Esas No: 2022/8723
Karar No: 2022/11686
Karar Tarihi: 04.10.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/8723 Esas 2022/11686 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2022/8723 E. , 2022/11686 K.Özet:
Davacı, hizmet tespiti istemiyle dava açmıştır. İlk Derece Mahkemesi, davacının Kızıltepe İlçesi Düğürk köyünde imam olarak çalıştığına karar vermiştir. Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi, ilk derece mahkemesinin kararının doğru olduğunu belirterek istinaf başvurularını reddetmiştir. Ancak Yargıtay, davacının çalışma süresini yeterince araştırmadan karar verildiğini belirterek kararı bozmuştur. Hizmet tespiti ile ilgili davaların sosyal güvenlik hakkının korunmasında önemli olduğu vurgulanarak, çalışmanın varlığı ve süresi tereddütsüz belirlenip bir karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri olarak da, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasında 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddeleri uygulanmaktadır.
"İçtihat Metni"
Bölge Adliye
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
No :
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davalı vekili ve fer’i müdahil ... vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince, istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı vekili ve fer’i müdahil ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacının 05/06/1995-20/03/2015 tarihleri arasında Kızıltepe İlçesi Düğürk köyünde ... olarak çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
II-CEVAP
Davalı ... Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının gönüllülük esasına dayanarak imamlık yaptığınI belirterek, davanın reddini istemiştir.
Fer'i müdahil ... vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın reddini istemiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulü ile; davacının 15/06/1995-20/03/2015 tarihleri arasında Mardin İli, Kızıltepe İlçesi, Düğürk Mahallesinde ... olarak çalıştığının tespitine, karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesi kararının; dava dosyası kapsamında mevcut maddi delillere uygun, yasal ve hukuksal gerekçelere dayandığı, delillerin takdirinde herhangi bir isabetsizlik ve kamu düzenine aykırı bir halin varlığının tespit edilemediği gerekçesiyle, davalı vekili ve fer’i müdahil ... vekilinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ
Davalı ... Başkanlığı vekili, davalının işverenlik sıfatı bulunmadığından öncelikle davanın husumetten reddinin gerektiğini, davalı ile davacı arasında hizmet akdinin unsurlarının bulunmadığını, mahkemece eksik inceleme ve araştırma ile karar verildiğini belirterek, temyiz incelemesi sonucu bozulmasını istemiştir.
Fer’i müdahil ... vekili, usul ve yasaya aykırı verilen kararın temyizen bozulmasını istemiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME
Hizmet tespitine ilişkin talebin yasal dayanağı 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun geçiş hükümlerini içeren geçici 7. maddesi gereğince 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddeleri olup Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 5.6.1965 d.’lu olan davacı adına düzenlenen işe giriş bildirgesinin bulunmadığı, talep edilen dönem içerisinde bildirilen hizmetinin de olmadığı, davacının 20.11.2008 tarihinde Kızıltepe Kaymakamlığına sunduğu dilekçe ile; 1990 yılından beri Düğürk köyünde ... olarak görev yaptığını ve bu göreve devam etmek istediğini bildirdiği, 9.2.2009 tarih ve 40 sayılı Kızıltepe Kaymakamlığı İlçe Müftülüğünün ücreti köy bütçesi, dernekler veya vakıflarca ödenen cami görevlileri atama onay kararında; davacının ... caminde ...-hatip olarak görev yapacağının, ücretinin köy halkınca ödeneceğinin belirtildiği, Kızıltepe Kaymakamlığı İlçe Müftülüğünce davacıya gönderilen 16.2.2009 tarih ve 85 sayılı yazıda; Kızıltepe İlçesi Düğürk köyünde fahri din görevlisi olarak görevlendirildiğinin, Diyanet İşleri Başkanlığınca açılacak imtihanlara girebilmesi için fiilen çalışması gerektiğinin ve bundan böyle Müftülükçe yapılacak aylık toplantılara katılım ile müftülükle işbirliği içinde olunmasının istendiği, dosyaya getirtilen 10.11.2013 tarihli köy karar defterinde; davacının 15.6.1995 tarihinden itibaren ... camisinde köy imamı olarak görev yaptığının ve halen bu görevi devam ettirdiğinin kaydedildiği, tanıkların dinlendiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davacı 05/06/1995-20/03/2015 tarihleri arasında ... olarak çalıştığının tespitini istemiş; mahkemece davanın kabulüne dair hüküm kurulmuş ise de, fiili çalışmanın varlığı yeteri kadar araştırılmaksızın sonuca gidildiğinden, hüküm eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır.
Mahkemece yapılacak iş, davacının imamlık görevini sürekli yapıp yapmadığı usulünce araştırılmalı, bu kapsamda kabul edilen dönemde görev yapmış olan tüm muhtar ve azaların tanık sıfatıyla bilgi ve görgülerine başvurulmalı, mahalli tanıklar dinlenmeli, köy halkından kolluk tarafından tespit edilecek kişilerin davacının çalışmasının niteliği ve süresi, ücretinin nasıl ödendiği konularında beyanları alınmalı, giderek aynı döneme ilişkin köy karar defterlerinin tamamı getirtilmeli ve çalışmanın başlangıcına ilişkin karar alınıp alınmadığı araştırılmalı, böylelikle uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip, deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek, eylemli çalışmanın varlığı ve süresi tereddütsüz belirlenerek, varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Açıklanan maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde davalı vekili ve fer’i müdahil ... vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurularının esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1. maddesi gereği kaldırılarak, temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 04.10.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.