Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/18407 Esas 2012/14318 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/18407
Karar No: 2012/14318

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/18407 Esas 2012/14318 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2011/18407 E.  ,  2012/14318 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara 17. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 14/09/2011
    NUMARASI : 2010/990-2011/520

    Davacı işçi, iş sözleşmesinin işverence İş Kanunu hükümlerine aykırı olarak sona erdirildiğini, işverence yapılan iş sözleşmesinin feshinin hükümsüzlüğünün tespiti ile davacının işe iadesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili,  davacının iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu"nun  18. maddesinde  geçen  işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli sebebe dayanılarak feshedildiğini, son yıllarda gerek küresel gerekse ulusal düzeyde yaşanan ekonomik krizin etkileri sonucunda oluşan objektif-negatif  sebeplerden müvekkilinin faaliyet  gösterdiği  sektörün de olumsuz olarak etkilenmesi  sonucunda ortaya çıkan istihdam fazlalığı karşısında alınan işletmesel karar ile tutarlılık, fesihte keyfi davranmama ve feshin son çare olması ilkeleri gözetilerek ve her türlü işçilik hakları ödenmek sureti ile davacının iş sözleşmesinin feshedildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, davalı işverenin aldığı işletmesel karar sonucu davacının istihdam fazlalığı olduğu, bu kararın tutarlı şekilde uygulandığı, feshin son çare olduğunun ispatlanamadığı  gerekçesiyle  davanın  kabulüne  karar  verilmiştir.
    Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif  dayanak 4857 sayılı Kanun’un 18  ve devamı maddeleridir.
    4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan  geçerli  bir  sebebe  dayanmak  zorundadır.                        İşletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan sebepler;  sürüm  ve satış imkanlarının azalması, talep ve sipariş azalması, enerji sıkıntısı, ülkede yaşanan ekonomik kriz, piyasada genel  durgunluk, dış pazar kaybı, ham madde sıkıntısı gibi  işin sürdürülmesini imkansız hale getiren işyeri dışından kaynaklanan sebeplerle yeni çalışma yöntemlerinin uygulanması, işyerinin daraltılması, yeni teknolojinin uygulanması, işyerinin bazı bölümlerinin kapatılması ve  bazı  iş türlerinin  kaldırılması  gibi   işyeri   içi  sebeplerdir.
    İşletmenin, işyerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan sebeplerle sözleşmeyi feshetmek isteyen işverenin fesihten önce fazla çalışmaları kaldırmak, işçinin rızası ile çalışma süresini kısaltmak ve bunun için mümkün olduğu ölçüde esnek çalışma şekillerini geliştirmek, işi zamana yaymak, işçileri başka işlerde çalıştırmak, işçiyi yeniden eğiterek sorunu aşmak gibi varsa fesihten kaçınma olanaklarını kullanması, kısaca feshe son çare olarak bakması gerekir.
    4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği  takdirde,  bu  iddiasını  ispatla  yükümlüdür.
    Somut olayda, davacının iş sözleşmesi ekonomik kiriz sebebiyle feshedilmiştir. Mahkemece fesih sebeplerinin ispat edilemediği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. İşyeri gerekleri ve ekonomik nedenlere dayalı geçerli sebeple fesihlerde öncelikle fesih için sebep gösterilen işyeri gereklerinin ve ekonomik nedenlerden olumsuz etkilenme bulunup bulunmadığının ve feshin de bunun sonucu olup olmadığının başka bir anlatım ile işyeri  gereklerinin  ve  ekonomik  nedenlerle  fesih  işlemi  arasında  sebep-sonuç  ilişkisinin bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gerekir. Davalı iş yerinde muhasebeci,  işletme  uzmanı ve iş hukuku uzmanı olmak üzere üç kişiden oluşacak  bilirkişi  kurulu eşliğinde  keşif yapılmadan, iş  yerinin mali  bilançosu  ve  defterleri  bilirkişi  aracılığıyla  incelenmeden eksik  incelemeyle  karar  verilmesi  hatalı  olup  bozmayı  gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.


     

    Hemen Ara