Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/10614 Esas 2012/11602 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/10614
Karar No: 2012/11602

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/10614 Esas 2012/11602 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2011/10614 E.  ,  2012/11602 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Kartal 1. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 02/08/2011
    NUMARASI : 2010/1521-2011/540

    Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin işverence haklı sebebe dayanılmaksızın  feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve müvekkilinin işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
    Davalı Yapı Kredi Bankası A.Ş. vekili, müvekkili bankanın dava dışı  ... A.Ş. ile  imzaladığı hizmet  alım sözleşmesi ile bankanın asli işi olmayan bazı teknik  işleri bu şirketten aldığını, diğer davalı ..... Tic. Ltd. Şti." nin, dava dışı..... A.Ş. bankaya temin etmiş olduğu teknik destek hizmet firması olduğunu, davacının diğer davalı şirket işçisi olarak çalıştığını ve iş sözleşmesinin davalı ...... Tic. Ltd. Şti. tarafından, müvekkili  bankadan bağımsız aldığı işletmesel karara istinaden sonlandırıldığı savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ...... Tic. Ltd. Şti. vekili davalı bankanın  data girişlerinin el ürünü olmayan  teknoloji ile desteklenmesi hususunda dava dışı bir başka firma  ile anlaşma yapması ve kredi kartları bilgi işlem  biriminin bu  firmaya devredilmesi sebebi ile bankadaki faaliyetlerinin son bulduğunu, davacının iş sözleşmesinin bu sebeple feshedildiğini  savunmuştur.
    Mahkemece; davacının gerekli görüldüğü takdirde hizmet içi eğitim verilmek sureti ile başka birimlerde değerlendirme imkanı bulunup bulunmadığının yeterince araştırılmadığı, feshe son çare olarak başvurulması ilkesine uygun hareket edilmediği gerekçesi, davanın kabulüne  karar verilmiştir.
    Karar davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
    Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleridir.
    4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde  en  az  altı  aylık  kıdemi  olan  işçinin  belirsiz  süreli  iş  sözleşmesini fesheden                                                    işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
    İşletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan sebepler; sürüm ve satış olanaklarının azalması, talep ve sipariş azalması, enerji sıkıntısı, ülkede yaşanan ekonomik kriz, piyasada genel durgunluk, dış pazar kaybı, ham madde sıkıntısı gibi işin sürdürülmesini olanaksız hale getiren işyeri dışından kaynaklanan sebeplerle yeni çalışma yöntemlerinin uygulanması, işyerinin daraltılması, yeni teknolojinin uygulanması, işyerinin bazı bölümlerinin kapatılması ve bazı iş türlerinin kaldırılması gibi işyeri içi sebeplerdir.
    İşletmenin, işyerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan sebeplerle sözleşmeyi feshetmek isteyen işverenin fesihten önce fazla çalışmaları kaldırmak, işçinin rızası ile çalışma süresini kısaltmak ve bunun için mümkün olduğu ölçüde esnek çalışma şekillerini geliştirmek, işi zamana yaymak, işçileri başka işlerde çalıştırmak, işçiyi yeniden eğiterek sorunu aşmak gibi varsa fesihten kaçınma olanaklarını kullanması, kısaca feshe son çare olarak bakması gerekir.
    4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
    Dosya içeriğinden, ofis destek elemanı olan davacının 01.12.2006 tarihinden itibaren davalı ...... Ltd. Şti. işçisi olarak  çalıştığı ve iş yerinde  yapılan  reorganizasyon çalışması sebebi ile kadro daraltılmasına gidildiği gerekçesi ile  iş sözleşmesinin  01.12.2010 tarihinde  feshedildiği anlaşılmaktadır.
    Somut olayda, davalı alt işverenin  yaptığı bir kısım işlerin  asıl işveren  olan davalı banka tarafından, başka bir firmaya verilmesi sebebiyle istihdam  fazlalığı  oluştuğu, davacının iş sözleşmesinin bu sebeple 4857 sayılı Kanun"un 17 ve devamı maddeleri gerekçe gösterilerek feshedildiği anlaşılmaktadır. Asıl iş veren bankanın reorganizasyon  kapsamında  bir kısım  işleri dava dışı  firmaya vermesi  olgusu  alt işveren  yönünden geçerli  fesih nedeni  oluşturur. Ancak bu  sonuca ulaşabilmek için  alt işverenin  başka  iş yeri bulunup bulunmadığı  ve davacıyı  bu iş yerinde değerlendirme  imkanının mevcut  olup olmadığının araştırılması gerekir. Her ne kadar dosyada bilirkişiden görüş alınmış ise de raporda bu yönde bir irdeleme  yapılmamıştır. Davalı bankanın yeniden yapılandırma sebebiyle davacının çalıştığı  bölümdeki işleri  dava dışı  firmaya verip vermediği  tespit edilmeli, verilmiş ise  buna dair belgeler getirtilerek davacının işinin  bu kapsamda kalıp kalmadığı araştırılmalı ve kaldığının belirlenmesi durumunda alt işverenin başka iş yeri olup olmadığı saptanmalı, varsa davacının bu iş yerinde çalıştırılması  imkanın olup olmadığı  belirlendikten sonra tüm deliler  birlikte değerlendirilerek  bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde  karar verilmesi bozma sebebidir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine kesin olarak oy birliğiyle 29.05.2012 tarihinde karar verildi.
     

    Hemen Ara