Esas No: 2012/4
Karar No: 2012/14845
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/4 Esas 2012/14845 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bakırköy 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 20/09/2011
NUMARASI : 2009/724-2011/758
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait işyerinde kağıt hammadde müşteri temsilcisi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu"nun 18. maddesi uyarınca olumsuz piyasa şartlarından dolayı iş hacminin daralması nedeniyle feshedildiğini belirterek müvekkilinin işe iadesine ve kanuni haklarına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirketin tekstil sektöründe faaliyet gösteren bir kuruluş olduğunu, son birkaç ayda yaşanan olumsuz ekonomik gelişmeler nedeniyle pazarın daralması ve şirket gelirlerinin giderleri karşılayamaması ve şirketin zararda olması nedeniyle davacının iş sözleşmesini feshettiklerini, ekonomik olarak işçi çıkarmadan evvel alınabilecek ekonomik tedbirlerin de aldığını, yapılan fesih işlemi tamamen haklı ve yasal gerekçelere dayandığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iş verence iş sözleşmesinin ekonomik kriz gerekçesiyle feshedildiğinin savunulmasına ve buna ilişkin yönetim kurulu kararı sunulmasına rağmen karar tarihinin 06.10.2008 olduğu, davacının iş sözleşmesinin 04.08.2009 tarihinde yani yaklaşık 1 yıl sonra feshedildiği, krizden etkilenme durumunun işçi istihdamını etkiler boyutta olduğunun ispatlanamadığı, işverence feshin son çare olması ilkesine uygun hareket edildiğine dair belge ve tanık beyanlarının dosyaya yansımadığı gerekçesiyle işe iadeye karar verilmiştir.
Hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı Kanun’un 18. ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
İşletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan sebepler; sürüm ve satış olanaklarının azalması, talep ve sipariş azalması, enerji sıkıntısı, ülkede yaşanan ekonomik kriz, piyasada genel durgunluk, dış pazar kaybı, ham madde sıkıntısı gibi işin sürdürülmesini olanaksız hale getiren işyeri dışından kaynaklanan sebeplerle yeni çalışma yöntemlerinin uygulanması, işyerinin daraltılması, yeni teknolojinin uygulanması, işyerinin bazı bölümlerinin kapatılması ve bazı iş türlerinin kaldırılması gibi işyeri içi sebeplerdir.
İşletmenin, işyerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan sebeplerle sözleşmeyi feshetmek isteyen işverenin fesihten önce fazla çalışmaları kaldırmak, işçinin rızası ile çalışma süresini kısaltmak ve bunun için mümkün olduğu ölçüde esnek çalışma şekillerini geliştirmek, işi zamana yaymak, işçileri başka işlerde çalıştırmak, işçiyi yeniden eğiterek sorunu aşmak gibi varsa fesihten kaçınma olanaklarını kullanması, kısaca feshe son çare olarak bakması gerekir.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Dosya içeriğine göre, kağıt hammadde müşteri temsilcisi olarak çalışan davacının iş sözleşmesi, davalı şirket Yönetim Kurulu"nun 06.10.2008 tarih ve 61 sayılı kararı uyarınca ekonomik kriz sebebi ile gerekli tedbirlerin alınmasına, iş hacmindeki daralma çerçevesinde şirket faaliyetlerinin ölçülü olarak azaltılmasına, Ümraniye mağazasının kapatılmasına, şirket tarafından kullanılan iki adet kiralık binanın tahliyesine ve kontratının feshine ve halkla ilişkiler departmanının kapatılmasına karşın olumsuz piyasa şartlarından dolayı iş hacminin daraldığı gerekçesi ile feshedilmiştir. Mahkemece, belirtilen fesih gerekçesine göre sadece taraf tanıklarının anlatımları ile yetinilerek yeterli inceleme yapılmadan hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. İşletmesel karara dayanan geçerli fesih iddialarının araştırılmasında tanık beyanı ile sonuca gidilemez. Bu konuda yapılacak araştırma ve inceleme özel bilgi ve uzmanlığı gerektirdiğinden işyerinde keşif gerçekleştirilerek, davacının fiilen yaptığı iş net olarak ortaya konulmalıdır. İşverenin fesih bildiriminde ifade edilen uygulamalarla ilgili araştırma yapılmalı, ayrıca davacı ve diğer çalışanların işyeri şahsi sicil dosyası, görev tanımları ve çalıştıkları bölümleri gösteren kayıtlar ile fesihten önce ve sonrasını kapsayacak şekilde işçi alımı ve çıkarılmasını gösteren işyeri Sosyal Güvenlik Kurumu bildirgeleri de celbedilerek, bu kararın tutarlılık ve ölçülülük denetimi kapsamında tutarlı şekilde uygulanıp uygulanmadığı, davacının kıdemi, eğitim durumu ve diğer niteliklerine göre aynı veya başka bir birimde değerlendirilip değerlendirilemeyeceği, işyerinin faaliyet alanını ve iş organizasyonunu bilen uzman bilirkişi görüşüne başvurularak sonuca gidilmelidir. Feshin belirtilen ilkelere göre geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı belirlenmelidir. Mahkemece eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
SONUÇ:Açıklanan sebeple hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.