Esas No: 2011/8948
Karar No: 2012/11681
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/8948 Esas 2012/11681 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 9. İş Mahkemesi
TARİHİ : 27/07/2011
NUMARASI : 2011/150-2011/661
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin geçerli sebep olmaksızın feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğin tespiti ile işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin geçerli sebeple feshedildiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacının iş sözleşmesinin geçerli sebep olmaksızın feshedildiği gerekçesiyle davanın kabulü ile feshin geçersizliğine ve davacının davalı şirkette işe iadesine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında, iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
4857 sayılı Kanun’un 19. maddesinin 1. fıkrasına göre işveren fesih bildirimini yazılı yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorundadır. Fesih bildirimi yazılı yapılmamışsa veya fesih sebebi açık ve kesin bir şekilde belirtilmemişse aynı Kanun"un 21. maddesi gereğince geçerli sebep gösterilmediği kabul edilir.
Buna karşılık, aynı Kanun’un 25. maddesinde öngörülen, işverenin haklı sebeple derhal feshinde ise yazılı şekil şartı aranmamaktadır.
Davalı işyerinde güvenlik görevlisi olarak çalışan davacının iş sözleşmesinin, güvenlik hizmetinin üçüncü bir şirketten alınmasına karar verilmesi sebebiyle istihdam fazlalılığı oluştuğu gerekçesiyle geçerli sebeple feshedildiği dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.
Somut olayda, mahkemece alınan bilirkişi raporunda Anadolu Üniversitesi İktisadi ve İdari Programlar Bölümü Halkla İlişkiler Mezunu (Önlisans) olan davacının, eğitim durumu itibariyle, bankanın bankacılık işi ile ilgili bölümlerinde istihdamının mümkün olduğu değerlendirmesine itibar edilerek, davalı bankaca davacının istihdam edilebilme imkanının araştırılmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, davacının, davalı bankanın hangi birim ve birimlerinde istihdam edilebileceği konusunda bilirkişi raporunda bir açıklık bulunmamakta olup, bu sebeple yeniden bilirkişi raporu alınarak davacının almış olduğu eğitim durumu itibariyle, bankanın hangi biriminde istihdam edilebileceği somut olarak tespit edilmeli ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonuca göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle karar verilmesi hatalı olup hüküm bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek olması halinde ilgiliye iadesine, 29.05.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.