Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2009/1-134 Esas 2009/247 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2009/1-134
Karar No: 2009/247

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2009/1-134 Esas 2009/247 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık A.D.'nin kasten öldürmeye teşebbüs ve 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçlarından 5 yıl ağır hapis ve 4.826.346.000 lira ağır para cezasıyla cezalandırılmasına karar verildi. Ancak Yargıtay 1. Ceza Dairesi, sanığın duruşmada bizzat hazır edilmesi gerektiğini belirterek hüküm bozuldu. Yeniden yapılan yargılama sonucunda, yerel mahkemenin sair yönleri incelenmeyen direnme kararı, eksik hüküm içerdiği gerekçesiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından bozuldu. 5271 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirleriyle İlgili Kanun'da yer alan 448, 61, 51/1, 59, 13/1, 647. ve 765. maddeler bu kararda geçmektedir.
Ceza Genel Kurulu         2009/1-134 E.  ,  2009/247 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname : 2007/90266
    Yargıtay Dairesi : 1. Ceza Dairesi
    Mahkemesi      : GİRESUN Ağır Ceza
    Günü            : 07.12.2006
    Sayısı            : 310-343

      Kasten öldürmeye teşebbüs ve 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçlarından sanık A. D..’ın 765 sayılı TCY’nın 448, 61, 51/1 ve 59. maddeleri uyarınca 5 yıl ağır hapis, 6136 sayılı Yasanın 13/1, 765 sayılı Yasanın 59 ve 647 sayılı Yasanın 4. maddeleri uyarınca da 4.826.346.000 lira ağır para cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin, Giresun Ağır Ceza Mahkemesince verilen 07.09.2004 gün ve 130-221 sayılı hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edildiğinde, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 23.06.2005 gün ve 214906 sayı ile 5320 sayılı Yasanın 8/2. maddesi uyarınca lehe yasa değerlendirmesi yapılması için iade edilmiş ise de, Giresun Ağır Ceza Mahkemesince 04.10.2005 gün ve 284-368 sayı ile aynı hüküm yeniden kurulmuş, bu hükmün de sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesince 02.10.2006 gün ve 2433-3962 sayı ile; “Alt sınırı 5 yıl ve daha fazla hapis cezasını gerektiren suçtan yargılanan sanığın duruşmada bizzat hazır edilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde CMK.nun 193-196. maddelerine muhalefet edilmesi, suretiyle savunma hakkının kısıtlanması…” isabetsizliğinden bozma kararı verilmiştir.
    Bozma üzerine yapılan yargılama sonunda, Giresun Ağır Ceza Mahkemesince 07.12.2006 gün ve 310-343 sayı ile verilen direnme hükmünün sanık müdafii ile mağdure vekili tarafından temyiz edilmiş olması nedeniyle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının bozma istekli 27.10.2007 gün ve 90266 sayılı tebliğnamesi ile Yargıtay 1. Ceza Dairesine gönderilen dosya, bu Dairece 14.05.2009 gün ve 8758-2817 sayı ile Ceza Genel Kuruluna tevdi edilmekle, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerek¬çelerle karara bağlan¬mıştır. 
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    CEZA GENEL KURULU KARARI
    Davaya katılma istemi bulunmayan, bu nedenle de 5271 sayılı CYY’nın 260. maddesi uyarınca yasa yollarına başvuru hakkı kazanmamış olan mağdure T. Ö..’ün vekili tarafından yapılan temyiz isteminin 1412 sayılı CYY’nın 317. maddesi uyarınca reddine karar verilmek suretiyle, sanık müdafiinin temyizine hasren yapılan incelemede;
    Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık, alt sınırı 5 yıl ve daha fazla hapis ce¬zasını gerektiren suçtan yargılanan sanığın duruşmada bizzat hazır edilmesinin gerekip gerekmediği konusuna ilişkin ise de, önceki hükümde direnilmesine karar vermekle yetinen yerel mah¬kemenin, hüküm fıkrasını yeniden kurma zorunluluğu bulunup bulunmadığı hususunun, Yargıtay İç Yönetmeliğinin 27. maddesi uyarınca ön sorun olarak değerlendirilmesi gerek¬mektedir.
    İncelenen dosya içeriğinden, Yerel Mahkemece verilen son kararda, gerekçe bölümünden hemen sonra, hüküm başlığı altındaki kısımda “…önceki hükümde direnilmesine” karar verildikten sonra hüküm tesis edilmediği görülmektedir.    
    Duraksamasız uygulamalara göre; bir hüküm, bozulmakla tamamen ortadan kalkaca¬ğından, yerel mahkemelerce direnme kararlarında da 5271 sayılı CYY’nın 230, 231 ve 232. maddeleri uyarınca yeniden hüküm kurulması zorunludur. 
      Ceza Genel Kurulunun 25.04.2000 gün ve 83-89 sayılı kararında gösterilen ilkeler, 5271 sayılı CYY’nın 230 ve 232. maddeleriyle birlikte değerlendirildiğinde hükmün; başlık, sorun, gerekçe ve sonuç (hüküm) bölümlerinden oluşması gerektiği anlaşılmaktadır. Buna göre; “başlıkta” hükmü veren mahkemenin adı, mahkeme başkanının ve üyelerinin veya hakimin, Cumhuriyet savcısının ve zabıt katibinin, katılanın, mağdurun, vekilinin, kanuni temsilcisinin ve müdafiin adı ve soyadı ile sanığın açık kimliği, beraat kararı dışında suçun işlendiği yer, tarih ve zaman dilimi, sanığın gözaltında veya tutuklu kaldığı tarih ve süre ile halen tutuklu olup olmadığı belirtilmeli,  "sorun"  bölümünde iddia ve savunmada ileri sürülen görüşler ortaya konulmalı, "gerekçe" kısmında mevcut deliller tartışılıp değerlendirildikten sonra hükme esas alınan ve reddedilen deliller belirlenmeli ve delillerle sonuç arasındaki bağ üzerinde durularak, niçin bu sonuca ulaşıldığı anlatılmak suretiyle hukuki nitelendirmeye yer verilmeli,  "sonuç (hüküm)" kısmında ise 5271 sayılı CYY’nın 230 ve 232. maddeleri uyarınca, aynı Yasanın 223. maddesine göre verilen kararın ne olduğu, 5237 sayılı TCY’nın 61. ve 62. maddelerinde belirlenen sıra ve esaslara göre uygulanan yasa maddeleri ve hükmolunan ceza miktarı, yine aynı Yasanın 53. ve devamı maddelerine göre, cezaya mahkumiyet yerine veya cezanın yanı sıra uygulanacak güvenlik tedbiri, cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adli para cezasına veya tedbirlerden birine çevrilmesine veya ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına veya bu hususlara ilişkin istemlerin kabul veya reddine ait dayanaklar, yasa yollarına başvurma ve tazminat isteme olanağının bulunup bulunmadığı, yasa yoluna başvurma olanaklı ise yasa yolunun ne olduğu, şekli, süresi ve mercii duraksamaya yer vermeyecek biçimde açıkça gösterilmelidir.
    Somut olayda; Yerel Mahkemece, belirtilen ilkeler doğrultusunda işlem yapılmamış, bozulmakla ortadan kalkan eski hükümde direnilmesine karar verildikten sonra, 5271 sayılı CYY’nın 230 ve 232. maddeleri uyarınca verilen kararın ne olduğu, uygulanan yasa maddeleri, hükmolunan ceza ve diğer hususlar gösterilmeyerek, hükümde bulunması zorunlu olan  “sonuç (hüküm)” kısmı eksik bırakılmıştır.
    Bu itibarla; sonuç (hüküm) bölümünü ihtiva etmeyen direnme kararının, sair yönleri incelenmeksizin usule ilişen bu nedenden ötürü bozulmasına karar verilmelidir.
     SONUÇ :
     Açıklanan nedenlerle;
    1- Giresun Ağır Ceza Mahkemesinin sair yönleri incelenmeyen 07.12.2006 gün ve 310-343 sayılı direnme kararının, öncelikle saptanan usul yanılgısı nedeniyle BOZULMASINA,
    2- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, tebliğnamedeki isteme uygun olarak, 27.10.2009 günü yapılan müzakerede oybirliği ile karar verildi.

     

    Hemen Ara