Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/8024 Esas 2012/13721 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/8024
Karar No: 2012/13721

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/8024 Esas 2012/13721 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2012/8024 E.  ,  2012/13721 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İnegöl 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 16/03/2012
    NUMARASI : 2011/187-2012/168

    Davacı vekili, işverence davalı işyerinde kasiyer olarak çalışan müvekkiline ve diğer işçilere haklarını kısıtlayacak nitelikte yeni iş sözleşmesi ve ibraname imzalatılmak istendiğini, bazı işçilerin işinden olmamak için bu belgeleri imzaladıklarını, müvekkilinin de aralarında bulunduğu bazı işçilerin imzalamamaları üzerine baskıya maruz bırakıldıklarını, işyerinden son olarak 1.120,00 TL net ücret almakta olan müvekkilinin ücretinin kayıtlarda düşük gösterildiğini, Ocak 2011 tarihine ilişkin maaş farklarının ödenmediğini, yaptığı fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatili çalışması ücretlerinin ödenmediğini, davacının bu sebeple 4857 sayılı İş Kanunu"nun 24/e maddesi gereğince 07.02.2011 tarihli ihtarnameyle iş sözleşmesini haklı sebeple feshederek hak ve alacaklarının ödenmesini talep ettiği halde ödenmediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, genel tatil ücreti ve ücret farkı alacaklarının ödetilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davacının iş sözleşmesini kendisinin feshettiğini, çalışma süresi ve ücretin eksik gösterildiği iddialarının gerçeği yansıtmadığını, fazla mesailerin ücrete dahil olduğunu, yaptığı fazla çalışmaların ücretlerinin imzalı bordrolarla ödendiğini, davacının iddia ettiği kadar çalışmasının insan bünyesine aykırı olduğunu ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece ücret farkı dışındaki alacaklar yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden, davacının işverene gönderdiği ihtarnameyle iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiği ve dava konusu ettiği alacakların ödenmesini istediği, davacının ücretinin eksik ödendiği ve fesih tarihinde fazla mesai, hafta tatili, genel tatil alacakları bulunduğu sabit olduğuna göre; davacının iş sözleşmesini haklı sebeple feshetmesinden sonra işverenin gönderdiği fesih bildirimine itibar edilmemesi yerindedir.                               
    Davacı son olarak aylık 1.120,00 TL net ücret aldığını, kayıtlarda eksik gösterildiğini ileri sürmüştür. Mahkemece İTO ücret araştırması ve davacı tanıklarının beyanları dikkate alınarak davacının aylık net 1.100,00 TL ücret aldığı kabul edilmesi isabetli ise de bordroda yer almayan ve yazılı delille kanıtlanamayan ikramiye iddiasının salt tanık beyanlarına dayanılarak kabul edilmesi  ve ikramiyenin ücrete dahil edilmesi  doğru olmamıştır.
    Karara dayanak yapılan bilirkişi raporunda 01.08.2010 öncesi dönem için tanık beyanlarına göre belirlenen haftalık 18 saatlik fazla çalışmaya göre hesaplama yapılmış, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı müfettişinin 11.02.2011 tarihli yazısına işaret edilerek oradaki tespite göre 01.08.2010 tarihi itibariyle işçilere 24 saat haftalık fazla mesai ücreti tahakkuk ettirilmesi gerektiği belirtilmiş ve o tarihten sonra haftalık 24 saat fazla mesai yapıldığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Mahkemece Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının yazısının dayanağı teftiş raporu getirtilmeden, müfettiş tarafından haftalık 24 saat mesainin neye göre tespit edildiği incelenip denetlenmeden bilirkişi raporuna itibar edilmesi hatalıdır.
    Dosya içeriğinden davacının hangi tarihler arasında yıllık izin kullandığı anlaşılamamaktadır. Ancak bilirkişi raporunda yıllık izin sürelerinin dışlandığına dair açıklama yoktur. Bu sebeple davalı işverenden yıllık izin kullandığı tarihlerin getirtilerek fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, genel tatil ücreti alacaklarının hesaplanmasında dikkate alınması gerekirken denetlenmeden rapora itibar edilmesi doğru görülmemiştir.
    Fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacakları yönünden davacının ıslah dilekçesi üzerine davalı vekili yönemine uygun olarak zamanaşımı definde bulunduğu halde; bu yönden ek rapor alınmaması ve ıslah tarihine göre zamanaşımına uğrayan miktarların dışlanmamış olması da ayrı bir bozma sebebidir.
    Yargıtay"ın son yıllarda istikrar kazanan uygulamasına göre fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil çalışmalarının uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde hakkaniyet indirimi yapılması gerekmektedir. Dosyada yapılan hesaplamaya göre belirlenen alacaklarda uygulanan 1/4 indirim oranı yeterli değildir, %30 oranında indirim yapılması dosya içeriğine ve hakkaniyete uygun olacaktır.
    Kabule göre de; dosyada gerçekleşen temerrüt tarihinden önceki bir tarihten itibaren faiz başlatılması hatalıdır.
    SONUÇ:  Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 18.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.
     

    Hemen Ara