Esas No: 2012/11711
Karar No: 2012/14569
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/11711 Esas 2012/14569 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kırıkkale İş Mahkemesi
TARİHİ : 15/04/2010
NUMARASI : 2009/454-2010/344
Davacı vekili, 01.09.1999 tarihinden itibaren davalı iş yerinde çalıştığını, 23.03.2009 tarihinde iş sözleşmesinin feshedildiğini, fesih gerekçesinin işverenin güvenini kötüye kullanmak olduğunu, fesih gerekçesinin yerinde olmadığını ve feshin geçersiz olduğunu belirterek feshin geçersizliği ve müvekkilinin işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin 23.03.20009 tarihinde İş Kanunun 25/II-e maddesi gereğince haklı nedenle feshedildiğini, Kırıkkale 3. Asliye Ceza Mahkemesinde davacının sanık olarak yargılanmakta olup müvekkilinin davacıyla iş ilişkisini sürdürmesinin beklenemeyeceğini, aradaki güven ilişkisinin zedelendiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının sanık olarak yargılandığı davada işveren tarafından fesih neden yapılan eylemi için davacı hakkında ceza mahkemesinde beraat kararı verilmiş ve karar kesinleşmemiş ise de feshe konu olay nedeniyle iş akdinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyeceği, işçi ile işveren arasında iş ilişkisinin devamı için şart olan güven ilişkisinin zedelendiği ve davacının iş akdinin feshinin haklı nedenlere dayalı olmasa dahi geçerli nedenle son verildiği gerekçesiyle davannın reddine karar verilmiştir.
Karar davacı vekili tarafından karar temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine göre, davacı işçinin iş sözleşmesi 23.03.2009 tarihli fesih bildirimi ile davacının 21.03.2009 günü işverenin güvenini kötüye kullandığı gerekçesiyle 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25. II. (e) fıkrası gereğince feshedilmiştir. Fesih nedeni yapılan akaryakıt hırsızlığı olayına ilişkin davacı hakkında Kırıkkale 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/263 E.2010/160 K sayılı dosyasında hırsızlığa teşebbüs suçundan kamu davası açılmış, yapılan yargılama sonucunda 22.03.2010 günlü kararı ile sanık sıfatı ile yargılanan davacı çalışan hakkında yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı gibi belirlenen eyleminde suç kastının bulunmadığı gerekçesiyle beraatine karar verildiği, kararın temyiz edildiği anlaşılmaktadır. Yine ceza davasında yapılan yargılama sıasında davacının çalıştığı işyerinin komşu işyeri çalışanı Arap Aksanın hazırlık soruşturmasında fesih gerekçesi yapılan davacının eylemini gördüğünü beyan ettiği halde duruşma sırasında görgüye dayalı bilgisi olmadığını, davali şirket yetkilisinin isteği doğrultusunda ifade verdiğini beyan etmesi üzerine tanık olarak dinlenen hakkında yalan yere tanıklıktan suç duyurusunda bulunulduğu anlaşılmaktadır.
Davacıya isnad edilen eylemdeki fail-eylem ilişkisinin ceza mahkemesinde maddi olgu açısından Borçlar Kanunu’nun 53. maddesi doğrultusunda tartışılması gerektiğinden, ceza dosyasının bekletici mesele yapılarak, alınacak sonuç değerlendirilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26/062012 gününde oybirliğiyle karar verildi.