Esas No: 2022/8563
Karar No: 2022/11799
Karar Tarihi: 05.10.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/8563 Esas 2022/11799 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2022/8563 E. , 2022/11799 K."İçtihat Metni"
Bölge Adliye
Mahkemesi : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
No :
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı; davalı ve fer’i müdahil Kurum vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince; istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı ve fer’i müdahil Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı vekili, müvekkilinin ...'nın 1990 yılından Ocak ayından itibaren 2011 yılının Ekim ayına kadar kesintisiz olarak çalıştığını, söz konusu iş yerinde tam süreli olarak çalışmasına rağmen 1990-2005 tarihleri arasında sigorta primlerinin kuruma her ay için 30 gün üzerinden bildirilmesi gerekmesine karşın bazı aylarda 30 günden az olmak üzere eksik bildirim yapıldığını belirterek eksik sigorta primlerinin ödenmesine; karar verilmesini talep etmiştir.
II-CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaları kabul etmediklerini belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI:
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesi tarafından; davanın kabulüne; davalı ... Başkanlığınca kuruma bildirilen süreler hariç davacı ..........TC kimlik nolu ...'ın Kelkit Belediye başkanlığına ait ... sicil numaralı iş yerinde 1991 ila 2005 yıları arasında; 1991 yılı 14 gün, 1992 yılı 16 gün, 1993 yılı 19 gün, 1994 yılı 13 gün, 1995 yılı 100 gün, 1996 yılı 114 gün, 1997 yılı 117 gün, 1998 yılı 96 gün, 1999 yılı 24 gün,2001 yılı 2 gün, 2004 yılı 11 gün 2005 yılı 10 gün olmak üzere hizmet akdine dayalı olarak çalıştığının tespiti ile bu bağlamda toplam 560 günlük çalışma süresinin ... bildirilmemiş -eksik bildirilmiş -olduğunun tespitine, dair karar verilmiştir.
Davalı ...'si vekili, hizmet sürelerinin tespitine ilişkin davanın niteliğine ve gereklerine uyulmadığını, tanıklara ve tanık olarak dinlenilmesi gereken kişilere ve diğer araştırma konularına itirazları olduğunu, bordro tanığı da olsa dahi ayrıca komşu iş yeri tanıklarının dinlenmesi gerektiğini belirterek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Feri müdahil ... vekili, hizmet tespiti davalarının kamu düzenine ilişkin olduğunu, sigortalılığının zorunlu kişiye bağlı devredilemez bir hak olması nedeni ile özenle çalışmanın tespit edilmesi gerektiğini, gerektiğini belirterek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Dosya kapsamı, delil durumu itibariyle, Kelkit Asliye Hukuk Mahkemesi 2022/ 352 Esas 2022/ 408 sayılı kararında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı ve fer’i müdahil Kurum vekillerinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine, dair karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı ve fer’i müdahil Kurum vekilleri istinaf yoluna başvuru sebepleri ile aynı doğrultuda kararın bozulmasını talep etmiştirler.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE ESASIN İNCELEMESİ:
Hizmet Tespiti yönünden; dava, 5510 sayılı Kanun’un 86/9. maddesi uyarınca açılmış hizmet tespiti davasıdır. Maddeye göre, “Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır.”
Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanların hizmetlerin tespitine ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu çerçevede hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re'sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
Dosya kapsamında; davacının 10.01.1990 tarihi ile 24.10.2011 tarihleri arasında davalı nezdinde hizmet bildirimlerinin olduğu, talep dönemi olan, 1990 ile 2005 tarihlerinde bildirilen hizmetlerin yılın tamamına ilişkin olmadığı ,davacı tarafından da yıllar itibari ile kesintisiz çalışmanın iddia edildiği tespit edilmiştir.
Eksik gün kodları, işverenin çalışanlarını 30 günden az çalıştırması durumunda, kişi bazında sigortalının kaç gün eksik çalıştığını ve eksik çalışma nedenini ispatlamak için kullanılan kodlar olup; ay içinde bazı işgünlerinde çalıştırılmayan ve ücret ödenmeyen sigortalıların eksik gün nedeni ve eksik gün sayısı, işverence ilgili aya ait aylık prim ve hizmet belgesi veya muhtasar ve prim hizmet beyannamesiyle birlikte kuruma beyan edilmelidir. Bu kapsamda yasal dayanak olan; ... İşlemleri Yönetmeliğinin, 102/1-e maddesi kapsamında, “Ayın bazı günlerinde çalışmamış olmaları halinde,eksik gün sayısını ve eksik çalışma nedenlerini, ..” işverence kuruma bildirme yükümlülüğünün söz konusu olduğu; davacının bir aydan az bildirimlerinin olduğu tarihlerde eksik gün sebebinin ve de buna dayanak belgelerin kuruma verilmesi gerektiğinden; kurumdan ve de işverenden eksik gün sebepleri ile ilgili belgelerin, ücret bordrolarının ve de puantaj kayıtlarının celbi sağlanarak; öte yandan 01.01.1996 tarihinden itibaren banka kanalı ile davacıya davalı belediyedeki hizmetinden dolayı maaş ödemelerinin de yapıldığı anlaşılmakla; ay ve ay bu maaş ödemelerinin de yıl boyu çalışmaya isebet edip etmediği değerlendirilerek; sonuca göre karar verilmesi gerekirken; yazılı şekilde karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
Bu kapsamda, mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki esaslar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme ile yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı biçimde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı ve fer’i müdahil Kurum vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak; İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1. maddesi gereği kaldırılarak, temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğininin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 05.10.2022 gününde, oybirliğiyle karar verildi.