Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/14260 Esas 2012/13106 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/14260
Karar No: 2012/13106

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/14260 Esas 2012/13106 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2011/14260 E.  ,  2012/13106 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bakırköy 6. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 20/09/2011
    NUMARASI : 2010/297-2011/449

    Davacı vekili, 01/08/2006 tarihinden 19/03/2010 tarihine kadar davalı şirkette çalışan davacının iş sözleşmesinin Yönetim Kurulu kararına dayanılarak hiçbir neden gösterilmeden 19/03/2010 tarihli yazılı fesih bildirimi ile feshedildiğini  ileri sürerek feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmesini, boşta geçen süre ücret ve diğer haklar ile işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminatın belirlenmesini istemiştir.
    Davalı vekili, davalı işyerinde otuzdan az işçi çalıştığını, davacının davayı kanuni süresi içersinde açmadığını ileri sürerek dava şartlarının oluşmaması nedeni ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, .... internet kayıtları, imza yetkilisi ve şube müdürü olan kişilerin aynı şirketlerde çalışmış olması, gümrük beyannameleri, 12. İş Mahkemesi kararı, Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü belgesinde ..."ya ait evraklar, ..."in grup şirketi olduğu Hollanda, Hindistan, İsviçre, Honkong ve Portekiz"de şirketlerin bulunduğu ve çalışan işçi sayısının davalı şirkette dahil  otuzdan fazla olduğu,  davacının iş sözleşmesinin fesih yazısında açık ve kesin fesih sebebi bildirilmediği ve davacının savunması alınmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Taraflar arasında fesih tarihi itibariyle işverence otuz veya daha fazla işçi çalıştırılıp çalıştırılmadığı ve dolayısıyla davacının iş güvencesi kapsamında kalıp kalmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak  4857  sayılı  İş  Kanunu’nun  18.  maddesidir.
    4857 sayılı Kanun"nun 18. maddesinin birinci fıkrasına göre iş güvencesi hükümlerinden yararlanmak için otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerinde çalışmak gerekir. Aynı maddenin dördüncü fıkrasına göre işverenin aynı işkolunda birden fazla işyerinin bulunması halinde, işyerinde çalışan sayısı bu işyerlerinde çalışan toplam işçi sayısına göre belirlenir. İşçi  sayısına  ilişkin bu  hüküm  nispi  emredici olduğundan, daha az
    işçi sayısını öngören sözleşme hükümleri  geçerli  kabul  edilmektedir.
    Otuz işçi sayısının belirlenmesinde fesih bildiriminin işçiye ulaştığı tarih itibariyle belirli-belirsiz süreli, tam-kısmi süreli, daimi-mevsimlik sözleşmelerle çalışan tüm işçiler dikkate alınır.
    Somut olayda, otuz işçi şartının gerçekleştiği ihtilaflıdır. Mahkemenin bu  konudaki araştırması yeterli bulunmamıştır. Şirketin organizasyon şeması ve örgütsel yapısını gösterir belgelerle dünya genelinde çalıştırdığı eleman sayısını belirten kadro durumuna ilişkin belgeler getirtilmeli, fesih tarihinde otuz  işçi sayısının duraksamaya yer vermeyecek şekilde saptanması bakımından davalı yanca itiraz edilmiş internet bilgilerine itibarla sonuca gidilmesi doğru değildir.
    Mahkemece eksik ve yetersiz araştırma ve inceleme ile verilen karar hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten  BOZULMASINA,  bozma sebebine  göre  sair  hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına,  peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye  iadesine,  11/06/2012  tarihinde  oybirliği  ile  karar  verildi.


     

    Hemen Ara