Esas No: 2011/13569
Karar No: 2012/12905
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/13569 Esas 2012/12905 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara 14. İş Mahkemesi
TARİHİ : 05/07/2011
NUMARASI : 2010/1199-2011/590
Davacı vekili, iş sözleşmesinin geçerli sebep olmadan tasarruf tedbirleri sebebiyle kadro azaltıldığı gerekçesiyle işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin kadro azaltılması ve tasarruf tedbirleri çerçevesinde, kullandığı rapor ve izinlerin çokluğu sebebiyle çalışmalarından verim alınamadığından geçerli sebeple feshedildiğini, her türlü hak ve alacaklarının ödendiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının çalıştığı birimin faaliyetine devam ettiği, uygulamaya konulan yeni norm kadro yapısında davacının birimindeki toplam kadro sayısında değişiklik yapılmadığı, görev ve unvan değişiklikleri olduğu, davalı kurumun temel mali tablolarının, mizan ve bütçelerinin incelenmesinde, iş sözleşmesinin feshinden önce kurumun alabileceği daha farklı tasarruf tedbirlerinin mevcut olduğu, işyerinde sosyal yardım, prim adı altında personele yüksek miktarlarda ek ödemeler yapıldığı, Genel Başkan, Genel Başkan vekiline ödenen ücretler ile Yönetim ve Denetim Kurulu üyelerine ödenen huzur hakları ve bu kişilerce yapılan seyahat, konaklama vb. giderlerin yüksek olmasına rağmen bu hususlarda tasarruf tedbiri alınmadığı, Yönetim Kurulunca Genel Kurula sunulan teklif sonucunda Konfederasyonda mevcut kadro cetvelinin, görevin niteliği ve hacmi dikkate alınarak değiştirilmesi, mevcut kadro unvanlarının iptal edilmesi, yeni kadro unvanlarının ihdas edilmesi, görev unvanlarına göre sayısının belirlenmesi ve sözleşmeyle uzman personel istihdam edilmesi gibi yetkilerin tasarruf amaçlı talep edilmesine karşın, aynı teklifin 1.ve 3. maddelerinde bütçe de harcama kalemlerinin 2011-2014 yıllarında arttırılması, personele ayni ve nakdi katkılar sağlanması, başarılı personele ödül ikramiyesi verilmesi, özel hizmet gören ve yabancı dil bilen personele ayni ve nakdi katkılar sağlanması, başarılı personele ödül ikramiyesi verilmesi, özel sorumluluk, görev, yabancı dil, kasa veya başka adlar altında tazminatlar ödenmesi yolunda teklif sunulmasının, alınan işletmesel kararın tutarlılığını tartışılır hale getirdiği, iş sözleşmesi feshinin son çare olması gerektiği ilkesine işverenlikçe uyulmadığı, fesih bildiriminde belirtilen fesih sebebinin geçerli olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı konfederasyon vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
İşletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan sebepler; sürüm ve satış olanaklarının azalması, talep ve sipariş azalması, enerji sıkıntısı, ülkede yaşanan ekonomik kriz, piyasada genel durgunluk, dış pazar kaybı, ham madde sıkıntısı gibi işin sürdürülmesini olanaksız hale getiren işyeri dışından kaynaklanan sebeplerle yeni çalışma yöntemlerinin uygulanması, işyerinin daraltılması, yeni teknolojinin uygulanması, işyerinin bazı bölümlerinin kapatılması ve bazı iş türlerinin kaldırılması gibi işyeri içi sebeplerdir.
İşletmenin, işyerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan sebeplerle sözleşmeyi feshetmek isteyen işverenin fesihten önce fazla çalışmaları kaldırmak, işçinin rızası ile çalışma süresini kısaltmak ve bunun için mümkün olduğu ölçüde esnek çalışma şekillerini geliştirmek, işi zamana yaymak, işçileri başka işlerde çalıştırmak, işçiyi yeniden eğiterek sorunu aşmak gibi varsa fesihten kaçınma olanaklarını kullanması, kısaca feshe son çare olarak bakması gerekir.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Somut olayda, davacının iş sözleşmesi, davalı konfederasyonun bütçe imkanlarının yetersizliği dikkate alınarak, tasarruf sağlanması amacıyla yönetim kurulu kararı doğrultusunda alınan işletmesel karar gerekçesi ile feshedilmiştir. Davalı taraf feshe dayanak olan, genel kurulda yeniden yapılanmaya ilişkin alınan ve kadro cetvelinin görevin niteliği ve hacmi dikkate alınarak değiştirilmesi, mevcut kadro ünvanlarının iptal edilmesi, yeni ünvanların ihdas edilmesi, görev ünvanlarına göre kadro sayısının belirlenmesi ve sözleşmeyle uzman personel istihdam edilmesi konularını düzenleyen işletmesel karar, yeniden yapılandırma planı çalışması, personelin emekliliğe hak kazanma tarihlerine dair liste ve diğer belgeler sunulmuştur.
Her ne kadar mahkemece davanın kabulü ile davacının işe iadesi yönünde hüküm kurulmuşsa da, davalı tarafça alınan işletmesel kararın tutarlı olarak uygulanıp uygulanmadığı, feshin son çare olması ilkesine uyulup uyulmadığı konusunda yeterli araştırmanın yapılmadığı anlaşılmaktadır. Tutarlılık ve ölçülülük denetimi kapsamında, işverenin bu kararı tutarlı şekilde uygulayıp uygulamadığı, feshin kaçınılmaz olup olmadığı, davacının çalıştığı işyerinin neresi olduğu, kapatılıp kapatılmadığı, davacının aynı veya başka bir birimde değerlendirilip değerlendirilemeyeceği, davalı işvereni işten çıkarılacak işçilerin belirlenmesinde kendisini bağlayan kurala uyup uymadığı yönünden somut olarak araştırma yapılmalıdır. Bunun için de işletmesel karara ilişkin belgelerin yanında, işletmede veya işyerinde çalışan tüm işçilerin görev tanımları, işletme, işyeri organizasyon şeması, işten çıkarılacak işçilerin, işyeri şahsi sicil dosyası, görev tanımları ve çalıştıkları bölümleri gösteren kayıtlar ile fesihten önce ve sonrasını kapsayacak şekilde işçi alımı ve çıkarılmasını gösteren işyeri SGK bildirgeleri, davalı işyerine ait tasarruf tedbiri alınmasına sebep olan fesih öncesi ve sonrasına ilişkin mali durumunu gösteren mali bilançolar getirilmeli, işyerinde keşif yapılarak, özellikle işletmenin faaliyet alanını ve iş organizasyonunu bilen uzman bilirkişiler aracılığı ile yeniden inceleme yapılmalı ve feshin yukarıda belirtilen ilkelere göre geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı net olarak belirlenmelidir. Mahkemece eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 08.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.