Esas No: 2012/6685
Karar No: 2012/14272
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/6685 Esas 2012/14272 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya 3. İş Mahkemesi
TARİHİ : 10/02/2012
NUMARASI : 2010/381-2012/56
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı vekili, iş sözleşmesinin ihbarlı olarak 30.04.2008 tarihinde feshedildiğini, işe iade davası açtıklarını davasının kabul edildiğini, yasal sürede işverene başvurmasına rağmen işe başlatılmadığını ikramiye farkı, kıdem tazminatı farkı, ihbar tazminatı farkı, boşta geçen dört aya ilişkin ücret farkı ve işe başlatmama tazminatı farkı, fazla mesai ücreti, Toplu İş Sözleşmesi ücret zammı farkı taşıt ve yemek yardım parası, sosyal yardım zammı alacaklarının ödetilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili dava dışı ..... Hastenesi çalışanları ile müvekkili şirket arasında iş sözleşmesinin varlığından sözedilemeyeceğini, süresi içinde başlamak için başvuran işçilere gerekli ödemelerin yapıldığını TİS hükümleinin kendileri açısından bağlayıcı olduğundan sözedilemeyeceğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilimiştir.
İhbar öneli verilerek iş sözleşmesi feshedilen ve fesih bildirimine itiraz davası lehine sonuçlandığı halde işe başlatılmayan işçiye ihbar tazminatının ödenmesinin gerekip gerekmediği uyuşmazlık konusudur.
4857 sayılı İş Kanunu’nun “Geçersiz Feshin Sonuçları” başlığını taşıyan 21. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında işçinin işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat belirtilmiş; üçüncü fıkrasında ise kararın kesinleşmesine kadar işçinin çalıştırılmadığı en çok dört aylık ücret ve diğer haklar düzenlenmiştir. Maddenin dördüncü fıkrasında işçinin işe başlatılması halinde varsa peşin ödenen ihbar ve kıdem tazminatının işçiye yapılması gereken ödemelerden mahsup edileceği belirtildikten sonra devamında “İşe başlatılmayan işçiye bildirim süresi verilmemiş veya bildirim süresine ait ücret peşin ödenmemişse, bu sürelere ait ücret tutarı ayrıca ödenir” hükmüne yer verilmiştir. Buna göre işçiye geçersiz sayılan fesih bildirimi ile bildirim süresi verilmemiş veya bildirim süresine ait ücret peşin ödenmemişse ihbar tazminatının ödenmesi gerekecektir. Bir başka anlatımla, ihbar öneli verilmiş veya önele ait ücret peşin ödenmiş ise ihbar tazminatının ödenmesi gerekmeyecektir.
Geçersizliğine karar verilen fesih bildirimi ile işçiye daha önce usulüne uygun olarak verilmiş olan ihbar önellerine geçerlilik tanınması 4857 sayılı Kanun’un sözü edilen açık hükmü gereğidir. Bu nedenle davacı işçinin ihbar tazminatı talebinin yerindeliği kabul edilemez. Gerçekten mahkeme veya özel hakem tarafından belirlenen tazminatı ödemeyi göze alıp, işçiyi işe başlatmama yolunu tercih eden işverene ihbar öneli tanımasını istemek işin mahiyeti ile bağdaşmamaktadır.
Somut olayda, davalı işverence daha önce davacıya usulüne uygun olarak ihbar öneli verilmiş olup, feshin geçersizliğine karar verildikten sonra işe başlatılmayan davacıya 4857 sayılı Kanun’un 21. maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca tekrar ihbar öneli verilmesine gerek olmadığından ihbar tazminatı isteğinin reddi yerine yazılı gerekçe ile kabulü hatalı olmuştur.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.