Esas No: 2022/8682
Karar No: 2022/12067
Karar Tarihi: 10.10.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/8682 Esas 2022/12067 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2022/8682 E. , 2022/12067 K.Özet:
İş Mahkemesi tarafından yapılan hizmet tespiti istemiyle ilgili davada, davanın kısmen kabulüne karar verildi. Ancak mahkeme kararı, kanunların belirlediği şekilde gerekçeli ve açık olmadığı için, hüküm fıkrası ile gerekçe arasında çelişki bulunmaktadır. Mahkemece yapılacak iş, vekaletname eksikliğinin giderilmesi ve hüküm fıkrası ile gerekçe arasında çelişki oluşturmadan infaza elverişli bir şekilde hüküm kurulmasıdır. Kanun maddelerine göre, hüküm sonucu kısmında isteklerin her birini göstermek gerekmektedir ve gerekçeli karar tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. Hüküm - gerekçe çelişkisi ise 1991/7 esas, 1992/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı'na aykırıdır. Kararın bozulmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. ve 298/2. maddeleridir.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
No :
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Mahkeme kararında yazılacak hususlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesinde belirtilmiştir. Maddeye göre, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, isteklerin her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.
Öte yandan, kanunun aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararın hüküm fıkralarının, açık, anlaşılır, çelişkisiz ve uygulanabilir olması gerekmekle birlikte, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi sebeplere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak, kısaca maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir.
Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi sebeple haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtayın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş, hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur.
Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 298/2. maddesinde de “Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.” şeklinde özellikle düzenlenmiştir.
Gerekçe - hüküm çelişkisi, 10.04.1992 gün ve 1991/7 esas, 1992/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına aykırı olup, salt bu aykırılık bozma sebebidir.
Somut olayda, Mahkemenin kararının gerekçe bölümünün dava konusu uyuşmazlık ile ilgisi bulunmadığı, haczedilmezlik şikayeti ile ilgili başka bir davanın gerekçe bölümünün zuhulen kararın gerekçe bölümüne yazıldığı anlaşılmaktadır.
Ayrıca, yargılama sırasında vefat eden davalı ... mirasçıları ... ve ... adına Av. ... tarafından temyiz dilekçesi verildiği halde, dosya kapsamında vekaletnameye rastlanılmamıştır.
Mahkemece yapılacak iş, vekaletname eksikliğinin giderilmesi için davalı vekiline süre vererek, gerekçeyle hüküm fıkrası arasında çelişki oluşturulmaksızın infaza elverişli bir şekilde hüküm kurmaktan ibarettir.
O halde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 10.10.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.