Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/12 Esas 2012/14853 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/12
Karar No: 2012/14853

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/12 Esas 2012/14853 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2012/12 E.  ,  2012/14853 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara 4. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 24/05/2011
    NUMARASI : 2010/196-2011/300

    Davacı işçi, iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
    Davalı vekili iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, davacının işyerinde çalışan diğer bir işçi ile kavga ettiği, hakaret ve küfürlü sözler sarf ettiği, bunun sonucu olarak işveren tarafından her iki işçinin de işyerinde kavga ettikleri için işten çıkarıldıkları, dolayısıyla davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Uyuşmazlık, tahkim şartının geçerliliği ve görev yönünde toplanmaktadır. Normatif  dayanağı  4857  sayılı Kanun"un  20. maddesidir.
    İşçi  ve  işverenler  arasındaki uyuşmazlıkların çözüm  yeri 5521  sayılı  Kanun"un 1.   maddesi  gereğince  İş  Mahkemeleridir. Doğal  yargıcı  iş  yargıcıdır.  İşe   iade  davalarında  4857 sayılı  Kanun"un  20. maddesi  gereğince  ayrık  hüküm  getirilmiştir. "Taraflar  arasında   uyuşmazlık aynı sürede özel hakeme götürülür.” tümcesi yeni bir  yargı yeri getirmektedir. Başka  bir  anlatımla, Yasa  Koyucu "özel  hakem" kurumunu feshe bağlı  bir  sonuç olarak  görmüştür. Hükmün  sözünden de   bu  anlaşılmaktadır.
    İşçinin  işveren  karşısında ekonomik açıdan  zayıf  olduğu  iş sözleşmesinin  kuruluşunda   ve devamında işverene hukuken  bağımlı olduğu tartışmasızdır. İşçi,  işveren otoritesi altında  ve  onun  emir ve  talimatları ile iş görür. Denetim altındadır.  İrade  serbestliği  yoktur. Ancak  fesihle bağımlılık ortadan  kalkar.
    Gerek metodoloji, gerek  taraflar  arasındaki  hukuki  ilişkinin  niteliği,   işe  iade  davalarının özel hakeme götürülmesinin ancak  iş  sözleşmesinin  feshinden  sonra  anlaşma - sözleşme ile mümkün olacağı sonucuna götürür. Aksi  halde, işçinin iradesi dışında               
    kendisinin yabancı  olduğu bir yargılama  sürecine  zorlanması  söz  konusu  olur. Yasanın  amacı  dışında  bir  sonuç  doğar.  Hükmün  bu  fıkrasının  önceki  düzenlemesindeki   "Toplu  iş  sözleşmesinde hüküm  varsa  veya ...” tümcesinin Anayasa Mahkemesi"nin  19.10.2005, 2003/66 esas,  2005/72 karar sayılı  kararı ile  iptal  edilerek işçinin  iradesine  üstünlük  tanınması   yukarıdaki  gerekçeyi doğrulamaktadır.
    Somut olayda, 13.01.2010 tarih ve "ibraname ve feragatname" başlıklı her iki tarafında imzasını içeren belgede, sözleşmenin feshi ve işe iade istemi ile dava açılması halinde söz konusu uyuşmazlığın halli bakımından özel hakeme gidilmesi konusunda tahkim sözleşmesi yaptıkları ve sözleşmenin tarihinin fesih ve davacıya tebliğ tarihinden sonra olduğu anlaşılmaktadır.
    Fesihten  sonra  yapılan özel  hakem  sözleşmesi  geçerlidir. Böyle olunca, özel hakem sözleşmesi uyarınca dava dilekçesinin görev yönünden reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulü hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara