Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/614 Esas 2012/14738 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/614
Karar No: 2012/14738

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/614 Esas 2012/14738 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2012/614 E.  ,  2012/14738 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Kocaeli 1. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 22/12/2011
    NUMARASI : 2011/246-2011/955 

    Davacı vekili, iş sözleşmesinin geçerli neden olmaksızın 21.2.2011 tarihli ihtarname ile feshedildiğini,  fesih nedeninin gerçekle bağdaşmadığını, işyerinde çalışan sayısının azaltılmasına dair bir çalışma bulunmadığını, işe alımların devam ettiğini, sözleşmeli personelin kadrolu hale getirildiğini, fesihte son çare ilkesine uyulmadığını belirterek müvekkilinin işe iadesine ve yasal haklarına karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, davanın süresinde açılmadığını, iş sözleşmesinin aslında bütün işçiler toplanarak 18/2/2011 tarihinde feshedildiğini, bir kısım işçiler yazılı bildirimleri tebellüğ etmediğinden 21/2/2011 tarihinde noterden bildirim gönderildiğini, iş yerinde üretim daralması olduğunu, bu nedenle işçiyi çıkardıklarını, işyerinde otuzbeş kişilik personel azaltımı gerçekleştirildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, davacının iş akdinin 21/02/2011 tarihinde feshedildiği, davanın   1 aylık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı ve feshin geçerli nedene dayanmadığı gerekçesiyle işe iadeye karar verilmiştir.
    Hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    4857 sayılı İş Kanunu’nun 20. maddesinin birinci fıkrasına göre iş sözleşmesi feshedilen işçi, fesih bildiriminde sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı iddiası ile fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde iş mahkemesinde dava açabilir. Taraflar anlaşırlarsa işçi aynı sürede uyuşmazlığı özel hakeme götürebilir.
    Bir aylık dava açma süresi hak düşürücü nitelikte olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır. Dairemizce bir aylık dava açma süresinin başlangıcı fesih iradesinin işçiye ulaştığı tarih olarak kabul edilmektedir.
    Somut olayda, davacı tarafından iş sözleşmesinin feshinin 21/2/2011 tarihinde bildirildiği iddia olunmuştur. Davalı taraf ise, davacıya 18/2/2011 tarihli ve iki imzalı tebellüğden  imtina  şerhi  taşıyan yazı ile  fesih bildirimi yapıldığını savunmuştur. 18/2/2011  tarihli fesih bildirim yazısı altında tebellüğden imtina şerhini imzalayan iki kişi mahkemece dinlenerek davanın süresinde açılıp açılmadığı kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     

     

     

    Hemen Ara