Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/18419 Esas 2012/14183 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/18419
Karar No: 2012/14183

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/18419 Esas 2012/14183 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İstanbul 10. İş Mahkemesi'nde görülen bir davada, işçinin iş sözleşmesinin geçerli sebep olmadan feshedildiği gerekçesiyle dava açtığı ancak davalı işverenin ispat külfetini yerine getiremediği için feshin geçersiz olduğuna karar verildiği belirtilmiştir. Davalı işverenin temyiz başvurusu sonrası dosya incelendiğinde, fesih tarihiyle ilgili kayıtlarda çelişki olduğu görüldüğünden öncelikle hak düşürücü sürenin doldurulup doldurulmadığının belirlenmesi gerektiği belirtilerek karar bozulmuştur.
Kanun Maddeleri: 4857 sayılı İş Kanunu'nun 19. ve 20. maddeleri.
22. Hukuk Dairesi         2011/18419 E.  ,  2012/14183 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul 10. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 17/10/2011
    NUMARASI : 2011/415-2011/612

    Davacı işçi, iş sözleşmesinin geçerli sebep olmadan feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
    Davalı vekili iş sözleşmesinin geçerli sebep feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, davacının iş sözleşmesinin fesih gerekçesinin açık ve kesin olarak belirtilmemiş olduğunu, davalı işveren tarafından ispat külfetinin yerine getirilmediğini belirterek iş sözleşmesinin feshinin haklı ve geçerli sebebe dayanmadığı, işveren tarafından 4857 sayılı İş Kanunu"nun 19. maddesindeki şartlar yerine getirilmeden yapılan feshin geçersiz olduğundan bahisle  davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinde iş sözleşmesi feshedilen işçinin, fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde iş mahkemesinde dava açabileceği hükmü bulunmaktadır. Kanuni hak düşürücü sürenin varlığı dikkate alındığında, öncelikle davanın  bir aylık hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı hususunun belirlenmesi gerekmektedir.
    Somut olayda davacının iş sözleşmesinin fesih tarihi ile ilgili olarak dosya içerisindeki kayıtlarla, iddia ve tanık anlatımları arasında çelişki bulunmaktadır. Davacı tarafça iş sözleşmesinin 08.04.2011 tarihinde feshedildiği iddia olunduğu halde, SGK kayıtlarında davacının 06.03.2011 tarihinde işten çıkışının bildirilmiş olduğu görülmektedir. Bu sebeple, öncelikle davacının iş sözleşmesinin fesih tarihi ile ilgili olarak ortaya çıkan bu çelişkinin giderilerek, davanın bir aylık hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığının  duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi, bundan sonra işin esasına girilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması hatalıdır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     


     

    Hemen Ara