğini ileri sürerek işe iadesini ve tazminat ödenmesini istemiştir. Davalı işveren ise tasarruf tedbirleri kapsamında feshedildiğini savunmuştur. Mahkeme davacının işe iadesine karar vermiştir. Ancak, işletmenin feshin son çare olması ilkesine uyup uymadığı, işverenin diğer tedbirleri alıp almadığı yeterince araştırılmamıştır. Kararda, iş sözleşmesinin feshinin geçerli olabilmesi için otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işverenin işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanması gerektiği belirtilmiştir. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir.
22. Hukuk Dairesi         2012/1747 E.  ,  2012/15441 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara 3. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 15/12/2011
    NUMARASI : 2010/1200-2011/845

    Davacı işçi, iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, boşta geçen süre ücret ve diğer haklar ile işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminatın belirlenmesini istemiştir.
    Davalı vekili, iş sözleşmesin konfederasyon bünyesindeki yeniden yapılanma ve tasarruf tedbirleri çerçevesinde bütçe imkânları dikkate alınarak etkin ve verimli bir personel politikası oluşturmak ve başka bir birimde değerlendirme olanağı da bulunmadığı için 4857 sayılı İş Kanunu, 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunu ile Personel Yönetmeliğine uygun olarak feshedildiğini, davacının iş kanunundan doğan tüm alacaklarının ödendiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, davalı işyerinde işçi azaltma yoluna gidilirken hangi objektif kriterlere uyularak neden davacının tercih edilerek işten çıkartıldığı hususunun ortaya konmadığı, davacı işçinin iş yerinde başka bir işte veya başka koşullarla çalıştırılma olanağının yani feshin son çare olması ilkesinin de gözetilmediği, işletmesel kararın tutarlılık ve ölçülülük ilkelerine uygun düşmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar davalı konfederasyon vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı Kanun’un 18 ve devamı maddeleridir.
    4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
    İşletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan sebepler; sürüm ve satış olanaklarının azalması, talep ve sipariş azalması, enerji sıkıntısı, ülkede yaşanan ekonomik kriz, piyasada genel durgunluk, dış pazar kaybı, ham madde sıkıntısı gibi işin sürdürülmesini olanaksız hale getiren işyeri dışından kaynaklanan sebeplerle yeni çalışma yöntemlerinin uygulanması, işyerinin daraltılması, yeni teknolojinin uygulanması, işyerinin bazı bölümlerinin kapatılması ve bazı iş türlerinin kaldırılması gibi işyeri içi sebeplerdir.
    İşletmenin, işyerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan sebeplerle sözleşmeyi feshetmek isteyen işverenin fesihten önce fazla çalışmaları kaldırmak, işçinin rızası ile çalışma süresini kısaltmak ve bunun için mümkün  olduğu  ölçüde  esnek  çalışma  şekillerini geliştirmek, işi zamana yaymak, işçileri başka işlerde çalıştırmak, işçiyi yeniden eğiterek sorunu aşmak gibi varsa fesihten kaçınma olanaklarını kullanması, kısaca feshe son çare olarak bakması gerekir.
    4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
    Somut olayda, davacının iş sözleşmesi, davalı konfederasyonun bütçe imkânlarının yetersizliği dikkate alınarak, tasarruf sağlanması amacıyla yönetim kurulu kararı doğrultusunda alınan işletmesel karar gerekçesi ile feshedilmiştir. Davalı taraf feshe dayanak olan, genel kurulda yeniden yapılanmaya ilişkin alınan ve kadro cetvelinin görevin niteliği ve hacmi dikkate alınarak değiştirilmesi, mevcut kadro unvanlarının iptal edilmesi, yeni unvanların ihdas edilmesi, görev unvanlarına göre kadro sayısının belirlenmesi ve sözleşmeyle uzman personel istihdam edilmesi konularını düzenleyen işletmesel karar, yeniden yapılandırma planı çalışması, personelin emekliliğe hak kazanma tarihlerine dair liste ve diğer belgeler sunulmuştur.
    Her ne kadar mahkemece davanın kabulü ile davacının işe iadesi yönünde hüküm kurulmuşsa da, davalı tarafça alınan işletmesel kararın tutarlı olarak uygulanıp uygulanmadığı, feshin son çare olması ilkesine uyulup uyulmadığı konusunda yeterli araştırmanın yapılmadığı anlaşılmaktadır. Belirtmek gerekir ki, kâr amacı olmayan davalı Konfederasyon tarafından feshin son çare olması kapsamında alınmadığı belirtilen diğer tedbirlerin somut olarak ortaya konulması gerekir. Güvenlik hizmetlerinin dışarıdan satın alınması suretiyle bir istihdam fazlalığı oluşması kaçınılmazdır. İkramiye miktarından indirime gidilmesi, temsil ve ikramlarda kısıtlanmaya gidilmesi gibi tedbirlerin hizmetin dışarıdan satın alınması suretiyle ortaya çıkan iş gücü fazlalığı ile ilişkilendirilmesi anlaşılamamıştır. Yapılacak iş; tutarlılık ve ölçülülük denetimi kapsamında, işverenin bu kararı tutarlı şekilde uygulayıp uygulamadığı, feshin kaçınılmaz olup olmadığı, davacının çalıştığı işyerinin neresi olduğu, kapatılıp kapatılmadığı, davacının aynı veya başka bir birimde değerlendirilip değerlendirilemeyeceği, davalı işvereni işten çıkarılacak işçilerin belirlenmesinde kendisini bağlayan kurala uyup uymadığı yönünden somut olarak araştırma yapılmalıdır. Bunun için de işletmesel karara ilişkin belgelerin yanında, işletmede veya işyerinde çalışan tüm işçilerin görev tanımları, işletme, işyeri organizasyon şeması, işten çıkarılacak işçilerin, işyeri şahsi sicil dosyası, görev tanımları ve çalıştıkları bölümleri gösteren kayıtlar ile fesihten önce ve sonrasını kapsayacak şekilde işçi alımı ve çıkarılmasını gösteren işyeri Sosyal Güvenlik Kurumu bildirgeleri, davalı işyerine ait tasarruf tedbiri alınmasına neden olan fesih öncesi ve sonrasına ilişkin mali durumunu gösteren mali bilânçolar getirilmeli, işyerinde keşif yapılarak, özellikle işletmenin faaliyet alanını ve iş organizasyonunu bilen uzman bilirkişiler aracılığı yeniden ile inceleme yapılmalı ve feshin yukarda belirtilen ilkelere göre geçerli nedene dayanıp dayanmadığı net olarak belirlenmelidir. Mahkemece eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 02.07.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Hemen Ara