Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/8018 Esas 2022/11803 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/8018
Karar No: 2022/11803
Karar Tarihi: 05.10.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/8018 Esas 2022/11803 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Taşınmazı üzerinde haciz konulan davacının, prim borçlarının zamanaşımına uğradığını ve haczin dayanaksız olduğunu belirterek, haczin kaldırılmasını talep ettiği dava sürecinde, yapılan eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu verilen kararın davalı kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, davalı kurum vekilinin itirazlarının kabul edilmesi sonucu Ödeme Emrine İtirazın başlıklı kanun maddeleri (6183 sayılı Kanunun 58. maddesi, 5510 sayılı Kanunun 88. maddesi ve 506 sayılı Kanunun 80/12. maddesi) çerçevesinde ilk derece mahkemesi hükmünün BOZULMASINA karar verilmiştir.
10. Hukuk Dairesi         2022/8018 E.  ,  2022/11803 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi
    No :

    Dava, haczin kaldırılması istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı, davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi kararının davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM:
    Davacı vekili, davacı adına kayıtlı ... İli ... Mahallesi ... Sokak 8704 ada, 13 parselde bulunan bağımsız bölüm 1/2 hissesi üzerine haciz konulduğunu, 28.04.2016 tarihinde haczin kaldırılması için Kuruma başvurduklarını, Kurumun cevap vermediğini, idare mahkemesine açtıkları davanın görev yönünden reddedildiğini, haciz işleminin geçerli bir ödeme emrine dayanmadığını, prim borçlarının zamanaşımına uğradığını, davacının herhangi bir bildirim yapılmadan yapılan haczin dayanaksız olduğunu belirterek davacının taşınmazı üzerine konulan haczin kaldırılmasını; talep etmiştir.
    II-CEVAP:
    Davalı Kurum vekili, davanın reddine dair karar verilmesini talep etmiştir.
    III-MAHKEME KARARI:
    A-İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    Mahkemece, davacı hakkında 2001/1585 sayılı ödeme emri yönünden terkin edilmiş olduğu bildirilğinden bu ödeme emri yönünden davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 2001/2073 takip numaralı sayılı ödeme emri yönünden davanın kabulüne ödeme emrinin italine, ödem emri gereğince davacının ... İli ... Sk. 247 dy2c pafta 8704 ada 13 parsel de kain bulunan ½ hissesi üzerine konan haczin kaldırılmasına, dair karar verilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davalı Kurum vekili, davacının Halil Tekstil Konfeksiyon A.Ş nam ve ünvanlı şirketin işletmecisi ve müdürü olduğunu, Kurum alacağının zamanaşımına uğramadığını, borcun şirketten tahsil edilemediğini, Kurum işlemlerinin usul ve Yasa'ya uygun olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılması ve davanın reddi gerektiğini belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    Bölge Adliye Mahkemesince, davacı vekili ile davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Yasa'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davalı Kurum vekili; istinaf yoluna başvuru nedenleri ile aynı doğrultuda, kararın bozulmasını talep etmişlerdir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Tüzel kişi işverenlerin ortak ve yetkililerinin kamu alacaklarından sorumluluğu, 6183 sayılı Kanunun 35., mükerrer 35., mülga 506 sayılı Kanunun 80. ve bazı maddeleri dışında 01/10/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun 88. maddesinde düzenlenmiştir.
    506 sayılı Kanunun 80/12. maddesi, “sigorta primlerini haklı sebepleri olmaksızın, birinci fıkrada belirtilen süre içerisinde tahakkuk ve tediye etmeyen kamu kurum ve kuruluşların tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri mesul muhasip, sayman ile tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri kuruma karşı, işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.” hükmünü öngörmüş, 5510 sayılı Kanunun 88/20. maddesi de bazı farklar dışında anılan maddeye paralel düzenleme getirmiş olup, “Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.” hükmünü öngörmüştür.
    6183 sayılı Kanunun “ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinde; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde itirazda bulunabileceği, itirazında tamamen veya kısmen haksız çıkan borçludan, hakkındaki itirazın reddolunduğu miktardaki amme alacağının %10 zamla tahsil edileceği belirtilmiştir.
    Eldeki davada, 2001/1585 nolu ödeme emri ile ilgili verilen karar yerinde ise de, diğer ödeme emri ile ilgili tebligat yapılmaması gerekçesi ile haczin kaldırılması kararı yerinde değildir. Davacıya 2001/2073 nolu ödeme emrinin dosya kapsamında 03.12.2008 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmakla; bu kapsamda davacının sorumluluğu, haczin dayanağı olan ödeme emrine karşı zaman aşımı da değerlendirilmek suretiyle; varılacak sonuca göre karar verilmelidir.
    Mahkemece, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki esaslar doğrultusunda inceleme yapmak suretiyle karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde; karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak; İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi kararının HMK'nın 373/1. maddesi gereğince kaldırılarak; temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 05.10.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara