Esas No: 2022/7642
Karar No: 2022/11893
Karar Tarihi: 05.10.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/7642 Esas 2022/11893 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2022/7642 E. , 2022/11893 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
No :
Dava, ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı, dava dilekçesinde özetle; Karabük Sigorta İl Müdürlüğü tarafından kendisine 2019/11336, 2019/11854-11855-11856 no.lu Kardemir Karabük Spor Kulübü Derneğine ait ödenmemiş prim borcunu içeren ödeme emirlerinin gönderildiğini, ancak tebliğ zarfı üzerinde 3 tane takip numarası yazılmasına rağmen zarftan 2019/11336 takip no.lu ödeme emrinin tebliğ kartında yer almadığını, tebligatın usulsüz yapıldığını, söz konusu borçlardan ilk tüzel kişiliğin sorumlu olduğunu Derneğe ve İktisadi işletmeye ödeme emirlerinin gönderildiğini sonra herhangi bir işlem gerçekleştirilmediğini, bu borçların Dernek ve İktisadi işletmeden tahsilinden vazgeçilerek yönetim kurulu üyelerinin şahsi malvarlığından tahsili yoluna gidildiğini kendinin 11.11.2019 tarihinde istifa ettiğini, istifa ettikten sonra ödeme emirlerinin gönderildiğini, istifa tarihinden sonraki faizlerden sorumlu tutulmaması gerektiğini, ödeme emirlerinin silik ve okunaksız olduğunu belirterek, dava konusu ödeme emirlerinin iptaline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
II-CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kurum Karabük İl Müdürlüğünde 6632.78 ve 1028368.78 işyeri sicil no.su ile işlem görmekte iken hakkında 6183 sayılı Yasa gereği icra takibine başlanılan ... borçlarından dolayı yönetim kurulu üyesi davacıya ödeme emrinin gönderildiğini beyanla, davanın reddini istemiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
“...Somut olayda; davaya konu borç dava dışı derneğe aittir. Davacının 09/03/2019 tarihinde Olağanüstü Genel Kurul Toplantısında yönetim kurulu üyesi seçildiği, 14/03/2019 tarihli toplantı tutanağında temsil ve ilzam yetkisi verildiği, Hukuk Genel Kurulunun 18.02.2009 gün ve 2009/10-36 E., 2009/82 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere, primlerin ödenmesi gereken son gün itibariyle de olsa, üst düzey yönetici olduğu dönemlerde, ödenmesi gereken ve tahakkuk eden primlerden sorumlu tutulması gerekmekte olup, (Yargıtay 10 Hukuk Dairesi 28/03/2016 tarihli 2018/28207 E, 2016/4183 K, sayılı ilamı) 5510 sayılı Kanunun 88. maddesi uyarınca 2019 yılı 2. ayına ait borçlarının 2019 yılı 3. ayın sonuna kadar ödenmesi gerektiği, 2019 yılı 3. dönem prim borcunun ise 2019 yılı 4. ayının sonuna kadar ödenmesi gerektiği, davacının 09/03/2019 tarihinde yönetim kurulu üyeliğinin başladığı, dava konusu primler yönünden yapılan incelemede 2019 yılı 4. ayının sonuna kadar da temsil ilzam yetkisinin bulunduğu, bu nedenle davacının davadışı derneğin 2019/2 ve 3. dönem borcundan dolayı sorumluluğu bulunduğu açıktır...” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının dava dışı kulüpte mali konularla alakalı olarak hiçbir görev ve sorumluluğu olmadığını ve bu hususta dernek adına hareket etmesinin mümkün olmadığını, söz konusu prim borçlarından sorumlu tutulmasının hukuken mümkün olmadığını, mahkemece eksik araştırma sonucu hüküm kurulduğunu, davanın kabulü gerektiğini, kararın usul ve yasa hükümlerine aykırı olduğunu belirterek kaldırılmasını talep etmiştir.
B-BAM KARARI
“...Somut olayda, davacının dava dışı spor kulübünün yönetim kurulu üyesi olarak kulüpte temsil ve ilzam yetkisinin bulunduğu dönemlerdeki borçtan sorumlu olduğuna yönelik mahkeme kararı yerinde olmuştur...” gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı vekili kararın hatalı olduğunu belirtip, bozulmasını talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Ödeme emrine konu prim borçları yönünden, tüzel kişi işverenlerin ortak ve yetkililerinin kamu alacaklarından sorumluluğu; mülga 506 sayılı Kanunun 80, bazı maddeleri dışında 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun 88, 6183 sayılı Kanunun 35 ve mükerrer 35. maddelerinde düzenlenmiştir.
506 sayılı Kanunun 80. maddesi; "Sigorta primlerini haklı sebepleri olmaksızın, birinci fıkrada belirtilen süre içerisinde tahakkuk ve tediye etmeyen kamu kurum ve kuruluşların tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri mesul muhasip, sayman ile tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri kuruma karşı, işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur." hükmünü öngörmüş; 5510 sayılı Kanunun 88. maddesinde de bir kısım farklar dışında anılan maddeye benzer düzenleme getirmiş olup, "Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur." hükmünü getirmiştir.
6183 sayılı Kanunun 35. maddesinde; limited şirketlerin ortaklarının, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olacakları düzenlenmiş; mükerrer 35. Maddesinde ise; amme alacakları ve bu bağlamda davalı Kurumun işveren tüzel kişilerden prim ve diğer alacaklarının, tüzel kişinin mal varlığından kısmen veya tamamen tahsil edilememesi ya da tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması halinde kanuni temsilcilerin şahsi mal varlıklarıyla sorumlu olacağı belirtilmiştir.
Somut olayda, iptali istenen ödeme emrinin içeriğini teşkil eden 2019/2. ve 3. aylarına ilişkin prim borçlusu olan davacı vekilinin, söz konusu prim borçlarına ilişkin dava dışı Karabükspor Klübü Derneği tarafından yapılandırma yoluna gidildiğinin öğrenildiği yönündeki beyanları karşısında, Mahkemece, dava konusu borca ilişkin dava dışı spor klübü tarafından yapılandırma başvurusunun olup olmadığı, borcun ödenip ödenmediği, buna göre davanın konusuz kalıp kalmadığı araştırılmalıdır.
Öte yandan, dava dilekçe içeriğinden 4 adet ödeme emri olan tarafından her ne kadar .......... de 3’er, 3’er olmak üzere 2 adet tebliğ evrakı ile davacıya tebliğ edildiği ve her iki tebliğ evrakının da dava dilekçesi ile birlikte dosyaya sunulduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde, 6 adet ödeme emrinin iptalinin talep edildiği anlaşılmasına rağmen Mahkemece bunlardan 4’ü hakkında hüküm kurulmuş olması da isabetsiz bulunmuştur.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1. maddesi gereği kaldırılarak, temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 05.10.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.