Esas No: 2022/9024
Karar No: 2022/12190
Karar Tarihi: 11.10.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/9024 Esas 2022/12190 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2022/9024 E. , 2022/12190 K.Özet:
Davacı, davalının lokantasında 10.01.2002 – 2015/Temmuz ayları arasında aralıksız çalıştığını, ancak çalışmalarının 2015/Şubat ayından itibaren bildirilmeye başlandığını beyanla davacının eksik çalışmalarının tespitini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi davacının davalıya ait işyerinde 05.03.2003 – 16.02.2015 tarihleri arasında çalıştığının tespitine karar verirken, fazlaya ilişkin talebin reddine hükmetti. Bölge Adliye Mahkemesi, davalı ile feri müdahil Kurumun istinaf başvurularını ayrı ayrı esastan reddetti. Ancak, temyiz aşamasında davalı vekili ve fer’i müdahil Kurum vekilleri karara itiraz etti. Kanunlar açısından, dava, 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayılı Kanun’un m. 86/9. maddesi uyarınca açılmış hizmet tespiti davasıdır. Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanların hizmetlerin tespitine ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkindir ve bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re'sen yapılması ve kanıtların toplanması gerekmektedir.
"İçtihat Metni"
Bölge Adliye
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
No :
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı, davalı ve feri müdahil Kurum vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı ve feri müdahil Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili, davacının davalıya ait lokantada 10.01.2002 – 2015/Temmuz ayları arasında aralıksız çalıştığını, ancak çalışmalarının 2015/Şubat ayından itibaren bildirilmeye başlandığını beyanla davacının eksik çalışmalarının tespitini talep ve dava etmiştir.
II- CEVAP
Davalı vekili, iş yerinin 05.03.2003 Tarihinde açıldığını, davacının 10.01.2002 tarihinde çalıştığını iddia ettiğini, bunun nedeninin de daha önceleri düğün dernek yemekleri işi yaptıklarını, davacının da yevmiyeci olarak çalıştığını, davalının daha sonra adresi belli olsun diye küçük bir ev yemekleri üzerine lokanta açtığını, yine eski işine devam ettiğini, bu işlerin de her zaman çıkmadığını, davacının davalının devamlı işçisi olmadığını, yevmiye ile çalışan bir işçi olduğunu, bu nedenle sigorta yaptırılmadığını, ancak lokanta işi de tutunca davacının davalı yanında devamlı çalışmaya başladığını ve sigortasının yaptırıldığını, davacının 21.07.2015 Tarihinde işe gelmeyerek işi kendisinin bıraktığını belirtmek suretiyle; açılan davanın reddini talep etmiştir.
Feri müdahil Kurum vekili; davanın reddini talep etmiştir.
III- MAHKEME KARARI
A- İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; davacının davalıya ait işyerinde 05.03.2003 – 16.02.2015 tarihleri arasında çalıştığının, Kuruma bildirilmeyen 4.303 gün eksik hizmet süresi bulunduğunun, bildirim yapılmayan dönemde asgari ücretle çalıştığının tespitine; fazlaya ilişkin talebin reddine, dair karar verilmiştir.
B- BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince, davalı ile feri müdahil Kurumun istinaf başvurularının HMK 353/1-b.1 maddesi uyarınca ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ
Davalı vekili ve fer’i müdahil Kurum vekilleri; istinaf istemleri ile aynı doğrultuda gerekçelerle; kararı temyiz etmişlerdir.
IV- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME
Dava, 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayılı Kanun’un m. 86/9. maddesi uyarınca açılmış hizmet tespiti davasıdır.
Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanların hizmetlerin tespitine ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu çerçevede hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re'sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
Tanık beyanları değerlendirilirken bunların inandırıcılığı üzerinde durulmalı, verdikleri bilgilere nasıl vakıf oldukları, işveren, işçi ve işyeriyle ilişkileri düşünülmeli ve tanıklar buna göre dinlenilmeli, re’sen araştırma kapsamında sadece taraf tanıkları ile yetinilmeyip mümkün oldukça bordrolu, komşu ve yakın işyerlerinde bu yeri bilen ve tanıyanlar da dinlenerek tanık beyanlarının sağlığı denetlenmeli ve çalışma olgusu böylece hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde belirlenmelidir.
Somut olayda; Mahkemece verilen karar, eksik araştırma ve incelemeye dayalıdır.
... sözleşmesinde, akdi ilişkinin üstün niteliği çalışma olgusu değil, sigortalıya bir meslek ve sanatın öğretilmesidir. ..., işyerinde üretimle ilgili çalışmalara bilfiil katılıyor, meslek ve sanat eğitimi arka planda tutuluyorsa, bu durumda ... ilişkisinden söz edilemeyecektir.
Eldeki davada; davacının 22.09.2003 tarihli noterden düzenlenen ... sözleşmesi ile çalışmaya başlamış olduğu anlaşılmış olup; 27.09.2004 tarihinde de kalfalık dönemi başladığı; Mahkemece, bu dönemler yönünden herhangi bir ayrım yapılmaksızın, lokantanın açılış tarihi olan 05.03.2003 itibari ile çalışmaya hükmedilmesi, 16.02.2015 davalı nezdinde bildiriminin başlama tarihine kadar da çalışmaya devam ettiğine dair kabul kararı verilmesi karşısında, ... dönemindeki üretim faaliyetine yönelik herhangi bir araştırma yapılmadığı; ... sözleşmesi öncesi de ne şekilde çalıştığı hususları ortaya konulmaksızın karar tesisi hatalıdır.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı vekili ile feri müdahil Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı kaldırılarak; ilk derece mahkemesince verilen karar bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1. maddesi gereği kaldırılarak, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine, karardan bir örneğin Bölge Adliye Mahkemesine, dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 11.10.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.