Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/5809 Esas 2022/11825 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/5809
Karar No: 2022/11825
Karar Tarihi: 05.10.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/5809 Esas 2022/11825 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, bir iş kazası sonrasında sürekli iş göremezlik maaşı ve maddi tazminat talebinde bulunmuştur. İlk derece mahkemesi, konusuz kalan dava hakkında karar verilmemesine karar vermiştir. Davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusu reddedilmiştir. Ancak davalı şirket ve Kurum vekilleri temyiz başvurusunda bulunmuşlardır. Temyiz başvurusunda, davalı şirket vekilinin istinaf istemine yapılacak değerlendirme yapılmamıştır. Bu nedenle, Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin kararı bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak, istinaf dilekçesi verilirken gerekli harçların ödenmesi gerektiği belirtilen HMK'nın 344. maddesi ve istinaf yoluna başvurma hakkının, tarafın kendisine tebliğ edilen kişi dışındakiler de dahil olmak üzere herkes için bulunduğu belirtilen HMK'nın 348. maddesi gösterilmiştir.
10. Hukuk Dairesi         2022/5809 E.  ,  2022/11825 K.

    "İçtihat Metni"

    Bölge Adliye
    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
    No :


    Dava, sürekli iş göremezlik geliri bağlanması istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince istinaf isteminin reddine dair karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı ... ve ... Şirketine ait işyerinde "ustabaşı" sıfatıyla çalıştığı esnada 02/03/2012 tarihinde iş kazası geçirdiğini, kaza neticesinde kollarının kırıldığını, başının yarıldığını ve ayaklarının şiştiğini, müvekkilinin gördüğü tedavilere rağmen sol kolunda işlev kaybı olduğunu, davalı işveren yanında kaza tarihinde 2.250,00 TL net ücret ve yemek karşılığında çalıştığını ancak işçilik alacaklarını alamadığını, işverenin güvenlik tedbirlerine uymadığını bu itibarla kusurlu olduğunu belirterek şimdilik davalı işverenden tahsil edilmek üzere iş kazasından kaynaklanan maddi tazminat alacağına mahsuben 500,00 TL'nin, davalı ... Başkanlığından tahsil edilmek üzere sürekli iş göremezlik maaşına mahsuben 100,00 TL'nin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

    Davacı vekilince ... 30. İş Mahkemesinin 2018/502 esas sayılı dosyası ile aynı iş kazasından kaynaklı manevi tazminat alacağı talebinde bulunulduğu, bu mahkemece dosyanın eldeki dava dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği, mahkemenin 12/12/2019 tarihli celsesinde davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin tefrikine karar verilerek ayrı bir esasa kaydına karar verildiği, davacının sürekli iş göremezlik aylığı bağlanması talebine ilişkin yargılamaya eldeki dava dosyası üzerinden devam edildiği anlaşılmaktadır.
    II-CEVAP
    Davalı ... ve Tic Ltd Şti vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının işveren yanında 26/09/2012 - 03/12/2012 ve 22/02/2013 - 16/07/2013 tarihleri arasında çalıştığını, kaza tarihinde davacı ile işveren arasında bir hizmet akdinin bulunmadığını, davacının, işveren yanında çalıştığı dönemde inşaat elemanı olarak 1.000,00 TL ücretle çalıştığını, davalı işverenin iş yerinde gerekli tüm güvenlik tedbirlerini aldığını ve davanın haksız olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının başvurusu üzerine kurumca oluşturulan kurul tarafından incelemelerin devam ettiğini, incelemeler sonuçlanmadan açılan davada davacının hukuki yararının bulunmadığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    III-MAHKEME KARARI:
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    “Davanın konusuz kalması nedeniyle; davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına," dair karar verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    İlk derece mahkemesi kararı yerinde görülerek, davalı Kurum vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davalı Kurum vekili, eksik inceleme sonucu hüküm kurulduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
    Davalı Şirket vekili, taraf sıfatlarının kalmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Dosya kapsamından, gerekçeli kararın 28.12.2020 tarihinde tebliğ edildiği davalı şirket vekilinin, 08.01.2021 tarihinde istinafa cevap dilekçesi adı altında açıkça kararın bozulmasını talep ettiği, buna karşılık istinaf harçlarının yatırılmadığı, bölge adliye mahkemesince ilk derece mahkemesi kararının yalnızca davalı Kurum vekili tarafından istinaf edildiği kabulünden hareketle istinaf incelemesi yapılarak temyiz incelemesine konu kararın verildiği, esasen davalı şirket vekilinin istinaf niteliğindeki dilekçesi konusunda olumlu olumsuz bir değerlendirme yapılmadığı anlaşılmaktadır.
    6100 sayılı HMK’nın 348. maddesine göre istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvurma hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, vereceği cevap dilekçesi ile istinaf yoluna başvurabilir. İstinaf yoluna asıl başvuran taraf, buna karşı iki hafta içinde cevap verebilir.
    Bunun yanında aynı yasanın 344. maddesi gereğince, istinaf dilekçesi verilirken, istinaf kanun yoluna başvuru için gerekli harçlar ve tebliğ giderleri de dâhil olmak üzere tüm giderler ödenir. Bunların hiç ödenmediği veya eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa, kararı veren mahkeme tarafından verilecek bir haftalık kesin süre içinde tamamlanması, aksi halde başvurudan vazgeçmiş sayılacağı hususu başvurana yazılı olarak bildirilir. Verilen kesin süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, mahkeme başvurunun yapılmamış sayılmasına karar verir.
    Somut olayda, davalı şirket vekilinin istinaf istemi yönünden bir değerlendirme yapılmaksızın yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    Bölge Adliye Mahkemesince yapılacak iş, davalı şirket yönünden yukarıda açıklanan prosedürün işletilmesinden sonra eksik istinaf harçlarının giderilmesi durumunda davalı şirket vekilinin katılma yoluyla istinaf istemini değerlendirmek ve oluşacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir.
    O hâlde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin temyiz incelemesine konu kararı sair yönler incelenmeksizin bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/2. maddesi gereği BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 05.10.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara