Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/10601 Esas 2012/13830 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/10601
Karar No: 2012/13830

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/10601 Esas 2012/13830 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2012/10601 E.  ,  2012/13830 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bolu İş Mahkemesi
    TARİHİ : 17/04/2012
    NUMARASI : 2010/480-2012/139

    Davacı, asıl işveren olan ...AŞ."ne  ait işyerinde    alt işveren olan diğer davalı ... . Şti. işçisi olarak çalıştığını, iş yerinde fazla çalışma yapmasına, hafta tatilleri ve ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışmaya devam etmesine rağmen bu çalışma karşılığı ücret alacaklarının ödenmediğini  ileri sürerek, bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini istemiştir.
    Davacı 27.03.2012 tarihli celsede ...A.Ş. aleyhine açtıkları davayı  atiye bıraktıklarını beyan etmiş ve atiye bırakma talebi ...A.Ş. tarafından kabul edilmiştir .
    Davalı ........ Şti. vekili davacının hak kazandığı tüm işçilik  ücretlerinin ödendiğini, talep edilen alacakların zaman aşımına uğradığını, savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Davalı .......A.Ş. vekili, diğer davalı şirket ile  müvekkili şirket arasındaki  davacının çalıştığı  dinlenme tesisin işletilmesi, yönetilmesi ve bunun karşılığında  kira bedeli ödenmesi yönünde işletme sözleşmesi  yapıldığını, şirketler  arasında asıl–alt işverenlik ilişkisi bulunmadığını davacının diğer davalı şirketin işçisi olması nedeni ile aleyhlerine açılan davanın husumetten reddi gerektiğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir
    Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışma iddiasını ispatladığı  gerekçesiyle davalı ... Şti. aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne, diğer davalı ... A.Ş. vekili  aleyhine açılan  dava atiye  bırakıldığından  bu davalıya ilişkin  hüküm kurulmasına  yer olmadığına  karar verilmiştir.                                                                 
    Kararı  davalı ..... Şti. avukatı temyiz etmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Taraflar arasında, davacının  haftalık fazla çalışma süresinin belirlenmesi, fazla çalışma, hafta tatili ve  ulusal bayram genel tatil günleri çalışma karşılığı ücret alacaklarının  hesabı noktalarında uyuşmazlık bulunmaktadır
    4857 sayılı İş Kanunu"nun 41. maddesine göre haftalık kırkbeş saati aşan çalışmalar fazla çalışma sayılır
    4857 sayılı Kanun"un 46. maddesinde, işçinin tatil gününden önce aynı Kanun"un 63. maddesine göre belirlenmiş olan iş günlerinde çalışmış olması koşuluyla, yedi günlük zaman dilimi içinde yirmi dört saat dinlenme hakkının bulunduğu belirtilmiş, işçinin hafta tatili gününde çalışma karşılığı olmaksızın bir günlük ücrete hak kazanacağı da 46. maddenin ikinci fıkrasında hüküm altına alınmıştır.
    Fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil günleri çalışma karşılığı  ücret alacaklarının son ücrete göre hesaplanması doğru olmayıp, ait olduğu dönem ücretiyle hesaplanması gerekir. Bu durumda fazla çalışma ücretlerinin hesabı için işçinin son ücretinin bilinmesi yeterli olmaz. İstek konusu dönemler açısından da ücret miktarlarının tespit edilmesi gerekir. İşçinin geçmiş dönemlere ait ücretinin belirlenememesi halinde, bilinen ücretin asgari ücrete oranı yapılarak buna göre tespiti gerekir. Ancak işçinin iş yerinde çalıştığı süre içinde terfi ederek çeşitli unvanlar alması veya son dönemlerde toplu iş sözleşmesinden yararlanılması gibi durumlarda, meslek kuruluşundan bilinmeyen dönemler için ücret araştırması yapılmalı ve dosyadaki diğer delillerle birlikte değerlendirmeye tabi tutularak bir karar verilmelidir. 
    Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının günde 12 saat çalıştığı ve ayda 2 hafta tatilinde çalışmanın devam ettiği  kabul edilmiştir. Buna göre,   davacının  bir saat ara dinlenmesi ile günde 11 saat çalıştığı, hafta tatillerinde çalıştığı 2 hafta için haftalık çalışma süresinin 77 saat olduğu,  hafta tatilinde çalışılmayan diğer 2  hafta için  çalışma süresinin  66 saat  olarak belirlenmesi  gerektiği belirtilmiş ve  haftada ortalama 71,5 saat  mesai yaparak 26,5 saatlik  fazla çalışma ücretine hak kazandığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Ancak  bilirkişi tarafından ayrıca ayda 2 hafta tatilinde  çalıştığı süreye ilişkin hafta tatili ücret alacağı hesaplanmıştır. Davacının hafta tatilinde gerçekleştirdiği çalışma süresi için  fazla çalışma ücret alacağı hesaplanmış olduğundan, aynı süreye ilişkin ayrıca  hafta tatili ücret alacağı belirlenmiş olması hatalı olup bu husus   bozmayı gerektirmiştir.
    3-İşçi ücretlerinin ödenmesi konusunda da taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    4857 sayılı Kanun"un 37.  maddesine göre, işçiye ücretin elden ya da banka kanalıyla ödenmesi durumunda, ücret hesabını gösteren imzalı ve işyerinin özel işaretini taşıyan “ücret hesap pusulası” verilmesi zorunludur.
    Uygulamada çoğunlukla “ücret bordrosu” adı altında belgeler düzenlenmekte ve periyodik ödemelerde işçinin imzası alınmaktadır. Banka aracılığı ile yapılan ödemelerde banka kayıtları da ödemeyi gösteren belge niteliğindedir.
    Davacı  2010 yılı Mayıs ve Haziran aylarına ilişkin  ücretlerinin ödenmediğini ileri sürmektedir, mahkemece talebi konu ücretlerin ödendiğini  gösterir ücret bordrosu ibraz edilmediği gerekçesi ile talebin kabulüne karar verilmiş ise de, davacının banka hesabına 11.05.201  ve  12.05.2010  tarihlerinde  davalı  işveren  tarafından   maaş  adı  altında  ödeme yapıldığı görülmektedir. Belirtilen bu ödeme miktarları dikkate alınmaksızın ücret alacağının belirlenmesinde hatalı olup bu husus ayrı bir bozma  sebebi olarak kabul edilmiştir.   
    SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 19.06.2012  gününde oy birliğiyle karar verildi.

     


     

    Hemen Ara