Esas No: 2012/117
Karar No: 2012/14771
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/117 Esas 2012/14771 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara 13. İş Mahkemesi
TARİHİ : 09/06/2011
NUMARASI : 2010/838-2011/324
İş akdinin haklı ve geçerli bir neden olmaksızın feshedildiğini belirten davacı işçi, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının iş akdinin çalıştığı birimin kapatılması nedeni ile feshedildiğini, tüm yasal haklarının ödendiğini, davacının çalıştığı Ankara Bölgesinin kâr getirmediğini, bu nedenle kapatılmasına karar verildiğini, davacının aynı ücretle ve ünvanla çalışabileceği Ankara Bölgesinde başka bir iş bulunmadığını, ekonomik nedenlerle kadro daraltılmasına gidildiğini ve bu doğrultuda 95 kişinin iş akdinin feshedildiğini, feshin tutarlı olarak uygulandığını, kaçınılmaz olduğunu, son çare olarak uygulandığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının, işverenin iş hacminin küçülmesi nedeniyle işten çıkartıldığı, ancak davacının işten çıkartılmasında, işten çıkartılmanın en son çare olarak düşünülmesi gerekirken bu yola başvurulmadığı, başka bir bölümde davacının görevlendirilmediği anlaşıldığından işten çıkartılmada haklı nedenler kesin ve inandırıcı delillerle sübut bulmadığı gerekçeleriyle davanın kabulüne ve davacının işe iadesine karar verilmiştir.
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
İşletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan sebepler; sürüm ve satış olanaklarının azalması, talep ve sipariş azalması, enerji sıkıntısı, ülkede yaşanan ekonomik kriz, piyasada genel durgunluk, dış pazar kaybı, ham madde sıkıntısı gibi işin sürdürülmesini olanaksız hale getiren işyeri dışından kaynaklanan sebeplerle yeni çalışma yöntemlerinin uygulanması, işyerinin daraltılması, yeni teknolojinin uygulanması, işyerinin bazı bölümlerinin kapatılması ve bazı iş türlerinin kaldırılması gibi işyeri içi sebeplerdir.
İşletmenin, işyerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan sebeplerle sözleşmeyi feshetmek isteyen işverenin fesihten önce fazla çalışmaları kaldırmak, işçinin rızası ile çalışma süresini kısaltmak ve bunun için mümkün olduğu ölçüde esnek çalışma şekillerini geliştirmek, işi zamana yaymak, işçileri başka işlerde çalıştırmak, işçiyi yeniden eğiterek sorunu aşmak gibi varsa fesihten kaçınma olanaklarını kullanması, kısaca feshe son çare olarak bakması gerekir.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Somut olayda, davalı işyerinde Ankara Bölge Ticaret Müdürü olarak çalışan davacının iş akdi Yönetim Kurulu"nun 30.07.2010 tarihli ve 195 sayılı kararı ile Ankara Bölge Ticaret Müdürü kadrosunun kapatılmasına karar verildiği belirtilerek geçerli nedenle feshedilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden davacının çalıştığı Ankara Bölge Ticaret Müdürlüğü biriminin gerçekten kapatıldığı, o birimin işlerinin İstanbul"daki Bölge Ticaret Müdürü tarafından yerine getirildiği, bir nevi Ankara Bölgesinin İstanbul Bölgesine bağlandığı anlaşılmaktadır. Kadronun kapatılması sabit olduğuna göre, yukarıdaki açıklamalar ışığında yargısal denetim, feshin son çare olması ilkesi yönünden yapılmalıdır. Nitekim savacının iş akdinde çalışma yerinin işveren tarafından belirleneceği hükmü yer almaktadır. İşverenin davacıyı Ankara ili dışında da istihdam etme yetkisi bulunmaktadır. Bu bağlamda davacının çalışabileceği başka pozisyon bulunup bulunmadığı araştırılmalı, var ise davacının yapabileceği işler için yeni işçi alınıp alınmadığı tespit edilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Gerekli görüldüğü takdirde özellikle işletmenin faaliyet alanını ve iş organizasyonunu bilen uzman bilirkişiler aracılığı ile inceleme yapılmalı ve feshin yukarıda belirtilen ilkelere göre geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı net olarak belirlenmelidir. Mahkemece bu yönler değerlendirilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.