Davacı vekili, davalı işyerinde kaynak işçisi olarak çalışan müvekkilinin iş sözleşmesinin feshinin haklı ve geçerli sebebe dayanmadığını ileri sürerek feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının 23/02/2011 tarihinde 16:00-24:00 vardiyasında birlikte çalıştığı diğer bir işçiyle çay molasına çıktığını, fakat diğer işçiden 20-25 dakika daha geç döndüğünü, bunu fark eden ikinci amirin davacıyı uyardığını ve bunun üzerine tartışma çıktığını, olaydan sonra davacının savunmasının alındığını, davacının geç döndügünü ve tartışma çıktığını kabul ettiğini, bu durumun iş disiplinine ve işyeri düzenine aykırı olduğunu, disiplin kuruluna sevk edilen davacının iş akdinin 4857 sayılı İş Kanunu"nun 25/II-d ve TİS madde 36/29" a dayanarak haklı ve geçerli nedenle fesih edildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece özetle "Çay molasından geç dönünce bunu fark eden aynı hatta operatör olarak çalışan E. I. kendisini geç geldiği için uyarmış, davacı ile E. I. arasında itiş kakış yaşanmış ve Gölcük Sulh Ceza Mahkemesinin 2011/368 esas sayılı dosyasından da anlaşılacağı üzere E. I  M. Ö"e yumrukla saldırarak yaralanmasına sebebiyet vermiştir. İşveren söz konusu olay nedeniyle gerek davacının gerekse  E. I."nın işlerine son vermiştir. Davacının çay molasından geç gelmesi sonucu bunun tespiti ve gerekli uyarının verilmesi işverenin en tabii hakkıdır. Davacının çay molasından geç gelmesi nedeniyle aynı konumda bulunan operatörün işverenin yerine geçerek onu uyarması ve fiili harekette bulunması ile davacı mağdur durumdadır. Ceza dosyasından ve dinlenen tanık beyanlarından anlaşılacağı üzere fesih bildirimine konu olayın davacı tarafından gerçekleştirilmediği sabittir. Bu nedenle davalı işveren tarafından yapılan feshin haksız olduğu..." grekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.                              
Taraflar arasında, iş sözleşmesinin feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı Kanun’un 18 ve devamı maddeleridir.
Somut olayda davacının karıştığı belirtilen kavgaya ilişkin olarak sanık E. I. hakkında Gölcük Sulh Ceza Mahkemesinin 2011/368 esas sayılı dosyasında yaralama suçundan kamu davası açıldığı, bu dava sonucunun mevcut dava dosyasının esasına etkili olacağı anlaşılmakla açılan kamu davasının sonucunun beklenerek buna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek olması halinde ilgiliye iadesine, 25.06.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.