Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/6084 Esas 2012/12017 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/6084
Karar No: 2012/12017

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/6084 Esas 2012/12017 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2012/6084 E.  ,  2012/12017 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Antalya 2. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 01/12/2011
    NUMARASI : 2010/577-2011/497

    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Taraflar arasında, değişen alt  işverenler arasındaki  hukuki ilişkinin tesbiti  ve bunun  işçinin işçilik  haklarına etkileri  konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    İşyerinin tamamının veya bir bölümünün hukuki bir işleme dayalı olarak başka birine devri, işyeri devri olarak  tanımlanabilir. 4857 sayılı  Kanun"un. maddesinde, işyerinin bir bütün olarak veya bir bölümünün hukuki bir işleme dayalı olarak başkasına devri halinde mevcut iş sözleşmelerinin devralana geçeceği düzenlenmiştir. Bu anlatıma göre,  alt işverence asıl işverenden alınan iş kapsamında faaliyetini yürüttüğü  işyerinin tamamen  başka bir  işverene devri 4857 sayılı Kanun"un 6. maddesi kapsamında işyeri devri niteliğindedir.
    1475 sayılı  Kanun"un 14/2. maddesi hükmü, 4857 sayılı Kanun"un 6. maddesinde belirtilen işyeri devrini de içine alan daha geniş bir düzenleme olarak değerlendirilebilir. Gerçekten maddede, işyerlerinin devir veya intikalinden söz edildikten sonra “…yahut herhangi bir suretle bir işverenden başka bir işverene geçmesi veya başka bir yere nakli…”   denilmek suretiyle uygulama alanı 4857 sayılı  Kanun"un 6. maddesine göre daha geniş biçimde çizilmiştir.  O halde kıdem tazminatı açısından   asıl işveren alt işveren ilişkisinin sona ermesinin ardından işyerinden ayrılan alt işveren ile daha sonra aynı işi alan alt işveren arasında hukuki ya da fiili bir bağlantı olsun ya da olmasın kıdem tazminatı açısından önceki işverenin, devir tarihindeki ücret ve kendi dönemi ile sınırlı sorumluluğu, son alt işverenin ise tüm dönemden sorumluluğu  kabul edilmelidir.
    İşçinin asıl  işverenden alınan iş kapsamında ve  değişen alt  işverenlere ait işyerinde ara vermeden çalışması halinde  işyeri devri  kurallarına göre  çözüme gidilmesi yerinde olur. Bu durumda değişen alt  işverenler, işçinin iş sözleşmesini ve doğmuş bulunan  işçilik  haklarını  devralmış sayılır. İş sözleşmesinin tarafı  olan  işçi  ya da alt  işveren tarafından bir fesih bildirimi yapılmadığı sürece iş sözleşmeleri değişen alt  işverenle devam edeceğinden, işyerinde çalışması devam eden  işçinin feshe bağlı haklar  olan  ihbar ve kıdem tazminatı ile izin  ücreti  talep  koşulları gerçekleşmiş  sayılmaz. Buna karşın iş sözleşmesinin feshi yönünde bir irade açıklamasının kanıtlanması durumunda iş  sözleşmesi bildirimin karşı tarafa ulaşması ile sona ereceğinden, işçinin daha sonraki  çalışmaları yeni  bir iş sözleşmesi niteliğindedir.  Bu  ihtimalde feshe bağlı hakların talep koşulları gerçekleşeceğinden, feshin  niteliğine göre hak kazanma durumunun incelenmesi gerekir.
    Somut olayda, davacının iş sözleşmesinin davalı alt işverenin ihale süresinin bitiminde feshedildiğine ilişkin yazılı bir bildirim bulunmamaktadır. Davacı işçi, ihale süresinin 05.08.2009 tarihinde sona ermesinden sonra 14.08.2009 tarihinde ihaleyi alan yeni alt işveren işçisi olarak çalışmasını sürdürmüştür. Ancak, dosya içeriğinden davalı alt işverenin işyerinde kaç işçi çalıştığı, bu işçilerin kaçının yeni alt işverende çalışmaya devam ettiği anlaşılamamaktadır. Öte yandan, davalı alt işverenin ihale süresinin bittiği 05.08.2009 tarihi ile yeni alt işverende işe başlama tarihi olarak görülen 14.08.2009 tarihi arasındaki dönemdeki pozisyonu da açıklığa kavuşturulmamıştır. Bu durumda, hizmet alımı sözleşmelerinin ve eki belgelerin de celp edilerek, davalı alt işveren işyerinde kaç işçi çalıştığı, bu işçilerden çoğunluğun yeni alt işveren nezdinde çalışmaya başlayıp başlamadığı, davacı işçinin 05.08.2009 tarihi ile 14.08.2009 tarihi arasındaki dönemde asıl işveren  Antalya Büyükşehir Belediyesi"ndeki aynı işyerinde çalışmasını sürdürüp sürdürmediği araştırılarak, sonucuna göre işyeri devri olup olmadığı tespit edilmelidir. İşyeri devrinin tesbiti halinde ise, devralan alt işveren işçisi olarak çalışmaya devam eden davacı işçi yönünden ihbar ve kıdem tazminatı ile izin ücreti koşulları oluşmayacağından, bu alacakların reddine karar verilmeli; aksi takdirde şimdiki gibi karar verilmelidir. Mahkemece, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi   usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir..
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine  01.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi. 


     

    Hemen Ara