Esas No: 2011/16090
Karar No: 2012/13571
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/16090 Esas 2012/13571 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ordu İş Mahkemesi
TARİHİ : 15/09/2011
NUMARASI : 2009/447-2011/350
Davacı vekili müvekkilinin iş sözleşmesinin davalı işverence geçerli ve haklı sebep olmadan feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine karar verilmesini, çalıştırılmadığı süre için en çok dört aylık ücret ve diğer hakları ile işe başlatmama tazminatının belirlenmesini istemiştir.
Davalı vekili, bankanın Ordu Şubesi müşterilerinden N. K."ın şubeye gelerek, kredili mevduat hesabının geri ödemesini gişe görevlisi E. C."a yapmış olduğunu bildirmesi üzerine şube müdürünün yapmış olduğu araştırmada çok sayıda imzasız dekontun bulunması üzerine durumun teftiş kurulu başkanlığına bildirildiğini, yapılan araştırma sonucunda dava dışı gişe görevlisi E. C. tarafından çok sayıda usulsüz işlem yapıldığının tespit edildiğini, davacı G. Ş."ın söz konusu işlemlerin incelenmesi sonucunda gişe görevlisine duymuş olduğu güven nedeniyle aynı gün açılıp kapanan hesaplardan gerekli incelemeyi yapmadığını, sadece E. C."a güveni nedeniyle onay verdiğini beyan etmesi karşısında sorumluluğa aykırı hareket etmiş olduğunun açığa çıkması sebebiyle iş sözleşmesinin disiplin yönetmeliğinin 13. maddesi ve 4857 sayılı İş Kanunu"nun 25/II ve diğer maddeleri uyarınca fesih edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının davalı banka şubesinde 19 yıllık hizmeti süresi içerisinde, disiplin cezası almaması, uyarılmaması, kasti bir unsurun değil ihmale dayalı olarak denetim görevinin aksatılması, doğan zarar konusunda davacının zimmetine para geçirdiğine veya zimmete iştirak ettiğine ilişkin bir emare bulunmadığı gibi iddia da edilmemesi, davacının disiplin cezasıyla cezalandırılarak alt bir görev ünvanı ile bir başka şubede denenmesi mümkün iken hiçbir uyarıda bulunulmadan ve fesihin son çare olduğu ilkesi gözetilmeden bildirimsiz ve tazminatsız olarak iş akdinin feshinin hakkaniyete uygun olmadığı, 4857 sayılı Kanun"un 19. maddesine göre işçinin savunması alınmadan işçinin davranışı nedeniyle hizmet sözleşmesinin fesih edilemeyeceği nedenleriyle feshin geçersiz olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı ..... A. Ş. Genel Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine göre, davacının 19.01.2002-11.12.2009 tarihleri arasında operasyon yöneticisi olarak çalıştığı, iş sözleşmesinin 02.12.2009 tarihli fesih bildirimi ile, Disiplin Yönetmeliğinin 13/e ve 4857 sayılı Kanun"un 25/II. maddesi gereğince tazminatsız ve bildirimsiz olarak 11.12.2009 tarihi itibariyle feshedildiği,feshe konu olaya ilişkin hazırlanan müfettiş raporunda, gişe görevlisi dava dışı E. C."un, müşterilerin bilgisi dışında müşteri hesaplarından para çektiği, müşteriler tarafından imzalı boş dekontlar ile gişe personeline işlemler yaptırdığı, müşteri hesaplarında fiktif işlemler yaptığı, müşterilerin haberi olmadan kullandırdığı kredi bedellerini zimmetine geçirdiği, paraları kullanarak daha sonra tekrar müşterilerin hesabına geçirdiği, eylemlerinin 472.200 TL zarar oluşturduğu, davacının operasyon servisindeki zaafiyetleri görmediği, günlük işlem fişlerini düzenli kontrolü, klansmanı ve güvenliğini sağlama konusunda işleyen bir düzeni kurmadığı, günlük işlem fişlerini kontrol etmediği halde sisteme kontrol ettiğine dair veri girişi yaptığı, operasyon bölümündeki işlemleri talimat, mevzuat ve prosedürler çerçevesinde gerçekleştirmediği , bu konularda önlem almadığı, bu nedenlerle Disiplin Yönetmeliğinin 13-e bendince usul, mevzuat ve emir ve talimatlarla belirlenmiş olan yetkilerde aşım yaparak bankanın maddi zararına sebebiyet vermek veya önemli miktarda potansiyel risklere maruz bırakmak hükmünce davacının iş sözleşmesinin bildirimsiz ve tazminatsız olarak feshedilmesi gerektiği hususlarının bildirildiği, Disiplin Kurulunca davacı ve gişe görevlisi E. C."un iş sözleşmesinin tazminatsız olarak feshedilmesine, şube müdürünün uyarı cezası ile cezalandırılmasına, ve farklı bir şubede görevlendirilmesine 25.11.2009 tarihinde karar verildiği anlaşılmıştır.
Somut olayda, Mahkemece, bankacı ve bankacılık işlemleri konusunda uzman olmayan avukat bilirkişilerin raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiş ise de, davacının feshe konu eylemlerinin bankacılık işlemleri ve mevzuatı ile 4857 sayılı Kanunu hükümleri yönünden haklı veya geçerli sebeple fesih şartlarını oluşturup oluşturmadığı konusunda uzman bankacı bilirkişiler aracılığıyla araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, 15.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.