Esas No: 2012/367
Karar No: 2012/14382
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/367 Esas 2012/14382 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara 4. İş Mahkemesi
TARİHİ : 26/04/2011
NUMARASI : 2010/339-2011/209
Davacı vekili müvekkilinin, sağlık sigorta hizmetlerinde 03/04/2000-26/02/2010 tarihleri arasında çalıştığını, ancak kendisinin pazarlama satış departmanında satış elemanı olarak görevlendirilmek istendiğini, bu görev değişikliğinin daha düşük bir görev olması nedeni ile kabul etmediğini, buna ilişkin kararının yazılı olarak davalıya bildirmesi üzerine de iş sözleşmesinin davalı tarafından görev değişikliğini kabul etmemesi nedeni ile feshedildiğini belirterek feshin geçersizliğine, işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, şirket yönetim kurulu tarafından alınan karar ile 09/07/2009 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere sigortanın daha verimli, daha hızlı, daha sonuç odaklı ilerlemeyi sağlayabilmek amacı ile organizasyon yapısında değişiklik yapıldığını, yapılan değişiklikte istenen sonucunun elde edilebilmesi için bu değişikliğin gerekli olduğunu, ancak davacının organizasyon yapısındaki bu değişiklik nedeni ile yapılan görev değişikliğini kabul etmediğini, dolayısıyla iş sözleşmesinin son çare olarak feshi yoluna gidildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında, iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleridir.
Somut olayda davacının sağlık sigorta hizmetlerinde çalışmakta iken pazarlama satış departmanında satış elemanı olarak çalışması istenmiş olup yapılan yargılama neticesinde bu değişiklik isteminin davacının aleyhine olduğu belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de dosya kapsamında her iki görevin nitelikleri, sorumlulukları ve ücret miktarları yönünden tanık beyanları dışında delil bulunmamaktadır.
İşletmesel karara dayalı fesihlerde feshin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığının salt tanık beyanları ile kanıtlanması mümkün değildir. Bu nedenle mahkemenin bilirkişi görüşüne başvurmadan yazılı şekilde sonuca varması isabetli bulunmamıştır.
Doğru sonuca varılabilmesi için her iki görevin görev tanımları, sorumlulukları ve ücret miktarları, çalışma şartları ayrı ayrı belirlenerek, bunlara ilişkin bilgi ve belgeler getirtilerek bilirkişi raporu da alınmak suretiyle davacı için aleyhe bir değişikliğin olup olmadığı tespit edilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek olması halinde ilgiliye iadesine, 25.06.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.