12. Ceza Dairesi 2019/13832 E. , 2021/5219 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : 466 sayılı Kanun gereğince tazminat
Hüküm : Davacının tazminat talebinin kısmen kabülü ile 1.669,40 TL maddi, 6.000,00 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Tazminat talebinin dayanağı olan Gebze 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2004/271 Esas – 2013/169 Karar sayılı ceza dosyası incelendiğine, davacının teşekkül halinde kaçakçılık, resmi belgede sahtecilik ve rüşvet verme suçlarından 24.05.2004-05.11.2004 tarihleri arasında gözaltında ve tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda teşekkül halinde kaçakçılık ve rüşvet verme suçlarında zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine ve resmi belgede sahtecilik suçundan beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 01.04.2014 tarih 2013/24688 Esas 2014/6122 Karar numaralı ilamı ile dava zamanaşımı süresi dolduğundan ortadan kaldırma kararı karar verildiği görülmekle;
Davacının 27.500,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 1.963,70 TL maddi, 2.000,00 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi üzerine dairemizce yapılan incelemede, davacı hakkındaki tutuklama müzekkerelerinin infaz edilip edilmediği, infaz edilmiş olması halinde, infaz tarihlerinin ceza infaz kurumundan sorulması suretiyle infaz edilen tutukluluk süresi tereddüde mahal vermeyecek şekilde tespit edilmemesi, davanın 466 sayılı Kanuna tabi olduğu, yapılan yargılama sonucunda davacı hakkında açılan ceza davasının zamanaşımı nedeniyle düşmesine karar verildiği ve ceza yargılamasının uzun sürmesi nedeniyle makul sürenin aşılması halinin 466 sayılı Kanunun 1. maddesinde tahdidi şekilde sayılan tazminat istenebilecek haller içinde bulunmadığının anlaşılması karşısında, davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,gerekçeleri ile hükmün bozulması üzerine yerel mahkemece duruşma açılıp, 1.669,40 TL maddi, 6.000,00 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedildiği anlaşılmakla;
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
765 sayılı TCK"nın 102/4. maddesi uyarınca dava zamanaşımı süresi dolduğundan ortadan kaldırma kararı verilmiş olması karşısında, dava konusu olay bakımından 466 sayılı Kanunun 1. maddesinin 1-6. fıkralarındaki hallerinin oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde kısmen kabulüne karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 28.06.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.