Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin davalı tarafından haklı ve geçerli sebebe dayanılmadan feshedildiğini ileri sürerek iş sözleşmesinin feshinin geçersizliğine ve işe iadesine, başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde kanuni haklarının belirlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının bankanın Eyüp Şubesi Müdürü olarak çalışmakta iken insan kaynakları tarafından yapılan değerlendirme ile performansında yeterli düzeyde artış sağlanamadığını, bankanın beklentilerini karşılayamadığını, görevini etkin ve ekonomik biçimde yerine getiremediğinden dolayı iş sözleşmesinin 14.09.2010 tarihinde kanuni hakları ödenmek suretiyle feshedilmesine karar verildiğini, tüm haklarının ödendiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece istek hüküm altına alınmıştır.
Mahkemenin kısa kararında işe başlatmama tazminatının davacının dört aylık brüt ücreti tutarında belirlenmesine karar verildiği halde gerekçeli kararın hüküm fıkrasında bu alacağın beş aylık olarak belirlendiğine dair hüküm kurulmuştur.
Hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Kısa karar ile gerekçeli karar çelişkisi, Yargıtay İçtihadları Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 10.04.1992 gün ve 1991/7 esas, 1992/4 kararı gereğince bozma sebebidir. Mahkemece tefhim edilen kısa karar ile sonradan yazılan gerekçeli kararda işe başlatmama tazminatının miktarı yönünde çelişki açık olduğundan kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, temyiz sebebine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına 18.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.