Esas No: 2011/14989
Karar No: 2012/12447
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/14989 Esas 2012/12447 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 4. İş Mahkemesi
TARİHİ : 13/09/2011
NUMARASI : 2011/125-2011/663
Davacı işçi, iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
Davalı işveren, iş hacmindeki daralma ve değişen ticari ve ekonomik şartlar nedeni ile yeniden yapılanmaya gidildiğini, buna bağlı olarak istihdam fazlalığının doğduğunu, davacının iş akdinin geçerli sebebe dayalı feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece feshin geçerli nedene dayanmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran iş yerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, iş yerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
İşletmenin, iş yerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan sebepler; sürüm ve satış imkanlarının azalması, talep ve sipariş azalması, enerji sıkıntısı, ülkede yaşanan ekonomik kriz, piyasada genel durgunluk, dış pazar kaybı, ham madde sıkıntısı gibi işin sürdürülmesini olanaksız hale getiren işyeri dışından kaynaklanan sebeplerle yeni çalışma yöntemlerinin uygulanması, işyerinin daraltılması, yeni teknolojinin uygulanması, iş yerinin bazı bölümlerinin kapatılması ve bazı iş türlerinin kaldırılması gibi iş yeri içi sebeplerdir.
İşletmenin, iş yerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan sebeplerle sözleşmeyi
feshetmek isteyen işverenin fesihten önce fazla çalışmaları kaldırmak, işçinin rızası ile çalışma süresini kısaltmak ve bunun için mümkün olduğu ölçüde esnek çalışma şekillerini geliştirmek, işi zamana yaymak, işçileri başka işlerde çalıştırmak, işçiyi yeniden eğiterek sorunu aşmak gibi varsa fesihten kaçınma olanaklarını kullanması, kısaca feshe son çare olarak bakması gerekir.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Somut olayda, davalı işveren şirketin içerisinde bulunduğu ekonomik sıkıntı nedeni ile organizasyon yapısında değişiklik yapıldığını ve bu değişiklik sonucunda ortaya çıkan istihdam fazlalığı nedeni ile davacının iş akdinin zorunlu olarak feshedildiğini ileri sürmektedir. Davalı tarafça şirketin mali durumuna ilişkin düzenlenmiş bilanço, gelir tablosu, şirket defter ve kayıtları ile bilirkişi incelemesi delil olarak bildirilmiştir .
Mahkemece, davalı şirket tarafından bildirilen delillere ilişkin bir değerlendirme yapılmaksızın, davalının yeniden yapılanma kararı aldığı ve bu kararın alınması için gerekli koşulların varlığını gösterir delil ibraz edilmediği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmesi hatalıdır. Feshin geçerli nedene dayanıp dayanmadığının belirlenmesi açısından gerekirse iş yerinde keşif yapılarak, şirket mali ve ticari kayıtları, personel giriş ve çıkış kayıtları, sermayesi ve öz varlıkları, borçları-alacakları, satış ve üretim değerleri, kısaca mali bilançosu ve defterleri incelenmeli , iş görme ediminde ifayı engelleyen, bir başka anlatımla istihdamı engelleyen ekonomik nedenler araştırılmalı, işletmesel karar ile istihdam fazlalığının meydana gelip gelmediği, işverenin bu kararı tutarlı şekilde uygulayıp uygulamadığı, işverenin fesihte keyfi davranıp davranmadığı ve işletmesel karar sonucu feshin kaçınılmaz olup olmadığı somut olarak açıklığa kavuşturulmalıdır. Eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 05.06.2012 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.