Esas No: 2011/6805
Karar No: 2012/12051
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/6805 Esas 2012/12051 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Malatya İş Mahkemesi
TARİHİ : 21/07/2011
NUMARASI : 2011/482-2011/836
Davacı vekili, iş sözleşmesinin geçerli ve haklı sebep olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, boşta geçen süre ücret ve diğer haklar ile işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminatın belirlenmesini istemiştir.
Davalı vekili, feshin haklı sebebe dayandığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının sağlık raporunda, "ağır işlerde ve ayakta çalışmasının sakıncalı" olduğunun belirtildiği, davalı tanıklarının; meydancı, çaycı ve temizlikçi gibi işlerin de ayakta yapılan işlerden olduğunu beyan ettikleri, ayakta çalışması sağlık kurulu raporuyla sakıncalı görülen davacının, mesleği ve vasfı sebebiyle davalı işyerinde değerlendirilme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin haklı sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu"nun 25/I. maddesidir.
4857 sayılı Kanun’un 25/I. maddesinde, "Süresi belirli olsun veya olmasın işveren, aşağıda yazılı hallerde iş sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebilir: Sağlık sebepleri: a)İşçinin kendi kastından veya derli toplu olmayan yaşayışından yahut içkiye düşkünlüğünden doğacak bir hastalığa veya sakatlığa uğraması halinde, bu sebeple doğacak devamsızlığın ardı ardına üç iş günü veya bir ayda beş iş gününden fazla sürmesi. b)İşçinin tutulduğu hastalığın tedavi edilemeyecek nitelikte olduğu ve işyerinde çalışmasında sakınca bulunduğunun Sağlık Kurulunca saptanması durumunda, (a) alt bendinde sayılan sebepler dışında işçinin hastalık, kaza, doğum ve gebelik gibi hallerde işveren için iş sözleşmesini bildirimsiz fesih hakkı; belirtilen hallerin işçinin işyerindeki çalışma süresine göre 17. maddedeki bildirim sürelerini altı hafta aşmasından sonra doğar. Doğum ve gebelik hallerinde bu süre 74. maddedeki sürenin bitiminde başlar. Ancak işçinin iş sözleşmesinin askıda kalması nedeniyle işine gidemediği süreler için ücret işlemez.” hükmü düzenlenmiştir.
Dosya içeriğine göre, davacının 10/09/2009-21/04/2011 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde bakım onarım bölümünde işçi olarak çalıştığı, iş sözleşmesinin 22.04.2011 tarihli fesih bildirimi ile, davacının 21.04.2011 tarihinde bir yıl süre ile ağır işlerde ve ayakta çalışamaz raporunu personel birimine verdiği, rapora uygun fabrika bünyesinde bir iş olmadığı, işyerindeki işlerin tamamının ağır ve tehlikeli olduğu, bir yıl süre ile iş bulunmadığı ve sağlık probleminin ortadan kalktığı takdirde iş verileceği belirtilerek, fabrika bünyesinde sağlık raporuna uygun iş olmadığından iş sözleşmesinin 4857 sayılı Kanun"un 25/I-b maddesi gereğince feshedildiği, ihbar tazminatı ödendiği, ... Hastanesinin 20.04.2011 tarihli raporunda, davacının sol tibia kırığı sebebi ile opere edildiği sebebiyle "hastanın 1(bir) yıl süre ile ağır işlerde ve ayakta çalışmasının sakıncalı," olduğunun bildirildiği, davacının 21.08.2010 tarihinden itibaren sekiz ay raporlu olduğu, tekstil ve örme işinin ağır ve tehlikeli işlerden olduğu anlaşılmıştır.
Somut olayda, davalıya ait işyerinde davacının aldığı sağlık raporuna uygun özellikte iş olup olmadığı uzman bilirkişiler aracılığı ile gerektiğinde keşif yapılarak belirlendikten sonra alınacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken davalı tanığının soyut beyanı dikkate alınarak eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 01.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.