Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/10086 Esas 2012/14870 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/10086
Karar No: 2012/14870

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/10086 Esas 2012/14870 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2012/10086 E.  ,  2012/14870 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Kartal 4. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 22/01/2010
    NUMARASI : 2008/337-2010/27

    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre  davalının  aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Davacı vekili, müvekkilinin davalı aleyhine açmış olduğu işe iade davasının kabul edildiğini ve Yargıtay 9. Hukuk Dairesi tarafından onanarak kesinleştiğini, kesinleşme kararına istinaden davalı işyerine gönderdikleri ihtarname ile müvekkilinin süresinde işe iadesinin talep edildiğini, davalının kesinleşen kararda bahsi geçen dört aylık süreyle ilgili olarak haksız fesih tazminatı, ihbar ve kıdem tazminatı ödenmesi hususunda sorumluluklarının bir kısmını yerine getirdiğini, ancak yapılan ödemelerin yetersiz olduğunu belirterek kesinleşen işe iade kararı gereği işe başlatmamama tazminatı ile  kıdem tazminatı fark alacaklarının davalıdan  tahsilini istemiştir.
    Davalı vekili, davacı tarafından açılan davada davacının işe iadesine karar verildiğini, işe iade edilmeme halinde ödenmesine hükmedilen dört ay boşta geçen süre tazminatı, dört aylık iş güvencesi tazminatı, kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı bedelinin davacının banka hesabına yatırıldığını, yapılan bu ödemenin tüm yasal vergiler ve kesintiler uygulandıktan sonra kalan miktar olduğunu, yapılan ödeme ile müvekkili şirketin üzerine düşen yasal yükümlülüğünü yerine getirdiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    16.06.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5904 sayılı Kanun ile 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu"nda değişiklik yapılmış ve işe başlatmama tazminatı gelir vergisi istisnaları arasında gösterilmiştir. Buna göre işe başlatmama tazminatından gelir vergisi kesilmemeli, sadece damga vergisi kesilmesiyle yetinilmelidir. Aynı Kanun ile 193 sayılı Kanun"a eklenen geçici 77. maddede  ise, “Bu maddenin yürürlüğe girdiği  tarihten  önceki  dönemlerle  ilgili  olarak 22.05.2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu"nun 21. maddesi uyarınca işverenlerce işçiye ödenen işe başlatmama tazminatları, damga vergisi hariç herhangi bir vergiye tabi tutulmaz. Anılan dönemlere ilişkin işe başlatmama tazminatı gelir vergisi tevkifatına tabi tutulan mükelleflerin; tarha yetkili vergi dairelerine başvurmaları ve dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri şartıyla 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun düzeltmeye ilişkin hükümleri uyarınca tahsil edilen gelir vergisinin red ve iade işlemleri yapılır” şeklinde kurala yer verilerek daha önce kesilen gelir vergisi ile ilgili iade esasları belirlenmiştir. Anılan düzenlemeye göre daha önce kesilen gelir vergisi tutarları vergi yükümlüsüne iade edilmelidir. Vergi yükümlüsü işçi olup, işçinin fazla ödenen  vergiyi  ilgili  vergi  dairesinden talep etme hakkı vardır. Kanunda, vergi sorumlusu olan işverene iadeye dair bir düzenlemeye yer verilmemiştir. İşçi haksız yere kesilen gelir vergisini ilgili vergi dairesinden talep edebileceğine göre, işverenin aynı tutardan sorumluluğuna dair karar verilmesi mükerrer sorumluluğuna yol açacaktır. Bu nedenle işverence işe başlatmama tazminatından kesilerek vergi dairesine yatırılan gelir vergisi yönünden işverenin sorumlu tutulması doğru  olmaz.
    Dosya içeriğinden kesinleşen işe iade kararı sonrası davalı işverenin davacıyı işe başlatmaması üzerine dört aylık ücret, işe başlatmama tazminatı, kıdem ve ihbar tazminatı olarak toplam 28.871,36 TL"nin davacının banka hesabına yatırıldığı, bu ödemenin dört aylık işe başlatmama tazminatı için 10.194,05 TL"den gelir ve damga vergisinin kesilerek ödeme yapıldığı, dosya içerisinde bulunan belgelerin incelenmesinden davalının gelir vergisini keserek vergi dairesine yatırdığı anlaşılmıştır. Ancak hükme esas alınan bilirkişi raporunda nihai miktar belirlenirken işverenin vergi dairesine ödediği gelir vergisi düşülmeden hesaplama yapıldığı görülmüştür. Mahkemece bu miktar yönünden verilen kabul kararı yerinde değildir. Vergi yükümlüsü davacının işe başlatmama tazminatından kesilip vergi dairesine ödenen gelir vergisi miktarını bizzat davacının kendisinin vergi dairesine başvurarak talep etmesi gerekirken, davalı işvereni mükerrer ödeme durumunda bırakacak şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 28.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Hemen Ara