Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/18254 Esas 2012/14163 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/18254
Karar No: 2012/14163

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/18254 Esas 2012/14163 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2011/18254 E.  ,  2012/14163 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Antalya 2. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 19/09/2011
    NUMARASI : 2010/702-2011/370

    Davacı taraf, iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan sendikal sebeple işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, talep etmiştir.
    Davalı ...A.Ş. avukatı, davacının iş sözleşmesinin haklı sebeple  feshedildiğini  beyanla  açılan davanın reddini savunmuştur.
    Davalılardan .... A.Ş. avukatı, davanın husumet yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, davalı  şirketi ile diğer davalı ... şirketi arasında alt işletim... sözleşmesi  imzalandığı, her iki şirketi ayrı ayrı işletmeler olduğu, davalı ....şirketinin  işveren sıfatı bulunmadığı anlaşılmakla bu davalı yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, diğer davalı yönünden feshin geçerli nedene dayanmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmiştir.
    Taraflar arasında öncelikle belirlenmesi gereken konu, asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayanıp dayanmadığı ve bunun işçilik haklarına etkileri noktasında toplanmaktadır.
    4857 sayılı Kanun"un 2. maddesinde, asıl işveren alt işveren ilişkisinin sınırlandırılması yönünde yasa koyucunun amacından da yola çıkılarak, asıl işin bir bölümünün alt işverene verilmesinde “işletmenin ve işin gereği” ile “teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler” ölçütünün bir arada bulunması şarttır. Yasanın 2. maddesinin altıncı ve yedinci fıkralarında “işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler” sözcüklerine yer verilmiş olması bu gerekliliği ortaya koymaktadır.
    Asıl işveren alt işveren ilişkisi ve muvazaa konuları, 5763 sayılı Yasayla iş kanununda yapılan değişiklikler ve buna bağlı olarak çıkarılan Alt İşveren Yönetmeliğinin ardından farklı bir anlam kazanmıştır. Yönetmelikte “yazılı alt işverenlik sözleşmesi”nden söz edilmiş ve çeşitli tanımlara yer verilmiştir.
    Alt İşveren Yönetmeliğinde;
    1-İşyerinde yürütülen mal veya hizmet üretimine ilişkin asıl işin bir bölümünde uzmanlık gerektirmeyen işlerin alt işverene verilmesini,
    2-Daha önce o işyerinde çalıştırılan kimse ile kurulan alt işverenlik ilişkisini,
    3-Asıl işveren işçilerinin alt işveren tarafından işe alınarak hakları kısıtlanmak suretiyle çalıştırılmaya devam ettirilmesini,
    4-Kamusal yükümlülüklerden kaçınmak veya işçilerin iş sözleşmesi, Toplu İş Sözleşmesi yahut çalışma mevzuatından kaynaklanan haklarını kısıtlamak ya da ortadan kaldırmak gibi tarafların gerçek iradelerini gizlemeye yönelik işlemleri,
    İhtiva eden sözleşmeler muvazaalı olarak açıklanmıştır.
    Somut olayda davacının gerçek işverenin belirlenmesi için davalılar arasında geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisinin  kanuna uygun kurulup kurulmadığı ve  muvazaaya dayanıp dayanmadığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti gerekir. Mahkemece muvazaa olgusunun araştırılması ile ilgili olarak  tarafların delilleri toplanmamış ve yeterli araştırma yapılmayarak eksik inceleme ile  yazılı şekilde karar verilmiş olması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Hemen Ara