Esas No: 2011/18651
Karar No: 2012/14257
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/18651 Esas 2012/14257 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Üsküdar 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 24/10/2011
NUMARASI : 2010/641-2011/395
Davacı vekili 2010 yılı satışlarının olumlu olmasına karşın iş sözleşmesinin geçerli sebep olmadan, işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
Davalı vekili; davacının bölge satış ve pazarlama müdürü olarak ürün tavsiyesi için işe alındığını, tavsiye ettiği ürünün maliyetine satılması nedeni ile şirketin kâr elde edemediğini, başka ürün tavsiyesi istenildiği halde yapmadığı için iş sözleşmesinin feshedildiğini savunmuştur.
Mahkemece fesih öncesinde davacıdan beklenen performans kriterlerinin, beklentilerin davacıya bildirilmediği, savunması alınmasına dayanak yapılan davranışları ve performans ile ilgili uyarılmadığı, davalı tarafından performans düşüklüğünün ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
Yetersizlikten kaynaklanan nedenler; işçinin ortalama benzer işi görenlere göre daha az verimli çalışması, gösterdiği niteliklerden beklenenden daha düşük performansa sahip olması, işe yoğunlaşmasının giderek azalması, işe yatkın olmaması, öğrenme ve kendisini geliştirme konusunda yetersiz kalması, sık sık hastalanması, çalışamaz duruma getirmemekle birlikte işini gerektiği şekilde yapmasını devamlı olarak etkileyen hastalığa yakalanması ve uyum yeterliliğinin azalması gibi işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen sebeplerdir.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Somut olayda; davacı 04.09.2008- 16.08.2010 tarihleri arasında İstanbul Bölge Satış ve Pazarlama Müdürü olarak çalışmıştır. Davacının iş sözleşmesi görevini yaparken ihtiyaç duyulan gerekli vasıf ve şartları taşıdığı için kurulmuş, yapılan bildirimlere rağmen hal, hareket, tavır, işe yatkınlık konusunda olumlu bir gelişme olmaması, işin ciddiyetine ve önemine gerekli özenin gösterilmemesi sebeplerinden ötürü feshedilmiştir. Davalı şirketin muhasebe müdürü; şirketin kimyasal ürün üretip pazarladığını, üretilen bazı ürünlerin satışının sağlanması ve şirketin kâr yapması için bu ürünlerden iyi anladığını tespit ettikleri davacıyı ürünlerden hangisinin satışının iyi gideceğini, daha kârlı olacağını tahmin etmesi amacı ile işe aldıklarını, sadece bir ürünün satışını sağladığını, bu ürünün ise maliyetine satıldığı için fazla kâr yapmadığını, başka ürün tavsiyesinde bulunmasını istediklerinde piyasanın çok karışık olduğu için sağlıklı tahminlerde bulunamayacağını toplantılarda belirtmesi üzerine kendisinden daha fazla yararlanamayacakları için işine son verildiğini tanık olarak beyan etmiştir.
Fesih nedenine göre yapılan incelemenin uyuşmazlığı aydınlatmaya yeterli olmadığı açıktır. Davacının görevi ve yaptığı işe göre performansının düşük olup olmadığının uzman bir bilirkişi aracılığı ile tespit edilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.